Yazgülü Aldoğan 'Sen bir torbadasın eşyaların bir torbada
HABERİ PAYLAŞ

'Sen bir torbadasın eşyaların bir torbada

Biz burada sıradan gündelik yaşantımıza devam eder, kimi gün güler söyler, kimi gün bir şehit haberine hüzünlenirken, onlar ölümün kenarında yaşıyor. Cuma günü Hakkari’de altı askerimiz şehit edildi.

İki helikopter pilotu subayımız, helikopterleri düşürülerek şehit oldu. Biri tedavi edildiği GATA’da, biri bir başka ilde derken toplam 10 güvenlik görevlimizi şehit verdik. Dün de ailelerinin acılı feryatları arasında cenazeleri kaldırıldı.

Şehit olan pilotlardan biri, göreve gitmeden önce kız arkadaşına evlilik teklif etmiş ve dönünce evlenme sözü almıştı.

Haberin Devamı

Tabutuna sarılan genç kız, “Hani bana söz vermiştin, evlenecektik!” diye ağlarken kim bilir kaç çiftin aynı saatlerde nikahı kıyılıyordu...

Vatana can feda ama...

O şehitler vatan için ölüyorsa biz de ölelim. Ama neyin ne olduğu o kadar karıştı ki acılarımızı da sorgulayalım. Gazi Abdullah Ağar’ın arkadaşına eşlik ettiği an duyduğu acıyı kaleme aldığı yazıyı okumanızı istiyorum.

Çünkü ben bu duyguları onun kadar iyi dile getiremezdim. Abdullah Ağar, bu yazıyı bana yolladığında mutlaka bir gün sizinle paylaşmaya karar vermiştim. O gün artık bu gün.

Yaşamayan yazamaz

Yaşanan bunca acıyı, ancak yaşayan bu kadar duyarlı anlatabilir. Abdullah Ağar, “Gencecik bir teğmenken 91’i 92’ye bağlayan bir kış günü Şırnak Gabar Görmeç’te ‘ÇIĞ’a şehit verdiğimiz 65 askeri, ve onlarla birlikte şehit düşen Alaattin Üsteğmeni bir kamyona koyup şehit refakatçisi olarak Şırnak’tan nasıl yola çıktığını, Cizre’den, Nusaybin’den, Mardin’den nasıl geçtiğini, karda kışta Mazı Dağı’nda nasıl da kaydıklarını, 65 şehit yüklü o kamyonun nasıl yoldan çıkmaya kalktığını, öndeki eskort polisin nasıl kaza yaptığını, gecenin köründe Diyarbakır’a nasıl ulaştıklarını” dün gibi hatırlıyor.

Yolculuğun sonunda da Gülhane’nin morgu önünde Alaattin Üsteğmen’den kalanları ‘Sarı bir zarfın içinde’ ailesine nasıl teslim ettiğini. Ve oradan Şırnak’a kadar nasıl kaçtığını.

Bu yazıyı da yukarıdaki fotoğrafı gördüğünde yazıyor!

Refakatçi:

'Sizler bir şehidi hep al bayrağa sarılı bir tabutun içinde gördünüz. Peki siz bir şehidin nasıl taşındığını bilir misiniz?

Haberin Devamı

Düştüğü yerden tabuta konacağı, al bayrağa sarılacağı, komutanlık töreninin yapılacağı alana hangi zorluklarla ve nasıl geldiğini?

Şehit ve yaralıları çatışma alanlarından çıkartmak için daha nice şehit ve yaralı verildiğini...

Sadece millet için değil, milletin onuru için de ölündüğünü...

Daha yeni; Dağlıca’da Ejder Yarbayın şehit düşen üsteğmenini çekmek için şehit düştüğünü.

Şehitlerin, mermilerin roketlerin altında, çatışma toprağından, çamurundan, kayasından, molozundan, tozundan ve bunlara karışmış şehit kanından kaldırılıp, kucaklarda, sırtlarda, çatışma sıcağı yol verirse pançolarda, sedyelerde sonra ciplerde, kobralarda, kirpilerde en nihayet helikopterlerde taşındığını bilmelisiniz. Fotoğraf o anlardan birine ait.

Yer: Yüksekova, helikopterin içinde, dipte, siyah torbada! Birazdan “Yüksekova’dan Van’a havada.” Helikopterin içinde şehidin ayak ucundaki kim peki?

O’nun adı da; “ŞEHİT REFAKATÇİSİ” O, şehit naaşının gideceği bütün yol boyunca şehidin ya ayak ucunca ya baş ucunda duracak. Şehidin naaşı ile birlikte şehitten geriye kalanları çantaların, torbaların ya da sarı bir zarfın içinde ailesine teslim edecek.

Haberin Devamı

Şehidin cenaze namazı kılınırken de, devlet töreni yapılırken de, kabrine konurken de başından, ayak ucundan hiç ayrılmayacak. Ama hep ötede, bir kaç adım geride kenarda duracak.

Şehidi uğurlayanlar, cenazesine katılanlar, siz, onun kim olduğunu hiç bilmeyeceksiniz. O ise bu anlar boyunca hep, al damgalı şehidin sarılı olduğu al bayraklı tabuta bakacak.

Gözlerini de hiç ayıramayacak. İstese bile! Ta ki şehit mezarına konup, üstü kapatılıp, son toprağı üstüne atılıncaya kadar.

Sahadan, mücadele alanlarından, silah arkadaşlarından ve silah arkadaşlığından “Bir Nefes” olarak atılan son toprağa kadar şehidin başında durmaya devam edecek.

O da bir toprak atacak arkadaşının üstüne. Böylece görevi sona erecek.'

Sıradaki haber yükleniyor...
holder