Gündem 'Hatay'da savaş yok, huzur için çalışan başkan var'

'Hatay'da savaş yok, huzur için çalışan başkan var'

Paylaş
'Hatay'da savaş yok, huzur için çalışan başkan var'

AK Parti'den CHP'ye geçen Doç. Dr. Lütfü Savaş en başarılı belediye başkanları arasında gösteriliyor. En büyük sıkıntısı Suriye'deki savaşın Hatay ekonomisini etkilemesi. Devletten teşvik istiyor. Bir de Hatay'da 'Savaş var' havası yaratanlara sitem ediyor

RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN
alev.gursoy@posta.com.tr


Suriye’deki savaş Hatay’ı nasıl etkiledi?

Hatay kimliği olan bir şehir. Kentimiz barışın kardeşliğin hüküm sürdüğü bir coğrafyada. Elbette 5 yıldır Suriye konusunda sıkıntılar çekiyoruz, her şey güllük gülistanlık değil. Akrabalık ilişkilerimiz var. Orada yaşananlar bizi üzüyor. Son yıllarda özellikle sosyolojik ve ekonomik anlamda çok sıkıntı çektik.

‘DEVLET TEŞVİKİ İSTİYORUZ’

Yanıbaşınızdaki savaş Hatay’ın ekonomisini etkiledi mi?

Müthiş etkiledi. Hatay, İstanbul’un ardından Türkiye’de ikinci lojistik merkez. Sadece Suriye değil 15 ülkeyle ticaret hacmimiz var. Savaştan önce ekonomimiz çok canlıydı. Türkiye’de 7’nci sırada vergi veren bir şehirken 9’uncu sıraya, elektrik kullanımında ise 26’ncı sıraya düşmüş durumdayız. Ortadoğu’ya konteynırlar ve gemiler aracılığıyla çok az ihraç yapabiliyoruz. Son Rusya krizi de özellikle yaş sebze ve hububat ihracatımızı etkiledi. İlimize sadece Uzunçarşı’dan günde 750 bin dolar para girerdi. Şu anda 50 bin dolar girse seviniyoruz. Suriye’ye yıllık 250 milyon dolar ihracat yapıyorduk, şu an sıfır. Hatay’ın teşvike çok ihtiyacı var. Şu an en önemli ihtiyacımız bu.

Kent sakinlerini nasıl etkiliyor bu durum?

Özellikle üniversite mezunu çocuklarımızın işsizlik oranı yüzde 30’ları buldu. Resmi rakamlar 409 bin diyor ama biz 500 bine yakın Suriyelinin kentimizde olduğunu tahmin ediyoruz. Bu insanlar çok zor durumda ve tüm misafirperverliğimizi yapıyoruz. Devlet yardım, biz de altyapı yapıyoruz. 2 milyon insanın altyapı ihtiyacı ile 1 milyon insanın altyapı ihtiyacı bir değil.

‘KENTE İTİBAR SUİKASTI YAPMASINLAR’

Yaşananlar halkı tedirgin ediyor mu?

İlk zamanlar çok tedirgindik ama şimdi o kadar değil. Bizler de ekstra efor sarf ediyor, halkı bilinçlendiriyoruz. Antakya Belediye başkanıyken kentin her noktasında STK’lar, muhtarlarla Hatay’da huzura dönük toplantılar yaptım. Özellikle belirtmek istediğim bir konu var; ekonomik ve sosyolojik sıkıntılarımız var ama sanıldığı gibi Hatay’da bir savaş havası yok. Gündelik hayatımız devam ediyor. Ricamız şu: Kimse olayları abartarak anlatmasın. Reyhanlı’da 3 yıl önce 52 insanımızı kaybettik ama Ankara’da, Gaziantep’te, İstanbul’da hatta Belçika’da, Fransa’da da patlıyor bu bombalar. Her gün kafamıza füze yağmıyor, Hatay’da bir savaş var algısı yaratarak kente itibar suikastı yapıyor, zarar veriyorlar. Hatay’da savaş yok. Barış için savaşan bir adam var.

Suriyeliler kültür şokuna neden oldu mu?

