Giriş
MHP, mahkeme kararıyla kurultaya gidecekken dün başka bir mahkeme kararı her şeyi alt üst etti. Ankara’daki mahkeme “Olağanüstü kurultay yapılmalı” demişti. Gemerek ve Tosya’daki mahkemeler ise dün bir nevi “Gerek yok” dedi. Türkiye’de yargının halini göstermesi açısından ibret verici bir örnek. Aynı ülkede mahkemelerden birinin ak dediğine öteki kara diyor. Bu arada dosya aynı dosya, parti aynı parti, ülke aynı ülke. Demokratik bir ülkede bir siyasi partinin mahkeme kararıyla kurultaya gitmesi yeteri kadar utanç verici bir durumdur. Görünen o ki; MHP yönetimine bu utanç yetmiyor. Kaldı ki; MHP tüzüğüne göre 239 delege imza atmışsa kurultay yapılması gerekiyor. Şu an kurultay için imza atan MHP delegesi sayısı kaç biliyor musunuz? 543. Bahçeli’nin iddiası o ki; paralel yapı mahkemeler üzerinden MHP’yi dizayn etmeye çalışıyor. Peki, bu 543 delege neyin nesi? Onlar da mı paralel?
Dünün bir diğer önemli hadisesi ise AK Parti MKYK’sının Davutoğlu’nun elindeki il/ilçe başkanlarını atama yetkisini almasıydı. Teşkilattaki bazı atamalar konusunda Erdoğan ve Davutoğlu arasında fikir ayrılığı olduğunu biliyoruz. Davutoğlu’nun bu yetkiyi kullanarak bilhassa il başkanı düzeyinde yaptığı bazı atamalar Saray’da rahatsızlık yaratmıştı. Ve neredeyse tamamı Erdoğan’a yakın isimlerden kurulu MKYK dün gereğini yaptı! Ne “Davutoğlu’na darbe” diye yorumlayanlara, ne de “Parti içi demokrasinin gereği” diyenlere katılıyorum. AK Parti, Erdoğan’ın partisi. Erdoğan, Davutoğlu’na ödünç verdiği bir yetkiyi dün geri aldı. Ve bir kez daha gösterdi ki genel başkanlık koltuğunda kim oturursa otursun o partinin tek lideri var: Kendisi. Kriz, kaos fasaryalarına da itibar etmeyin. Davutoğlu bunu bilerek ve kabul ederek göreve geldi. Hoca’nın fikrini değiştirdiğini sanmam. Değiştireceğini ise hiç sanmam.
