Giriş
Davutoğlu dedi ki: “Pazarlık esasına dayalı görev kabul etmem...”
Aslında diyor ki, Erdoğan’ın istediği koşullara uyum sağlasaydı başbakanlığı devam edecekti.
Dedi ki, “Cumhurbaşkanımız görev verirken ‘Emanetçi başbakan istemiyorum’ demişti. Bu doğru bir tavsiye idi.”
Demek istiyor ki sonraki başbakanınız, Erdoğan’ın dediğini harfiyen uygulayacak düşük profilli bir emanetçi olacak, bu iş yanlış.
Dedi ki “Ayrılmak benim tercihim değil.”
Bu, “Başbakanın kararı” diyen Erdoğan’ı tekziptir.
Dedi ki “Dönemim güçlü cumhurbaşkanlığı, güçlü başbakanlık dönemiydi.”
Şunu anlamamızı istiyor ki, yeni dönemde yasalar ihlal edilerek fiili başkanlık sistemi uygulanmak istenecek.
Dedi ki, “Yola çıktığım arkadaşlarımın benimle olduğundan emin olmak isterim.”
Açıkça anlatıyor ki parti yönetimi beni yalnız bıraktı.
Dedi ki “MKYK’nın yetkilerimi alması bu sonucu doğurdu.”
Demek ki “Partide sıkıntı var” diyeni “Fitneci” ilan eden AKP sözcü ve yazarları doğru söylememiş.
Bizzat Davutoğlu tekzip etti. Aynı kişiler AKP seçmenine hiçbir sıkıntı olmayacağını söylemeyi sürdürecek. İnanalım mı?
Davutoğlu nazik ayrıldı. Doğrudur kavga yok. Ama AKP’de sıkıntı ve bir ölçüde kriz sürecek.
Daha Davutoğlu’nun parti içi atamaları bertaraf edilecek; bürokraside Erdoğan’a rağmen kurduğu düzen değişecek.
AKP’li medyada iç hesaplaşma görülecek. Erdoğan şimdi fazladan mesai harcamak, harcarken de Davutoğlu’nun bir yere getirdiği partililerin canını sıkmak zorunda.
Erdoğan işleri yolunda gitseydi başbakan değiştirmek istemezdi. Değiştirmek zorunda kaldı.
14 yıllık ‘mutlakiyet’ büyüsünün bozulması da cabası. ‘AK medya’da kafa göz kırılan iç çatışmanın bile Erdoğan’a yaradığı inanışı tuhaf.
Hal böyleyken, muhalefette bile Erdoğan’ın işlerinin tıkır tıkır yürüdüğü algısı var. Bakın Erdoğan bile öyle düşünmüyor.
Yoksa, vekilleri acil toplayıp ayar verme ihtiyacı duyar mıydı? Kafi güce ulaştığını düşünse haftaya başkanlığı getirmez miydi?
“İş bitti” algısı, muhalefeti tembelleştiriyor. Erdoğan şansının teslimiyette saklı olduğunu biliyor. O algı için AKP medyası boşuna uğraşmıyor.
Anayasaya yazılmamış başkanlık, henüz gelmemiş başkanlıktır. Yoksa Erdoğan yazmak için çabalamazdı.
