Gündem 'Ayvalık betona teslim olmadan sağlıklı gelişecek'

'Ayvalık betona teslim olmadan sağlıklı gelişecek'

Paylaş
'Ayvalık betona teslim olmadan sağlıklı gelişecek'

Ayvalık'ın CHP'li Belediye Başkanı Rahmi Gençer, “Turizm ile tarımı birbirinden ayırmayacağız. Betonlaşmadan uzak durup, yerel değerlerimize sahip çıkacağız. Bu güzelliklerin gelecek nesillere de ulaşmasını sağlayacağız” diyor

RÖPORTAJ: CEMAL SEVGİ

Haberin Devamı

cemal.sevgi@dogangazetecilik.com.tr

Ayvalık’ın en önemli sorunları neler?

Tarihi bir kent olduğumuz için altyapıda sıkıntı yaşıyoruz. Şehir merkezinde kanalizasyon ve su, dışarıya doğru açıldığımızda ise yol sorunlarımız var.

Madra Barajı’ndan gelmesi sağlanacak su ile şu anda ihtiyacımızı gideren Altınova’daki artezyen kuyularından gelen suyu arıtıp Ayvalık’a sağlıklı su vermek en büyük hedefimiz. Bu hedef üç yıl içinde gerçekleşecek. İki yılda yollarımızı rahatlattık ama daha yeni yollara da ihtiyacımız var. Bayramdan sonra yeni yollar için tekrar harekete geçeceğiz.

‘MECLİS TOPLANTILARINI CANLI YAYINLIYORUZ’

Belediye olarak Büyükşehir Yasası’ndan nasıl etkilendiniz?

Büyükşehir bence yanlış bir sistem.

Haberin Devamı

Kavram karmaşası yarattı. Şehirdeki küçük sorunların bile kime ait olduğu konusunda halkın kafası karıştı. Bu yasada muhakkak değişiklik yapılması lazım. İlçe belediyelerin gelirlerinde büyük azalma oldu. Yüzde 50’den fazla bir bütçe kaybımız var. En önemlisi artık su parası toplayamıyoruz. Sadece çok cüzzi bir katı atık parası alabiliyoruz.

İller Bankası payımız da yüzde 50 azaldı. Hizmet yapmakta zorlanıyoruz. Ama biz gelirlerimizi artıracak yeni kaynaklar yaratmaya çalıştık. İki senede Ayvalık’a çok ciddi yatırımlar yaptık.

Halkla nasıl bir bağ kurdunuz?

Halkla ilişkimizin temelinde şeffaflık ilkesi var. Göreve gelir gelmez meclis toplantılarını canlı yayınlamaya başladık. “Alo Belediyem” hattını kurduk. Vatandaşlarımız her an belediyeyi arayıp ihtiyaçlarını söyleyebiliyor.

O da yetmedi şimdi whatsApp hattı devreye aldık. İnsanlar çevrelerindeki sorunları ya da ihtiyaçlarını fotoğraflarını çekip anında bize iletebiliyor.

Böylece bize daha hızlı ulaşmalarını sağlıyoruz. Mahalle toplantıları başlattık. Bu toplantılar bizim önümüzü çok açtı.

Ben insanlarla başbaşa olunca çok mutlu oluyorum. Çünkü çok yoğun bir iş tarfiğinde çalışıyoruz.

Gerçekten vatandaşların bize ulaşmaları bazen zor olabiliyor ve bununla ilgili sitemlerini bize ulaştırabiliyorlar. Yerden göğe kadar haklılar. Meclis üyeleri ve ilgili müdürlerle her hafta bir bir mahalleye gidiyorum. Sorunları yerinde görmek bize çok fayda sağlıyor.

Haberin Devamı

Bunun sonuçlarını önümüzdeki yıl oralarda yaşayan vatandaşlarımız da görecek.

‘İHTİYAÇ SAHİPLERİNE EVDE BAKIM HİZMETİ’

Sosyal belediyecilik anlamında hangi hizmetleri yapıyorsunuz?

