Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bugün seçim bölgesi Kocaeli’nde şehit Er Fatih Karaaslan’ın cenaze törenine katıldıktan sonra, partisinin Gölcük ilçe binasını açtı. AK Parti Milletvekilleri Sibel Gönül, Seki Aygün ve Mehmet Ali Okur ile Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun da katıldığı açılışında konuşan Bakan Nihat Ergün, "Bütün dünya kabul ediyor ki son 10 yılda Türkiye demokraside, ekonomide çok mesafe almıştır" diyerek şunları söyledi:

"Türkiye’deki konuşmalara baktığınızda, muhalefet ne konuşacak? Demokrasi ve ekonomide konuşacak birşey kalmayınca sürekli patinaj yapan, sürekli aynı şeyleri tekrarlayan muhalefete dönüşüyor. Arada bir Türkiye’yi şikayet etmek için Avrupa’ya ziyaretler tertip ediyorlar. Yaptıklari şikayet de şu ’Türkiye’de demokrasi yok. Türkiye’de ekonomi kötü’ diyorlar. Avrupalılar gülüyor. 10 yıl önceki Türkiye’yi de bildiklerini söylüyor. Aldıkları cevaplar ise gördükleri gerçeklerle hiçbir alakası olmadığını söylüyor."

10 YIL ÖNCE İNSANLARDA KAYGILAR VARDI

Bundan 10 yıl önce şiir okudukları için insanların hapse girdiklerini söyleyen Nihat Ergün konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye, insanların inandıkları gibi yaşamak, düşündüklerini söylemek konusunda büyük bir sıkıntı çektiği bir ülkeydi. 10 yıl önce Türkiye’de insanlar ’nasıl olsa iktidarlar uzun ömürlü olmaz. Nasıl olsa bir darbe marbe birşey olur devrilir’ kaygısıyla bakıyorlardı siyasete. ’Nasıl olsa bir muhtıra verilir, nasıl olsa 28 Şubat gibi postmodern darbeler yapılır. Bir şekilde hükümetler yargı yoluyla devrilir’ gibi kaygılar vardı 10 yıl önce Türkiye’de. Bunlar bizim iktidarımız döneminde de denendi. Önce darbe yapmayı planladılar muhtelif isimler altında. Sarıkız mı, Ayışığı mı, Yakamoz mu, yoksa Eldiven mi olsun isimleri altında darbe planları ortaya çıktı. Sonra baktılar olmuyor. ’Bir bildiri yayınlasak, muhtıra versek korkutup kaçırırız’ diye bir yola girdiler. Korkutamadılar da kaçıramadılar da. Çünkü arkasında millet olan bir siyasi irade orada duruyordu. Millete hesap vermeyi bilen ve milletin iradesine sahip çıkan bir iktidar vardı. Bir bildiriyle, muhtırayla, darbe teşebbüsleriyle milletin gözünü yıldırmak mümkün değildi. Millet de herşeyin farkındaydı ve onlarda berteraf edildi" dedi.

İKTİDAR PARTİSİNİ KAPATMA YOLU DENENDİ

Ergün konuşmasında, Türkiye’de yargı yoluyla hükümeti devirme yoluna gidildiğini de belirterek, "Baktılar ki bu da olmuyor. En iyisi ’iktidar partisine bir kapatma davası açalım da yargı yoluyla hükümeti devirelim, askeri yöntemlerle deviremedik, darbe yapamadık, muhtıra verdirip korkutup kaçıramadık en iyisi iktidar partisini kapatalım gitsinin’ yolu denendi. Ama bu da berteraf edildi. Bunda da başarılı olamadı. Bu denemelerin hiçbiri artık yok. Yarın Türkiye’de hiç kimse darbe mi olur muhtıra mı olur, post modern darbe mi olur, partiler mi kapatılır diye bir kaygı taşımaz hale geldi. İşte demokratikleşme bu" dedi.

Bakan Nihat Ergün konuşmasında "İnsan haksızlığa uğrayabilir. Ama en sonunda haksızlığın telafi edileceği bir yer olur. Nereye gidersiniz? Mahkemeye gidersiniz. Eğer mahkemeler size daha da büyük bir haksızlık yapıyorsa o zaman ne yapacaksınız?" diyerek şöyle devam etti:

"Adalet duygusu yaralanıyor. Biz bunu yaşamış bir topluluğuz. Genel başkanımız şiir okudu, yargılandı ve hapse girdi. Böyle adalet mi olur? İdarede hatırlıyorum 28 Şubat süreciydi. Rahmetli Erbakan hocamıza Tuğgeneral Osman Özbek hakaret etti. Osman Özbek neredeyse sövdü saydı. Herkes kınadı. O günün Cumhurbaşkanı dedi ki ’Ne var ki bunda. Adam boşalma hakkını kullanıyor.’ Biri size sövüp sayıyor hakaret ediyor ülkenin Cumhurbaşkanı ’Ne yapıyorsun sen? Başbakana bunlar söylenir mi?’ diyeceğine adam ’Boşalma hakkını kullanıyor’ diyor. Böyle bir zihniyetle memleket idare ediliyordu."

NE SÖYLEYECEKSEN SÖYLE, HAKARET ETMEDEN SOYLE

Muhalefetin ileri gittiğini söyleyen Ergün, "Muhalefet daha ileri gitti. Molotof kokteyli, taş atana, gözünün içine yumurta fırlatana da sabredeceksin. İnşallah onların kafasına, başına bir gün taş gelmez. İnşallah bir molotof kokteylinin arasında kalmazlar, inşallah birinin attığı bir yumurta kabuğu gözlerine gelip de gözlerine bir zarar gelmez. Bunlar fiili saldırılardır. Demokraside fiili saldırının kutsandığı birşey var mı? Bir anlayış var mı? Laf ne söyleyeceksen söyle. Hakaret etmeden söyle. Demokrasi budur" diye konuştu.

Bakan Nihat Ergün daha sonra yeni yerine taşınan Gölcük Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın açılışını da yaptı.

Ergün AYAZ/GÖLCÜK (Kocaeli), (DHA)