Gündem YÖK'ten Zazaca ve Kürtçe bölüme onay

YÖK'ten Zazaca ve Kürtçe bölüme onay

Paylaş
YÖK'ten Zazaca ve Kürtçe bölüme onay

YÖK, Tunceli Üniversitesi'nin Zazaca ve Kürtçe anabilim dallarında 4 yıllık temel eğitim verilmesi için yaptığı öneriyi kabul ederek onayladı

YÖK, Tunceli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü'nde Zazaca, Kırmançi (Kürtçe) ve Arapça eğitim verilmesini onayladı.

Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, bölümlerin kurulması için farklı görüşler olduğunu belirterek, kendisinin ölüme varan tehditler aldığını açıkladı. Boztuğ, bölümlerin bir anlamda terörle mücadele olduğunu söyleyerek, "Şimdi bazı teröre tevessül eden, bazı dağa çıkan insanları kandırmak için bazı gruplar, bizi inkar ediyorlar, kimliğimizi inkar ediyorlar kültürümüzü inkar ediyorlar, anadilimizi inkar ediyorlar, inancımızı inkar ediyorlar diye söyleniyorlardı, Biz üniversite olarak o silahı onların elinde almayı hedefledik" dedi.

YÖK, Tunceli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü 'nde Zaza Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Kırmançi (Kürtçe) Ana Bilim Dalı ve Edebiyatı ve Arap Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Bölümlerinin açılmasını onaylarken, Farsça bölüme onay vermedi. YÖK'ün onayının dün kendilerine ulaştığını söyleyen Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Durmuş Boztuğ, senato üyeleriyle düzenlediği basında toplantısında, "Bu durum bizleri, üniversitemizi ve halkımızı son derece mutlu etmiştir" dedi.

REKTÖR: TEHDİT ALDIM

Üniversitelerinin yöredeki insanı ve sosyal sorunlara eğilmelerinin görevlerinin bir gereği olduğunu belirten Boztuğ, üniversite bünyesinde önce Alevilik Uygulama ve Araştırma Merkezi açarak bir ilki başardıklarını söyledi. Merkezin başına Alevi Dedesi Ali Ekber Yurt'u getirdiklerini hatırlatan Boztuğ, şöyle dedi:

"Yine yöremizde en çok konuşulan Zazaca ve Kurmançcayı da Edebiyat Fakültesi'nin Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü'nde 4 yıllık temel eğitim olarak okutulması için yaptığımız öneriyi YÖK kabul etti. Şimdi bu bölümlerde eğitime başlanması için YÖK'ün çerçeve yönetmenliğinde belirttiği 3 doktoralı öğretim görevlisi zorunluluğu var. Bu bölümlerimiz için 3 doktora yapmış öğretim görevlisini bulduğumuz anda eğitime hemen başlayabileceğiz, bu konudaki çalışmalarımız başlamıştır. Bu konuda ülkemizde iki farklı görüş var.

Birinci görüş, bu tür faaliyetlerin ülkemizde bölünmeyi parçalanmayı ve ayrışmayı hızlandıracağı. Ülkemizin birliğine ve beraberliğine zarar vereceği yönünde bir görüş var. Hatta bu görüş sahipleri zaman zaman beni şahsımı tehdit eden hakaret eden küfür eden hatta ölümle tehdit eden rahatsızlıklara ulaşmakta.

İkinci görüş ise ki bu görüşün sahiplerinden biri de benim. Bu tür farklılıklarımızı, ana dil farklılıklarımızı, etnik dil farklılıklarımızı inanç farklılıklarımızı zenginlik görüp bunlara karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde birbirimizin hak ve hukuklarına saygı göstererek ortak yaşama kültürümüzü geliştirmek ve böylece birliğimizi beraberliğimizi dirliğimizi düzenimizi korumayı pekiştirmek olarak gören bir ikinci görüş var bende bu görüşü savunan grupta yer alıyorum. Konuşmamada da bahsettiği birinci görüşü savunanlar da var o görüşe de saygı duyuyorum ama katılmıyorum, onlarında bizim görüşümüze saygı duymasını istiyorum. Birbirimizi tehditle hakaretle asla bir yere varamayız"

'KAYBOLMAYA YÜZ TUTAN DİLLERİ YAŞATMALIYIZ'

Tunceli Üniversitesi Rektör Prof.Dr. Durmuş Boztuğ, kaybolmaya yüz tutan dillerin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için büyük bir çaba içinde olduklarını belirterek şöyle dedi: "Birçok üniversitemizin Eebiyat Fakültesi bölümlerinde şu an hiç konuşulmayan eski dillerle ilgili bölümler var. Sümer Dili, Hitit Dili gibi dillerla ilgili. Oralarda 4 yıllık bölümler var. Gençlerimiz bu bölümlerde 4 yıl okuyarak Sümer ve Hitit dili uzmanı oluyorlar. Eskiden konuşulan ve şu an sadece tarihi yazıtlar ve kitabeler üzerinde eserleri bırakılmış bu dilleri okuyarak günümüzün kültür hayatını zenginleştiriyorlar.

