Giriş
Mutlu saatler bitti. Haydi bakalım, şimdi sorgu başlıyor: - Ne verdiniz IŞİD’e? Rehinelerin karşılığı olarak ne verdiniz? Söylemiyorlar ama benim şüphem o ki:
[[HAFTAYA]]
- Diyarbakır’ı verdiler. Ağrı’yı verdiler, galiba Mardin’i de verdiler. Kime sordular?
Yahu, insan sormaz mı, bir Gültan Kışanak’a? Sormaz mı Ahmet Türk’e, Sırrı Sakık’a falan. Sonraa, bunlar PKK’ya da aynı yöreler için söz vermediler mi? Yani oraları ipotekli değil mi? Ne ipoteği? Bizimkiler Sülün Osman gibi maşallah... Aynı malı birkaç kişiye birden gagalıyorlar.
Şimdi hatırladım. Sahi... Öcalan’ı paketleyip verdiklerinde de bizimkiler karşılığında ne vermişlerdi? - Galiba birkaç sahil şehrini... Kıyı şeridinin bir bölümünü. - Olur mu? Kılıçdaroğlu hiç müdahale etmedi mi? - Saçmalama, Kılıçdaroğlu yoktu o zaman... Ne aldıysa Ecevit aldı, ne verdiyse Ecevit verdi. Peki şu Kardak Krizi neydi? Türk Bayrağı’nı oraya Tansu Hanım çekti de karşılığında o şımarık çocuğun babası olan AB’ye ne verdi? - Vallahi onu Murat Karayalçın’a soracaksın. Ama benim hatırladığım: Gümrük Birliği diye bir kıyak yaptıydı galiba.
Daha geri yıllara dönmeyelim, yeter. Yoksa bu al gülüm, ver gülümler Kore Şehitleri’ne ve gazilerine kadar gider. Orada Kahraman Mehmetçik kan ve can verdiyse, elbet Ankara Hükümeti de karşılığında bir ödül aldı. Yaşasın NATO be. Başımız ağrısa hemen koşuyor. Hâlâ soruyorsunuz. 46 rehin vatandaşımıza karşılık, biz ne verdik? Vallahi her şey olabilir. Belki de Kıbrıs’ı verdik. Ne kızıyorsunuz? ‘Ver kurtul’ diyen siz değil miydiniz? Bodrum’u versek daha mı iyiydi? Orası laikliğin kalesi.
