KKTC'deki ortak açıklamaya su meselesi damga vurdu

Türkiye'den KKTC'ye 'Asrın Projesi'yle su götürülmesinden sonra suyun yönetimi ile yavru ve ana vatan arasında görüş ayrılıkları çıkmış ve Türkiye'nin suyun vanasını kapattığı iddia edilmişti. Bu tartışma Başbakan Davutoğlu'na da soruldu.

Ahmet Davutoğlu soruya şu sözlerle cevap verdi:

Asrın projesi olan bir proje bu. Bu sefer Anadolu'nun suyunun Kıbrıs adasına bir bütün olarak geleceğini kimse düşünemezdi. Biz bunu gerçekleştirdik. Biz bu konuda herhangi bir masraftan kaçınmadık. Psikolojik ve stratejik önemi olan bir projeydi. Barış açısından da önemli bir proje. Sadece Kıbrıslı Türkler'e değil Kıbrıslı Rumlar'a da gelmesi hedefimizdi. Bu yönetim modeli, suyun gelmesi gibi önemlidir. Suyun varlığı ayrı bir şey suyun yönetimi konusunda doğru bir yöntem geliştirilmezse, 1990'lı yıllarda iyi yönetilmediği için su sorunu yaşandı İstanbul'da. Bunu görüşeceğiz. Ara formüller ve yöntemler üzerinde düşünüyoruz. Kıbrıs'a su geldi. Bundan sonra alt yapı düzenlemelerine ihtiyaç var. Bu konuda biz ek yatırımla bütün alt yapıyı yenileyerek suyun sağlıklı tüketimine ilişkin adımları atacağız.

Ortak açıklamada Davutoğlu şunları söyledi:

Müzakereleri kapsamlı bir şekilde ele aldık. Görüşlerimizi ifade ettik. Aynen Annan Planı'nda olduğu gibi barışçıl her katkıyı sunmaya hazırız. Adil ve siyasal eşitliğe dayalı iki kurucu devlet temelinde birlikte yaşamanın gösterilmesi hepimizin hedefidir. Dünyaya baktığımızda Kıbrıs'ta yürüyen müzakerelerin krizden çözüme giden tek süreç olduğu aşikar.

Türkiye ve AB ilişkileri son derece pozitif bir sürece girdi. Bu sürecin Kıbrıs'taki sürece katkı sağlayacağına inanıyorum.

Mustafa Akıncı gazetecilerin sorularına cevap verdi:

Önce neyin garanti edileceğini ortaya çıkaralım sonra garanti konusunu gündeme alırız dedik. Sorunuza cevaben şunu söyleyeyim ki zor konular. Toprak ve mülkiyet konuları kaldı diyorum. Yönetim ve güç paylaşımı konuları da kolay konular değildi. Eşit yönetim anlayışına sahip bir talep var. Ancak günün sonunda bu sorunları aşabileceğimizi ümit ediyorum. Mülkiyet konusunda mesafe alınırsa tünelin sonunda ışık görüyorum.

Davutoğlu: Kıbrıs en teferruatlı bir dosyadır. Herkes görüşleri bilir. BM müktesebatı da zengin bir içeriğe sahiptir.

Türkler güçlü bir siyasi irade sergilediler ve Türkler evet dedi. Güney Kıbrıs ise hayır dedi. Önemli olan müzakerelerin karşılıklı anlayışla seyretmesi.

SUYUN YÖNETİMİ KONUSUNDA BİR KARAR ALINDI MI?

Davutoğlu: Asrın projesi olan bir proje bu. Bu sefer Anadolu'nun suyunun Kıbrıs adasına bir bütün olarak geleceğini kimse düşünemezdi. Biz bunu gerçekleştirdik. Biz bu konuda herhangi bir masraftan kaçınmadık. Psikolojik ve stratejik önemi olan bir projeydi. Barış açısından da önemli bir proje. Sadece Kıbrıslı Türkler'e değil Kıbrıslı Rumlar'a da gelmesi hedefimizdi. Bu yönetim modeli, suyun gelmesi gibi önemlidir. Suyun varlığı ayrı bir şey suyun yönetimi konusunda doğru bir yöntem geliştirilmezse, 1990'lı yıllarda iyi yönetilmediği için su sorunu yaşandı İstanbul'da. Bunu görüşeceğiz. Ara formüller ve yöntemler üzerinde düşünüyoruz. Kıbrıs'a su geldi. Bundan sonra alt yapı düzenlemelerine ihtiyaç var. Bu konuda biz ek yatırımla bütün alt yapıyı yenileyerek suyun sağlıklı tüketimine ilişkin adımları atacağız.