Evde bakım sistemi kurduk. İhtiyacı olan yaşlı vatandaşlarımızın kişisel bakımından ev temizliğine ve erzak yardımına kadar her türlü sorununu gideriyoruz. Randevularını alıp hastaneye götürüyoruz. İki tane ambulansımızla şehirlerarası hasta nakillerini ücretsiz yapıyoruz.

Haftada yaklaşık 100 kişiye evinde bakıyoruz. 12 kişilik bir sağlık ekibimiz, iki ambulans, iki aracımız var. Aş evimiz 12 ay hizmet veriyor.

Ramazan ayı nedeniyle evlere de yemek gönderiyoruz. Ayrıca her akşam bin kişilik iftar veriyoruz merkezde. Her akşam eski köylerimizden olan yeni bir mahallemizde de iftar sofraları kuruyoruz.

Kadınlara pozitif ayrımcılık var mı?

Kadınların günlük hayattaki ağırlığını artırmaya çalışıyoruz. Bu konuda bazı özel şirketlerle çalışma yürütüyoruz. 40 kadınla evde şişe boyama işine başladık. Bunların içinde de ayvalık zeytinyağı satacaklar. ‘Kadın Danışma Evi’mizi eylül ya da ekim ayı içinde açacağız. Bir psikiyatrist ve bir avukatla kadınlarımıza destek vereceğiz.

Haberin Devamı

Biraz uzadı ama şimdi yeri hazır. Kadın dernekleri ile işbirliği içindeyiz. El emeğine çok ciddi destek veriyoruz.

Her noktada onlara mekan sağlıyoruz. Kadın emeğini geliştirmek için yapılan eğitimlere, kursalara, sergilere destek veriyoruz. Hepsini bizim yapmamız önemli değil. Yapmak isteyen herkesle ortak çalışmaya hazırız.

‘SEVGİYİ HİSSEDİN AYVALIK’TASINIZ’

Turizmde durum nasıl?

Ayvalık yeniden keşfedilince son 10 yılda özellikle iç turizm çok arttı. Küçük mekanlar butik otellere dönüşmeye başladı.

190’a yakın küçük otel oluştu ve her yıl artıyor. Gezmeyi, keşfetmeyi seven, kültürün içinde yaşayan, büyük tatil köyü aramayan, doğa sporlarından zevk alan insanların çekim yeri oldu Ayvalık. ‘Sevgiyi hissedin, Ayvalık’tasınız’ diye bir sloganımız var.

Haberin Devamı

Biz Ayvalık’ın külütürünü yaşamak isteyen turistleri bekliyoruz. Çünkü ayvalığı büyütmek derdinde değiliz.

Çok büyük oteller ve tatil köyleri ile olacak bir gelişimi istemiyoruz. Ayvalık kendi değerleri ve mimarisi ve bugüne kadar büyüdüğü nokta ile bir yerlere gelecek. Krizden dolayı bu sene yabancı turist göremiyoruz. Türkiye bu sıkıntıları aştıktan sonra geriye dönüş olur.

Yerli turizmde nisan ve mayıs ayını diğer yerlere göre çok iyi geçirdik.

Tarımla ilgili neler yapıyorsunuz?

Ayvalık ne kadar turizm kenti ise bir o kadar da tarım kentidir. Bu kültürü korumak için Ticaret Odası Başkanlığım dömemimde zeytinyağımıza coğrafi işaret belgesi aldık.

Bunu Türkiye’de ilk alan biz olduk. Yine bu amaçla başlattığımız Zeytin Hasat Günleri, uluslararası bir boyut kazandı ve bu yıl 12’ncisi düzenlenecek. Turizm ile tarımı hiçbir zaman ayrıştırmayı düşünmüyorum. T

am tersine ikisini birleştirmek lazım. Çünkü tarım ile turizm yan yana olduğu zaman hem doğa korunur hem de her şey daha lezzetli olur. Dünyada bunun çok örnekleri var. Fransa’da Florance, İtalya’da Toskana gibi bölgeler tarım ve turizmi beraber çok güzel sunuyor. Biz de böyle bir bölgeyiz. O yüzden Ayvalık’ta beton istemiyoruz. Adalarımızı, tabiat parklarımızı kaybedersek bunun hiçbir şekilde geri dönüşü yok. Ondan sonra o betonlara bakar bakar biz ne yaptık diye iç çeker dururuz. Türkiye’deki kötü örneklerden ders aldık.

