'CHP'den yüzyılın projesi geliyor'

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kahramanmaraş ve Gaziantep’i kapsayan seçim gezisine davet edildim. Ankara’dan uçakla Kahramanmaraş’a, oradan da karayoluyla Gaziantep ve Nizip’e geçtik. Yolculuk boyunca Kılıçdaroğlu ile Türkiye gündemini ve seçim sürecini konuştuk. Kemal Kılıçdaroğlu “yüzyılın projesi” sözüyle tarif ettiği yeni girişimlerini 21 Mayıs’ta İstanbul’da basın toplantısıyla ilan edeceklerini söyledi. Bütün ısrarlarıma rağmen proje hakkında ipucu vermedi, ancak geniş kitleleri ilgilendiren bir proje olduğunu ve çok konuşulacağını söylemekle yetindi. Kılıçdaroğlu ile son düzlükte partilerin performansını, başkanlık modeli tartışmalarını, baraj meselesini, ekonominin gidişatını da konuştuk.

Ne kadar oy almayı hedefliyorsunuz?

Bizim beklentimiz yüzde 35-38 arası.

Anketler ne diyor?

İçinde Amerikalı şirketin de bulunduğu çalışma grubunun yaptığı bir çalışma var. Bizi yüzde 30’ların üzerinde gösteriyor. AK Parti de yüzde 37 görünüyor. Bu araştırmaya göre HDP barajı geçiyor.

Siz de HDP’nin barajı geçeceğini düşünüyor musunuz?

HDP’nin TBMM’ye girmesini memnuniyetle karşılarım, girmemesi eksikliktir. Sadece HDP değil, yüzde 1 oy alan partilerin bile en azından genel başkanlarının parlamentoda olması iyi olur. Vaktiyle getirilen Türkiye milletvekilliği önemli bir öneriydi. Fakat Anayasa Mahkemesi iptal etmişti. O itiraz noktaları yeniden değerlendirilerek bu konunun tekrar düzenlenebileceğini düşünüyorum. Hem demokrasi diyeceksiniz hem de barajı tutarak 12 Eylül hukukunu hâlâ geçerli kılacaksınız.

Gerçekten CHP’nin oyunun bu kadar yükseldiğini hissediyor musunuz?

Evet. Sadece mitinglerdeki havayla bunu söylemiyorum, yol boyunca gösterilen ilgi, kahvehanelerdeki sıcaklık da bunu ortaya koyuyor.

Katılım nasıl olacak bu seçime?

Yüksek olacağını tahmin ediyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi bir tatil ortamı da yok.

Anketler nasıl bir fikir veriyor seçim hakkında?

Belli oranda verebilir ama unutmamak lazım ki İngiltere ve İsrail seçimlerinde anket şirketleri yanıldı, sürprizler oldu. Ben Türkiye’de de iktidar partisi aleyhine bir sonuç çıkacağını düşünüyorum.

Bu seçimi ekonomik vaatler üzerine kurdunuz. Geri dönüşlerden memnun musunuz?

Ekonomi üzerine kurmanın artılarını alıyoruz. Her gittiğimiz yerde farklı toplum kesimleri, memurlar, kamyon şoförleri, engelliler, “Neden bizim sorunumuzu dile getirmiyorsunuz?” diye soruyor.

İktidar partisi nasıl götürüyor kampanyasını?

Namus ve şeref kavramlarının içi hiç bu kadar boşalmamıştı. Almanya’da seçimler başladı, hâlâ gidip miting niteliğinde konuşmalar yapılıyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bunu görmüyor. Ayrıca şu anda çift başlı bir iktidar var Türkiye’de.

Seçime az bir zaman kala ülkede genel hava nasıl? Olumsuz bir olay yaşanması gibi bir endişeniz var mı?

Hayır, ben olumsuz ve kötü bir şey beklemiyorum.

Başkanlık sistemine geçilme ihtimali ne kadar?

Başkanlık ihtimali yok. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bunu gerekçe göstererek AKP’ye oy istiyor. Erdoğan’a diyorum ki, “Bu toplum seni kaç dönem başbakan yaptı, cumhurbaşkanı yaptı, otur cumhurbaşkanlığını yap.” Yerinde duramadığı için ivme kaybediyor, konuşmaları olumsuz karşılanıyor. Ayrıca mütevazı bir hayat yaşamıyor. Erdoğan toplum değerlerini kullanarak iktidar oldu, şimdi o değerleri reddediyor. AKP mitinglerde eskisi kadar kalabalık toplayamıyor. Bunu görmesi lazım. 1100 odalı saray 17 milyon yoksulla alay etmek demektir. Türkiye’de açlıktan ölen çocuklar var. Ekonomi iyi gitmiyor.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın uyarılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dışarıdan hükümete yönelik eleştirileri kabine içinde tekrar ediyor.

Yeni dönemde eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yeniden AK Parti üzerinde rol üstlenebilir mi?

Evet, bu ihtimal dahilinde; fakat önündeki en büyük engelin Erdoğan olduğunu kimsenin unutmaması lazım.