Oysa bizim ülkemizde milyonlarca kendi yurttaşımız yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının konuştuğu dillerdir bizim yeni açtığımız bölümler. Zazaca ve Kırmançca bölümlerinin üniversitelerimizde bulunmaması bir eksiklikti. Biz Tunceli Üniverisitesi olarak bu eksikliliği gördük ve YÖK'e arz ettik. Bu teklifimiz YÖK tarafında kabul edilince Türkiye Cumhuriyeti devletimizin tarihinde bir ilk uygulamayı üniversite olarak hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu ilk uygulama ile ortaya bir gerçek daha çıkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyük bir devlet olduğunun bir göstergesidir.

Ben geçen yıl Almanya'ya bir toplantıya katılmıştım, Berlin Teknik Üniversitesi'nde genel dil bilimleri fakültesinde Zazaca dili eğitimi yapıldığını ve doktora eğitimi yapıldığına şahit oldum. Çünkü Alman devleti büyük bir devlet Zazaca ile hiçbir ilgisi yok ama doktora programı var. Ama bizde halkımızın yurttaşlarımızın konuştuğu canlı dillerde bir programın olmaması eksiklikti. Biz bu eksikliliği gidermiş olduk"

Rektör Boztuğ, üniversitelerinde 2 yıl boyunca Zazaca ve Kırmançca seçmeli eğitim verildiğini ancak bu yıl bu bölümlere öğrencilerin hiçbir tercih yapmadığını söyledi. Bunun için araştırma yaptıklarını söyleyen Boztuğ, şöyle dedi:

"Önümüze üç ayrı görüş çıktı. Birinci görüşte öğrenciler, bu benim ana dilim neden seçmeli ders olarak ben bu eğitimi alayım temel ders olsun diyor. Seçmeli dersi protesto ediyorum ve almıyorum diyor. İkinci görüş ise öğrencilerimiz biz bu dersleri alıyoruz ama öğretmenlerimiz hiçbir şey bilmiyor doktoralı öğretmenler değil, gelip bize kelime hazinesi anlatıyor diyor. Üçüncü görüş ise biz Tunceli'ye geldik okuyoruz buranın ana dilini öğrenmek istedik ama baktım ilgimi çekmedi bıraktım diyor. Bizim şu an Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü içinde Zaza, Kırmanç ve Arap Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dallarını açmamız buradan mezun olacak öğrenciler ilerde ülkemizde bu tür seçmeli dersler yada temel derslerde o dersleri verecek öğretmenler olarak görev yapacaklar. Tabiki bu kolay süreç değil, uzun vadeli bir süreç olacak. Şimdi biz bu bölümlere doktoralı 3 öğretim görevlisi bulmak zorundayız. Bu bölümlerde ülkemizde doktora yapmış öğretim görevlisi bulmak imkansız. Zazaca bölümü için Almanya'da doktora yapmış Tuncelili öğretim görevlisi arkadaşlarımız var Zazaca bölümü için zorlanmayacağız"

BİR ANLAMDA TERÖRLE MÜCADELE

Rektör Boztuğ, hayata geçecek son uygulamanını bir anlamda terörle mücadele olduğunu belirterek, şöyle dedi:

Özellikli bir başka konuya da değinmek ve parmak basmak istiyorum. Tunceli Üniversitesi olarak bizim gerek Alevilik Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni açmamız gerekse Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü'nü açarak Zaza, Kırmanç Dili ve Edebiyatı gibi bölümleri açarak öğrenci alabilecek duruma gelmemiz ülkemizdeki gerek anadil farklılıkları, gerek inanç farklılıklarındaki problem olarak ortadan kaldırmanın sosyal olarak tedbirleridir. Bir noktada şunu diyebilirim ki, bu tür tedbirler bir noktada üniversite olarak terörle mücadelenin tedbirleridir. Ülkemizde 30 yıldır bu alanda yapılan mücadelelerde şu görüldü ki, sadece silahla sadece güçle yapılan mücadelede tek başına başarı sağlanmıyor. Sosyal yönde, kültürel yönden, insani yönden, de bazı adımların atılması gerekli olduğu gerçeği vardır. Şimdi bazı teröre tevessül eden, bazı dağa çıkan insanları kandırmak için bazı gruplar, bizi inkar ediyorlar, kimliğimizi inkar ediyorlar kültürümüzü inkar ediyorlar, anadilimizi inkar ediyorlar, inancımızı inkar ediyorlar diye söyleniyorlardı, Biz üniversite olarak o silahı onların elinde almayı hedefledik. Ben Tunceli Üniversitesi Rektörü olarak bu durumu böyle değerlendiriyorum. Bu aynı zamanda Türkiye'de karanlık alanların kaldırılması, çok tartışılan alanların artık tartışma olmaktan çıkarılması için atılan bir adım olduğunu değerlendiriyorum"

Ferit DEMİR/TUNCELİ,(DHA)

Haberin Devamı