Suriye’deki misafirler geldikçe ekonomik göstergeler aleyhimize bozulmaya başladı. Genç kızlarımız rahat gezip tozarken birkaç yıl tedirginlik yaşadılar. Ama artık hayat normale döndü.

Olaylar Hatay’da turizmi etkiledi mi?

Savaştan önce 366 bin civarında turist geliyordu. Şu anda bu sayı minimum seviyede. Kültür, tarih, dinler arası diyalog, her şey bizde. Burası medeniyetler şehri. Dünyada bir numara olan mozaik müzemiz, tarihi evlerimiz var. Bütün bunları restore ediyoruz. Gençler arasında boşanmalar arttı. Ev kiraları arttı, insanlar kiralarını ödeyemiyor, sigortasız çalışmaya başlıyor. Bunlar ekonomik olarak aşağıya çekilmemize yol açıyor.

Suriyeli kadınlarla yapılan ikinci evlilikler buradaki boşanmalarda patlamaya neden olmuş. Bu doğru mu?

İlk zamanlar tabii ki oldu, ikinci evliliklerde de artış vardı. Buradaki kadınlarımız bundan büyük rahatsızlık duymaya başladı ama şu an böyle bir problem yok diyebilirim.

Sığınmacıların kaldığı kamplar çok tartışılıyor...

Ben muhalefet belediye başkanı olabilirim ama iktidarın, devletin yaptığı yardımları asla yok saymam. Kamplarımız şu anda çok çok iyi durumda. Sosyal ihtiyaçlar, gıda, barınma konusunda hiç sıkıntı yok.

Kamplarda sağlık sorunu var mı?

Hiçbir salgın hastalık yok, hijyene çok dikkat ediliyor. Bu konuda devletimiz iyi çalışıyor, biz de elimizden geleni yapıyoruz.

AK Parti’deydiniz, CHP’ye geçtiniz. Parti değişti ama koltuk değişmedi. Bu başarının sırrı nedir?

Üniversitede öğretim üyesiydim. Önce Sadullah Ergin, daha sonra AK Parti il başkanı beni siyasete davet etti. ‘Seninle kazanırız’ dediler. Memleket davası deyip kabul ettim. Antakya Belediye Başkanlığı’nı iyi bir oyla kazandım. İdealist bir yapım var, bu duyguyla çalışmaya başladım. Nasıl Türkiye siyasetinde fitne çoksa şehir siyasetinde de aynı fitneler çok. Tabii şehrin lideri Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’di. Beni de siyasete davet edenlerin başında o geliyordu. Ben ilkelerim için doğru çalıştım. Tabii böyle olunca da belli kalıplara uymuyor, dışlanıyorsunuz. O dönemde bu süreci yaşadım. Burası Büyükşehir olduktan sonra aday olmadım. Önce Saadet Partisi ardından MHP’den teklif geldi, kabul etmedim. CHP beni iyi araştırmış, Kemal Kılıçdaroğlu davet etti, kabul ettim. AK Parti ile aramızda 24.7 gibi bir fark vardı. Genel başkanımıza ‘Farkı 20 günde kapatırım’ dedim ve başardım. Paramız yoktu, sonuçları AK Parti’nin anketlerinden öğreniyordum. Finalde 5 bin oyla kazandık ama gerçekte o daha fazladır.

AK Parti’den CHP’ye geçişiniz hizmetlerinizde değişikliğe neden oldu mu?

Ankara’da iktidar çevresinde bana karşı bir antipati yok ama Hatay’da Sadullah Ergin’in ekibi sürekli her yaptığımı engellemek için çaba sarf ediyor. Niyetimiz iyi, Allah da bize yardım ediyor.

Peki, CHP’ye aidiyet duygusu hissetmeye başladınız mı?

CHP ile mantık evliliği yaptık. Sayın genel başkanımıza da ifade ettiğim gibi kendimi ‘sağdan gelen sol açık’ olarak tarif ediyorum. Demokratik teamüllere uymam ve insani bakışım CHP tarafından hep takdir edilirdi. CHP’de olmaktan mutluyum.

Sosyal belediyecilikte nasılsınız?