‘TÜRKİYE’NİN İLK GIDA OSB’SİNİ KURUYORUZ’

Organize sanayi bölgesi ne durumda?

Çok verimli topraklarımız var ama onu endüstriyel ürüne çevirecek, ÇED raporu alabilecek bir tane arsamız yok. Bunun için Ayvalık Ticaret Odası Başkanlığı’ndan beri hayalim olan bir projeyi hayata geçirmemize çok az kaldı.

Bu konuda; Ticaret ve Ziraat odaları, Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Valiliği, Sanayi Bakalığı Müsteşarı ve yardımıcısı, İl Tarım ve Sanayi müdürlükleri bize inandı ve çok büyük katkı koydu. Sekiz bakanlık ve dört tane genel müdürlükten olumlu görüşleri aldık. Türkiye’nin ilk ‘Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ni kuracağız.

Beş bin meterekareden 15 bin metrekareye kadar 35 parselimiz var. Bu bölgenin tarımsal ürünlerini değerlendirecek butik bir yer olacak. ÇED raporu aşamasındayız. Altonova’da bir yıl sonra fabrikaların temellerini atmaya başlayabiliriz.

Nasıl bir Ayvalık hayali ile çalışıyorsunuz?

Ayvalık’ı koruyacak, sahip olduğu değerleri devam ettirerek, sürdürülebilirliğini sağlayacağız.

Çok büyütmeden, bu değerleri ile daha huzurlu bir hayat sağlamak ve gelen misafirlerimize gerçek Ayvalık’ı sunmak için çalışacağız. Burada yaşaşan herkesin hayat standardını yükselteceğiz. Ayvalık anlatmakla bitecek yer değil. Okuyucularımız gelip kendileri keşfetsin.

Sarımsaklı plajı, Şeytan Sofrası, Cunda, Altınova, Kozak Yaylası, şehir merkezi, hepsi görülmesi gereken doğa üstü yerler.

ZEYTiN ÇEKiRDEKLERi

Çocuklar için özel bir projeniz var mı?

Burası bir zeytin kenti olduğu için “Zeytin Çekirdekleri” projemiz var. Çocuklarımızın okuldan arta kalan zamanlarda; sosyal hayatlarını nasıl geliştirebiliriz, eğitimlerine nasıl destek oluruz, özgüven sahibi olmalarını nasıl sağlarız diye düşünürken bu projeyi hayata geçirdik.

ence Türkiye’ye örnek olacak bir proje. 8-14 yaşındaki çocuklara her hafta koro ve enstrüman çalma eğitimi veriyoruz.

Dokunduğumuz çocuk sayısı 700’ü buldu. Geçen hafta sonu Boğaziçi Üniversitesi Mezunları ile bizim koromuz ortak bir konser verdi. Zor şartlarda yaşayan bu çocukların okul hayatlarında da önemli ve başarılı değişiklikler olduğunu görüyoruz.

‘UNESCO DÜNYA MiRASI LiSTESi’NE GiRECEĞiZ’

Tarihi doku nasıl korunacak?

Ayvalık gerçek bir açıkhava müzesi gibi. Bu değerlerimizi korumak için bir hedefimiz de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmek. Ayvalık dünyaya zeytin, zeytinyağı, sabun ve deri gönderen bir sanayi kentiymiş. İstiklal Savaşı’ndan sonra nüfus değişimi yaşanmış. Ayvalık’ın tümü Ortodoks Rum olan nüfusu; Girit, Midilli ve Selanik’teki Müslüman Türklerle yer değiştirmiş. Atalarımız mübadale ile Ayvalık’a getirilmiş.

Ama onlar da aynı iş kollarını devam ettirmiş. Dünyada bunun başka bir örneği de yoktur. Bunların mekanları da hala dimdik ayakta duruyorsa Ayvalık, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi çok hak ediyor. Ayvalık’ı bir endüstriyel miras olarak kabul ettirmek için aday olmay hazırlanıyoruz. İnşallah Ayvalık bunu başaracak. Böylece elimizdeki değerlere herkes sahip çıkacak.