Giriş
1976’dan beri İtalya’da yaşayan Ferzan Özpetek’in; ilk romanı ‘İstanbul Kırmızısı’ndan sinemaya aktardığı yeni filmi, sezonun en çok merak edilen projelerinden. Bu merak hem Ferzan Özpetek’in İstanbul’da film çekmesinden kaynaklı, hem oyuncu kadrosundan...
Tuba Büyüküstün, Nejat İşler, Mehmet Günsür, Zerrin Tekindor ve Halit Ergenç gibi ekranların ve beyazperdenin sevilen yüzleri bu filmde buluştu. O yüzden herkesin gözü kulağı setten gelecek haberlerde.
Ancak filmle ilgili çok az şey sızıyor, çok az bilgi paylaşılıyor. Her şey planlı, programlı. Geçen gün filmin Cannes Film Festivali için hazırlanmış kataloğu elime geçti.
Filmin çeşitli sahnelerinden fotoğrafların yer aldığı katalog, Cannes’da tanıtım yapmak için hazırlanmış ama filmin stil sırlarıyla ilgili ipuçları da veriyor.
Mesela Tuba Büyüküstün ve Mehmet Günsür’ün kıyafetleri, Ferzan Özpetek’in ince zevkini filme yansıttığını gösteriyor.
Biraz araştırdım; Tuba Büyüküstün’ün İtalyan’ın ünlü bir modaevinden seçilmiş süet ceketi, Mehmet Günsür’ün eskitilmiş deri montu, Çiğdem Onat’ın boynundaki gerçek inciler Ferzan Özpetek tarafından bizzat seçilmiş özel parçalar. Yıllardır modanın merkezi İtalya’da yaşayan Ferzan Özpetek moda zevkini, kendi hayatını anlattığı filmin senaryosuna aktarmış.
Film, yeterli derecede memleket hasreti, dram içerse de; gözümüzün gönlümüzün, içimizin açılacağı bir film geliyor belli ki. Ben kendi adıma merakla bekliyorum…
İstanbul için çektik Instagram’a koyduk
İstanbul’u dünyada daha fazla görünür kılmak amacıyla geçen Nisan’da Instagram’da bir yarışma düzenlendi...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’nun (ICVB) çabasıyla hayata geçirilen yarışmada; bugüne kadar 270 bin fotoğraf paylaşıldı, hesabın takipçi sayısı ise 53 bine ulaştı.
Bu arada iş, kültür ve sanat dünyasının önde gelen isimleri de İstanbul fotoğraflarıyla projeye destek verdi. Benden de bir İstanbul fotoğrafı istediler; Ayasofya Müzesi’nden çektiğim bu kareyi #oneistanbul etiketiyle seve seve paylaştım. Yarışma bitti.
Fotoğrafları beğenilen yarışmacılara ödülleri 25 Mayıs Çarşamba günü addresistanbul’da verilecek, aynı zamanda fotoğraflar da sergilenecek. İstanbul’u sevenlere duyurulur…
Kültür sanat ve yeme-içme adası Bomontiada
Babylon’un yeni mekanı Babylon Bomonti, şu ara İstanbul’un en konuşulan yerlerinden. Epeydir herkesten duyuyordum; sonunda gitmeyi başardım! Gerçekten keyifli ve farklı.
İstanbul’un göbeğinde ama İstanbul dışında bir yer gibi. Bir kere; açılan yeni bir Babylon değil, Bomontiada adıyla yeni bir kültür-eğlence kompleksi. Müzik, çağdaş sanat, tasarım, etkinlik ve yeme-içme alanlarıyla bir vaha gibi.
Bomonti Bira Fabrikası, 19. yüzyılda İsviçreli Bomonti kardeşler tarafından temeli atılan, semte adını veren, memlekette bira kültürünün oluşmasını sağlayan bir mekan.
Bir yerde okumuştum; 20. yüzyılın başlarında Pangaltı, Bomonti civarında bira bahçeleri olduğu biliniyor...
İşte şu an mekandaki ‘avlu’ da bu tarihi kimliğe uyan keyifli bir bira bahçesi.
Yapının içinde bir küçük bira müzesi ve taze bira satan bir ‘butik imalathane’ de var.
Özellikle bahsetmek istediğim bölüm ise Anadolu’dan gelen geleneksel lezzetlerin adresi Delimonti.
Burası hem restoran, hem gurme market. Mesela Antakya’dan getirilen humus, kelle söğüş, Konya’nın etli ekmeği çok iyi. Keşfetmek için ajandanıza yazın.
Telefonda bilgi yarışması
Elimizdeki akıllı telefonlar derya deniz...
Sağladığı oyun içerikleri de her geçen gün değişiyor ve gelişiyor. Bir ara herkes ‘Kelime Oyunu’na takmıştı mesela...
Sanırım onun modası geçti; şimdi ‘Trivia Crack’ çılgınlığı yaşanıyor. Nedir bu ‘Trivia Crack’ derseniz? Android tablet ve akıllı telefonlara ücretsiz indirilebilen eğlenceli bir yarışma oyunu.
Bilim, sanat, tarih, coğrafya ve spor gibi 6 farklı kategoride toplanmış onlarca soruya doğru cevap vermeye çalışılıyor. Kategorilerdeki bütün simgeleri aldığınızda oyunu kazanıyorsunuz.
Her yaştan insana hitap ediyor. Ayrıca aile arasında veya arkadaş grupları içinde oynanabiliyor.
Anlayacağınız, televizyondaki bilgi yarışmaları bayatladı, yeni trend bu. Fransız kalmak istemeyen indirsin.
ŞİRİN BİR LAF
İstanbul’da yaşamayın, İstanbul’u yaşayın.