Çok fazla kurs açıyoruz, sertifikalı eğitimlerimiz var. 23 derslik atölyede ders veriyoruz. Her ilçemizde sosyal marketler var. İhtiyaç sahipleri gıdadan, giyime kadar her türlü ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Artık ihtiyaç sahiplerine her gün ekmek de vereceğiz. Eğitim yuvalarımızdan, ibadet yerlerimizden kim ulaşırsa hepsine yardım ediyoruz. Kimseyi ayırmıyoruz. Havra’ya da, cemevine de camiye de, kuran kurslarına da destek oluyoruz.

‘EĞİTİME YATIRIM YAPIYORUZ’

Suriyelilerin ihtiyaçları ne durumda?

Devlet de biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. Özellikle su ve kanalizasyon konusunda problemler yaşıyoruz. Barışı umut ediyoruz. Birleşmiş Milletler ve önder devletler gerekeni yaparsa, her aileye ekonomik teşvik verilirse Suriyelilerin yüzde 90’ı ülkelerine geri döner.

Suriyeli çocukların eğitimi ne durumda?

Desteğimiz büyük. Yüzde 33’ü eğitim görüyor. Gönül ister ki yüzde 100’ü görsün.

Kültür ve sanatta ne durumdasınız?

Hatay denilince akla ilk kültür gelir. Bizler de kültürel faaliyetlere çok önem ve destek veriyoruz. Festivallerde iddialıyız. Yeni bir kültür merkeziyle 150 metrekarelik bir alanda sergi salonu yapacağız.

Peki, sporda ne durumdasınız?

Amatör kulüplere destek oluyoruz. Türkiye’nin ikinci büyük spor kompleksini yaptık. 20 ayrı branşta spor kulübümüz var. Birinci ligde kadın basketbol takımımız var, ligi ikinci bitirdik. İşitme engelliler futbol takımımız var. Onlar da ligi 6’ncı sırada bitirdi. Bir tane su topu takımımız var. Bunun dışında voleybol, satranç, yüzme ve koşuda çok iyiyiz.

‘ELBETTE ATATÜRKÇÜYÜM’


19 Mayıs’taki afişlerinizde Atatürk yerine kendinizi koymanız çok tartışıldı. Atatürk’le sıkıntınız mı var?

Bana bunu söyleyenler sosyal medya hesaplarıma bakarlarsa ne kadar Atatürkçü olduğumu görürler. Üniversite ve 7,5 yıllık siyasi hayatımda hep Türk bayrağı ile gezdim. Ülkesini, vatanını, Atatürk’ü son derece seven, değerlerine önem veren biriyim. Atatürk olmasaydı babamızı bulamazdık. Bir afiş mi belirliyormuş bir insanın Atatürkçü olup olmadığını. Bu kadarı da ayıp bence!

‘ALTYAPIDA BiR NUMARAYIZ’

Haberin Devamı

Çılgın projeniz var mı?

Çılgın değil mantıklı projelerim var. Altyapı faaliyetlerinde Türkiye’de bir numarayız. İçme suyu şebekesi, arıtma tesisi kanalizasyon ve yağmur suyu kanallarına en fazla yatırım yapan belediyeyiz.

Halk sizden memnun mu?


Biz Hataylı hemşerilerimizin göz bebeklerine bakacak kadar samimiyiz. Doğru iş yaptığınızda halk sizi sever. Ben kendimi belediye başkanı olarak değil halkın ağabeyi, kardeşi gibi hissediyorum. Onlar da beni aileden biri gibi görüyor.

Kentsel dönüşümde ne durumdasınız?

Şehrin kimliğine uygun kentsel dönüşümün yapılması lazım, biz de buna gayret ediyoruz. Birçok il marka şehir olacağını söylüyor ancak marka şehir olabilmek için o şehrin bir kimliğinin olması şart. Biz bunu sağlayabiliriz. Kentsel dönüşüm kutu gibi evler yapmak olarak algılandı. Bu kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşümdür. Örneğin Hatay’da geniş bahçeli eski Antakya evlerini restore edip yeniden hayat verenler hep daha fazla kazanıyor. Bunların örnek alınması gerekiyor.

Haberin Devamı