Nedim Şener Adalet bekleyen kadın
HABERİ PAYLAŞ

Adalet bekleyen kadın

İsimleri dönem dönem değişiyor; bir gün Nükhet İpekçi oluyor adı, bir gün Bilgi Emeç. İsmi bir gün Rakel Dink oluyor, bir gün Güldal Mumcu. Bir gün Berfo Ana olup çoğalıyor, Cumartesi anneleri oluyorlar. Bir gün şehit anneleri oluyorlar. Daha niceleri… Anneler, eşler: Kadınlar. Bazıları kimsesizler mezarlığında oğlunun, kızının cesedini arıyor. Kimi küçük bir haber, kimi de hiç olmazsa mezar yapmak için küçük bir parça kemiğin peşinde.

Hepsi çaresizce adalet bekliyor. Biliyorlar adalet olmadığını ama kadın yüreğinin çırpınışı durmuyor ki. Önceki gün ömrünün 35 yılını adalet bekleyerek geçirmiş o kadınlardan birisi olan Sabahat Türkler’i son yolculuğuna uğurladık.

Haberin Devamı

22 Temmuz 1980 günü eli silahlı faşist teröristlerin öldürdüğü DİSK’in (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) efsane Genel Başkanı Kemal Türkler’in eşiydi. Bir gün önce akşam sohbet ederken öldürülebileceğini söylüyor, ailesini hazırlıyordu. Ama Sabahat Türkler o akıbeti önleyebilecekmiş gibi Kemal Türkler evden çıkmadan camdan etrafı kontrol ediyordu. Kartal gibi yüksekten tehlikeyi sezinleyip üzerine atlayacak gibi bakıyordu etrafa. Ama Kemal Türkler’in arabasının dört bir tarafını saran katiller saniyeler içinde Kemal Türkler’i vurdular. Kızı Nilgün Türkler Soydan balkonda, kendisi yatak odasının camındaydı, efsane sendikacının bedeni kanlar içinde sokakta. Komşusu Sabahat Türkler’i asansörle aşağı indirdiğinde Nilgün Türkler, merdivenlerden adeta uçarak babasının kanlar içerisindeki bedenine ulaştı. Sabahat Türkler’in “Kemal, Kemal…” sesleri binalarda yankılanıyordu.

Mezara eşinin fuları

Yoldan geçen bir yoğurtçu, olayı görmüş, “Başkanım…” diyerek arabadan inmişti. Arabasının arkasındaki tüm yoğurt tepsilerini yere atarak Kemal Türkler’in kanlar içerisindeki bedenini aracın arkasına yerleştirdi. Ama çok geçti. Hastaneye vardıklarında Kemal Türkler çoktan ölmüştü. Bu kez hastanede Sabahat Türkler’in “Öldü, öldü..” diye feryatları koridorlarda yankılanmıştı. O günden sonra Sabahat Türkler, Kemal Türkler’den kalan üç şeyi emanet olarak sakladı, korudu; İki kızı, özel eşyaları ve DİSK.

Haberin Devamı

DİSK’le, işçilerle dayanışması hiç kesilmedi. 12 Eylül’ün zor günlerinde yurtdışına kaçan DİSK yöneticilerinin eşlerine ve çocuklarına kol kanat gerdi. “DİSK” ve “Kemal” kelimelerini anmadığı gün olmadı. Bir de adalet arayışından hiç vazgeçmedi. Son olarak Susurluk kazasıyla ortalığa saçılan derin devlet cinayetlerinden olan Kemal Türkler davasının zaman aşımına uğraması onu yıktı. Bu karar Türkler’in avukatı Rasim Öz ile Sabahat Türkler’i hayata küstürdü. Son yıllarını adalet bekleye bekleye zor sağlık koşulları altında geçirdi. Adalete değil ama 25 Temmuz günü 35 yıl ayrı kaldığı eşi Kemal Türkler’e kavuştu. Üstelik Kemal Türkler’in defnedildiği günde. Annesi ile babasının sevgisine şahitlik eden kızı Nilgün, Kemal Türkler’in hatırası olan bir pardösü ve fuları Sabahat Türkler’in mezarına bıraktı. Huzur içinde uyusun diye. Ruhu şad olsun. Hakları yenenlerin hakkını aramak ise bizim boynumuzun borcu olsun.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder