A. Yavuz Kocaömer 'Zihinlerdeki engeller kalkmadan'
HABERİ PAYLAŞ

'Zihinlerdeki engeller kalkmadan'

Haberin Devamı

Malatya Türkiye Sakatlar Derneği eski Başkanı Ali Haydar Koyun’un 3 Mart 2016’da Malatya Söz Gazetesi’nde yayınlanan yazısını aşağıda sizlerle paylaşıyoruz: “1994 yılından 2007 yılına kadar yıllarca dernek başkanlığı görevim nedeniyle gerek resmi işler, gerekse ziyaretler için gittiğim Malatya Valiliği’ne kucaklarda taşınarak içeriye girdim. Her gittiğimizde kucaklarda taşınarak girerken, başka insanlara yük olmanın ezikliğini yaşadık... Bu muhtaçlık duygusundan kurtulabilmek için ilimizde görev yapan birbirinden değerli valilerimize yaşamış olduğumuz genel ve yerel sorunlarımızı ilettiğimiz gibi, bu sıkıntımızı da ileterek çözüm talebinde bulunuyorduk. Bu konuda valilerimiz çok ilgilendiler ancak bazı nedenlerden dolayı bu soruna bir çözüm yolu bulamıyorlardı. Bu sorunumuz 2006 yılına kadar devam etti ve bizler valiliğe her gidişimizde patates torbaları gibi kucaklarda taşınırken incinen yüreklerimizde isyan fırtınaları eserdi.

‘Kucaklarda taşınmak’

2006’da, ilimizde göreve başlayan dönemin valisi Halil İbrahim Daşöz’ü ziyarete gittiğimizde, sohbet esnasında, “Sayın Valim, şimdi geldik hoş geldiniz dedik, göreviniz hayırlı olsun dedik. Ancak bundan sonra bizler sizi derneğimize bekleriz” dedim. Valimizde seve seve geleceğini ve bizleri ziyaret edeceğini söyledi ve bizlerin de ne zaman olsa yanına gidebileceğimizi söyledi. Bu sözleri üzerine kendisine, “Bizler ancak size hoş geldiniz demek için geldik, bir de uğurlamak için gelebiliriz. Çünkü mimari engeller nedeniyle gelip gitmemiz çok zor” dedim. Bunun üzerine valimize sorunun nedenini detaylı olarak anlattık ve çıkışta kendisi de bizlerle yola kadar gelerek merdivenlerde nasıl kucaklarda taşındığımıza şahit oldu... Valimiz Daşöz çektiğimiz sıkıntıyı gördükten sonra hemen inceleteceğini ve bir çözümü varsa hiç vakit geçirmeden yaptıracağına söz verdi. Ve verdiği sözü de tuttu. Çok sürmedi, valilik binası girişine rampa ve içeriden üst katlara çıkmak için de asansör yapılması amacıyla çalışmalar başlatıldı. Sonunda rampa ve asansör 2007’nin başlarında bitmiş ve bizler artık kucaklarda taşınmadan, kimseye muhtaç olmadan valiliğe istediğimiz zaman gitmeye başladık. Rampadan çıktıktan sonra normal vatandaşlarla aynı kapıyı kullanıp binaya giriyor ve sonra asansörle üst katlara çıkıyorduk.

‘Çok şükür derken...’

Tam bağımsız olduk, insanlara artık yük olmaktan kurtulduk diye sevinirken sevincimiz çok sürmedi. 2011 yılında binada restorasyon yapılmaya başlandığında son buldu. Bizler yapılacak restorasyonda daha standart uygulamalara kavuşacağımızı düşünürken maalesef hayal kırıklığına uğradık. Betondan yapılan rampa kaldırılmış, yerine üzerinden arabalarımızla geçtikçe esneyen saclardan yapılma bir rampa konulmuştu. Yapılan rampa da, o dönemin valisiyle yaptığımız görüşme sonucu, binadaki rampanın kaldırıldığını ve yerinde bir şey olmadığını gördüğümüzü söyleyince hemen talimat verdiğinde yapılan bir rampaydı.

ALİ HAYDAR KOYUN KİMDİR?


1968’de Malatya’da dünyaya gelen Ali Haydar Koyun kardeşimiz 1972’de romatizma hastalığının yol açtığı eklem kireçlenmesi nedeniyle 1979’dan beri yürüyemiyor. Açık öğretim lisesini bitiren Ali Haydar, 1994-2015 yılları arasında Türkiye Sakatlar Derneği Malatya Şubesi’nin başkanlığını yürüttü. Bugüne kadar ‘Sessizliğim’ isimli şiir kitabı ile, ‘Sevginin Gücü’ adıyla derleme bir öykü kitabı çıkardı. Ali Haydar Koyun Malatya Söz Gazetes’inde köşe yazarlığı yapıyor.

‘Rampayı çıksan kapıdan geçilmiyor’

Rampadan yaylana yaylana çıktık diyelim. Bu defa kapı engeli karşımıza çıktı. Daha önce vatandaşlarla aynı kapıyı kullanıp güvenlikten geçerken şimdi aynı kapıdan geçemez olmuştuk. Kullandığımız kapının oraya ulaşmamız için araya konulan beton bölmeyi atlamamız gerekiyordu. Bunun nedenini sorduğumuzda binayı ilk yapıldığı zamanki orijinal haline getirmek için bu şekilde projelendirildi diye açıklama yaptılar. Beton bölmenin kaldırılmasını dile getirdiğimizde ise, binanın tarihi özelliği olduğundan, Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden onay alınması gerektiğini ileri sürerek bunun yapılmasının zor olduğunu söylüyorlar.

‘Devlet uygulamazsa vatandaş ne yapsın?’


Erişebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonu olarak binayı denetledikten sonra yapılan toplantıda bu sorunu dile getirdiğimizde hep aynı cevabı aldık. Onlar aynı cevabı verdikçe ben daha önceki valimizin nasıl yaptırdığını sordum. ‘Bir çivi dahi çakılamaz’ denilen binaya beton rampa ve asansörü nasıl yaptırmıştı? Akıllarınca bizi kolumuzdan, bacağımızdan ya da gözlerimizden engelli olarak görüyorlar ve düşüncede, fikir yürütmede ve mantığımızı kullanmada da engelli sanıyorlar. Devleti temsil eden illerdeki en üst makam olan valilikler yine devletin kanunlarını usulüne uygun uygulamaz ve kanuni uygulamaları yerine getirmezse normal vatandaşa nasıl uygulatacaksınız? Hangi kanundan bahsettiğimi anlamayan yetkililer bir zahmet uluslararası imzaladığımız sözleşmeler başta olmak üzere Anayasa’daki, kanunlardaki ve diğer yasal mevzuatlardaki engellilere tanınan hakları açıp incelerlerse göreceklerdir.

‘11 yılda ne değişti?’

Sözün özü olarak, 2005 yılında çıkarılan yere göğe sığdıramadığımız Engelliler Kanunu ile engelsiz Türkiye yaratmak için 7 yıl süre konuldu, içimize sinmese de kabul edip bekledik. 7 yıl doldu, bu defa olmadı diyerek 1 yıl direkt, 2 yıl da dolaylı olarak süreyi uzatarak 10 yıla çıkardılar. Buna da eyvallah dedik. Şimdi 10 yıl da doldu, 11 yılın dolmasına bir şey kalmadı. Ne değişti derseniz. Anladığım tek şey var; o da zihinlerdeki engeller ortadan kalkmadan bu ülkede engelli sorunlarının bitmeyeceğidir.”

ÇENGELLİ PANO

‘Bazen milyon adım atmak gerekir’

İnsan ruhunun derinliklerine, o karanlık labirentlere inerek karmaşık duyguları anlatma işini sadece edebiyat yapabilir. Beynin derin kıvrımlarına gizlenmiş olan imgeler zamanı gelince ortaya çıkar. Bazen kendinizi bulmak için 1 milyon adım atmanız gerekir. Bazense hayatınızı kökten değiştirmek için, tek bir kişiyle karşılaşmanız yeterli olur. Ahmet Yakın Turhal / Tokat Tel: 0542 772 54 38

‘Maddi destek istiyorum’


7 yıldır cezaevindeyim. Bazı sıkıntılar çekiyorum. 6 yıl cezam kaldı. Bedenim L ve M. Kıyafet, 40 numara ayakkabı, eşofmana ihtiyacım var. Ayrıca PTT yoluyla maddi desteklerinizi bekliyorum. 1 no’lu T.T.K.C. Evi Cebeli Bereket Postanesi’ne yollayabilirsiniz. Hırtan Timur 1 no’lu T.T.K.C.Evi D-6 Oda / Osmaniye

Yozgat’a sevk istedim ama...’

4 yıldır cezaevindeyim. Buradan çıkış tarihim 2043. Buradan birine güvenerek Yozgat E Tipi cezaevine sevk istedim, çıktı. Ama parasını karşılayamıyorum. Güvenerek yazdığım kişi boş çıktı ve sevkim rafa kalktı. Sevkimin gerçekleşmesi için 500 TL’ye ihtiyacım var. Aksi takdirde sevkim iptal edilecek. Yardımlarınızı bekliyorum. Birol Aksongur 1 no’lu L Tipi Kapalı C

Sıradaki haber yükleniyor...
holder