AKP CHP mi? AKP MHP mi?

ANKARA - Koalisyon denkleminde şu sıralar ön plana çıkan iki model var: AKP + CHP ya da AKP + MHP. Ankara’dan bakınca maalesef her iki denklemin de çözümü çok zor görünüyor. Çünkü 3 siyasi partiden ibaret gibi görünen iki denklemin tek bir “bilinmeyeni” var ve o bilinmeyenin 3 siyasi partiyle de hiçbir alakası yok. O bilinmeyen ne mi? Erdoğan.

Hiç lafı eğip bükmeden yazayım...

AK Parti’nin kuracağı koalisyon hükümeti için kararı verecek olan ya da ikna edilmesi gereken kişi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. AK Parti, cumhurbaşkanının yetkilerinin anayasal çizgiye çekilmesine ve 17 Aralık’ta adı geçen bakanların Yüce Divan’da yargılanmasına “evet” demeden ne CHP ile ne de MHP ile hükümet kurabilir.

Herkes biliyor ki, bu iki şarta onay yetkisi AK Parti Genel Başkanı’nda değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’da. Davutoğlu ve kurmayları bu iki şartı da kabul edip -öncelikli tercih olarak MHP ile- bir koalisyon hükümeti kurmayı çok istiyor.

Çünkü Davutoğlu yeniden başbakanlık koltuğuna oturamazsa partinin yaklaşan kongresinde işlerinin bir hayli zor olacağını görüyorlar. Gel gör ki,
Erdoğan “olur” demedikçe bu isteklerinin “temenniden” öteye geçemeyeceğinin de farkındalar. Erdoğan’ın yakın çevresi, “Cumhurbaşkanı bir koalisyon hükümeti kurulma ihtimalini zor görüyor” diyor.

Edindiğim izlenim o ki Cumhurbaşkanı bu şartlar altında bir koalisyon hükümetindense yeniden seçime gidilmesinden daha sıcak bakıyor. Ankara’da konuştuğum AK Partililerin bir çoğu hem Abdullah Gül’ün hem de Ahmet Davutoğlu’nun şu sıralar Erdoğan’ı ikna etmeye çalıştığını söylüyor. (İstanbul’da dün gerçekleşen Erdoğan-Davutoğlu görüşmesi 2 buçuk saat sürdü.)

Peki, Erdoğan ikna olur mu? Bu soruyu uzun yıllar Erdoğan’la çok yakın çalışmış eski bir AK Parti genel başkan yardımcısına sordum: “Zor...” dedi ve şöyle devam etti: “Tayyip Bey’i tanıyorsam ‘Ben yetkiyi verdim, kuramadılar hükümeti’ demeyi bekler önce... Sonrasında da muhtemelen AK Parti’nin oyunu artıracak bir takım hamleler yapıp erken seçim kararı alacaktır. O hamleler ne olur şimdiden kestirmek zor ama hazır parti içinde de rüzgar o taraftan esmeye başlamışken seçim sonuçlarından Davutoğlu’nu sorumlu tutup Abdullah Gül’ü geri getirmek akıllıca.”

Parti içindeki rüzgardan bahsetmişken bir parantez açıp Bülent Arınç, Abdulkadir Aksu, Cemil Çiçek gibi AK Parti’deki “abiler” grubundaki hareketlenmeye ve eski Bakan nihat Ergün’ün yazdığı içinde son döneme dair sıkı özeleştiriler olan kitabın AK Partililerin elinden düşmediğine dikkat çekelim.

Sonuç olarak, parti liderlerinin yaptığı açıklamalar bir yana... Ankara’dan bakınca görünen tek bir gerçek var: Her şey Erdoğan’ın iki dudağının arasında... O isterse hükümet kurulacak, istemezse seçime gidilecek.