Mesut Yar Türkiye'nin düğün evi oldu ama...
HABERİ PAYLAŞ

Türkiye'nin düğün evi oldu ama...

Haberin Devamı

Türkiye kocaman bir düğün evi oldu. Ekranın penceresinden bakınca görünen manzara budur. Eskiden ailece gidilen “kız istemeye” şimdi yanımıza toplumu alıp gidiyoruz... Eskiden eş, dost, akrabanın davet edildiği düğüne artık davetsiz girebiliyoruz. Bir elimize tutuşturulan nikah şekerimiz eksik...

Eskiden aile büyüklerinin müdahil olduğu geçimsizliklere resmen hepimiz dahiliz. Tribün kurup racon kesiyoruz ayol...

Eskiden “azıcık aşım, ağrısız başım” diye dünyaya kapatılan iki kişilik hanelerin kapısını milletçe omuz atarak kırabiliyoruz.. Sorsan her şey mutluluk için. Sorsan herkes aile terapisti. Sorsan herkes huzur dolu kahkahalarla yuvasını şenlendiriyor... Soruyoruz ve istatistikler “boşanma rakamları geçen seneye oranla yüzde 20 arttı” diyor. Soruyoruz, uzmanlar “aile içinde işlenen cinayetlerde patlama yaşanıyor” diyor. “Nerede çokluk” diye başlayan bir atasözümüz vardı, manzaraya bakıp gerisini siz getirin isterseniz...

ŞarKınız Şimdiden hazır...

Sevgili dostum Murat Tolga Şen, “Sevmeyi dizilerden öğreniyoruz” diyor. Öyle ya, mevcuttaki her 10 diziden 11’i önce aşkın, sonra flörtün, sonra entrikanın en sonunda da limitsiz mutluluğun resmini çiziyor... İşin ilginci öyle özenerek çekilmiş olanını da bulmak zor.

Biri ötekinin aynı. Öbürü diğerinin tıpkı kopyası. Aynı saç modelli kızlar, aynı baklava desenli (!) delikanlılar. Hepten kafayı sıyırmış aile büyükleri ve bir köşede duran bilge ağabeyler... Toplasan hiçbiri bir Süper Baba etmez. Hayat Bilgisi’nin yanından bile geçmez. Şehnaz Tango durağında durmaz ve Bir İstanbul Masalı gibi ince hastalık misali insanın ciğerine oturmaz... Aşkı mevcut dizilerden öğrenenler için ileride mırıldanacakları şarkı Ezginin Günlüğü’nden gelsin; “Eksik bir şey mi var hayatımda?”..

İnenler kimler?

Son zamanlarda bir “inenler ve çıkanlar” listesi yapsam ve bunu tek bir maddeye sığdırsam, çıkanlara CNN Türk’te yayınlanan Türkiye’nin Gündemi isimli programı ve sunucusu Didem Arslan Yılmaz’ı koyarım. Konukları ve konularıyla çok konuşuldu, konuşuluyor...

İnenler listesini tek maddede toplamanın mümkünü yok. Ama gözler şahit. Ekranın karşısındaki gözler şahit. Bu zahmetli işi o gözlere bırakıyorum...

Çok konuşulanlar ve nedenleri...

Ağustos geçti gitti ama bu aya dair birkaç ipucu bıraktı. Mesela en çok haber olan kanallar listesi... Ağustosu atv önde bitirmiş. Geçen ay en çok haber izlendi. Ve atv ayın ortasına kadar kesintisiz haber yayını yaptı, bu normal... İkinci sırada CNN Türk var. Saydığımız nedenler haber kanalı olan CNN Türk’ü dolaylı değil direkt ilgilendiriyor zaten... Kanal D üçüncü sırada.

Gündüz kuşağında Ben Bilmem Eşim Bilir Evi, akşam kuşağında da ilk gösterim filmler ve devam eden dizilerin sıralamadaki bu yerde payı büyük... Show TV dördüncü sırada. Açıkçası kanal yaz tatili yapmadan kış sezonu gibi yayındaydı. Sıralamadaki yeri adil bile değil...

FOX beşinci sırada ve yaz aylarının en çok yeni dizi yayınlayan kanalı olarak listedeki yeri için “neredeyse görmezden gelinmiş” diyebilirim... (Teşekkürler Interpress)

Köpükler Yeşilçam'dan...

Dün bir zaman kapsülüne binip Yeşilçam’da turlamıştık. Aynısını yapalım. Bugün de 1970’li yıllara damga vuran başka bir filme gidelim. Yine bir Ertem Eğilmez yapımı olan Gülen Gözler aklımıza gelsin... Hani bir sahne vardı. İşsiz kimya mühendisi Orhan bütün ailenin altında toplandığı çatı arasında deterjan üretiyordu. Sonra bir gün yağmur boşaldı ve hop, ev köpük taşkınında boğuldu neredeyse...

Döndük günümüze. Yine bir işsiz kimya mühendisi olan Tarık kardeşimiz, Hayatımın Aşkı (Kanal D) dizisinde eşinden gizlice şampuan üretmeye çalışıyordu. Yağmurun azizliği burada da devreye girdi ve ev köpük dolu bir küvete dönüştü. Buradan bakınca çok tanıdık geldi, bilmiyorum size de öyle geldi mi? Yaşasın Yeşilçam!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder