Yazgülü Aldoğan Ahlakçılık yapıldıkça ahlaksızlık artıyor!
HABERİ PAYLAŞ

Ahlakçılık yapıldıkça ahlaksızlık artıyor!

Ankara’nın değiştirilemeyen başkanı Melih Gökçek, gündemde kalmak için olsa gerek pembe vagon uygulaması başlatacağını açıklayıp ortalığı bulandırdı ya. Aslında çok daha beterini meğer TCDD Hızlı Tren’de yapıyormuş da kullanmadığımız için farkında değiliz çoğumuz. Niye kullanmadığımız ise basit: Sonunu bir türlü getirmedikleri için. Hızlı tren Pendik’te başlayıp bitiyor. Pendik’e kadar gidip gelmek de Bostancı’da oturmuyorsanız hızlı tren avantajını silip götürüyor.



Hızlı trende ‘bayan yanı’ uygulamasına ters düşen yolcu indiriliyor.

Neyin güvenliği?.. Hızlı trenin güvenlikle ilgili maddeleri arasında birinci sırada ne varmış biliyor musunuz? Doğru cinsiyet beyanında bulunmak! Eğer yanlış beyanda bulunduysanız yeriniz değiştirilecek, yer yoksa ayakta gitmeyi kabul etmiş sayılacaksınız, ki hızlı trende ayakta gidilmediği için indirileceksiniz! Niye? “Bayan yanı” uygulaması! Ayrı cinsiyetten insanlar yan yana oturamıyor! Bunun bir adım ilerisi pembe vagon zaten. Pembe vagondan anladığım kadarıyla isteyen ona binecek, isteyen eşiyle herkesin bindiği vagonu kullanacak. Ama tıpkı kadın plajları gibi, karma vagona binene neredeyse taciz hak sayılacak!

Skandal bitmiyor


TCDD’nin daha da ilginç bir uygulaması ise tam skandal: Kuşetli vagona evli bir çift bindirilmemiş! Çok ilginç, bunların aklı gerçekten farklı çalışıyor. Kadın-erkek yan yana gelince mutlaka sevişecekler diye düşünüyorlar. Diyelim ki oldu, sana ne? Y.Akit Gazetesi bunu iyi bir gelişme olarak takdirle karşılarken okurlarından biri de “Harem selamlık iyi de 20 yıllık karımla binmeme bile izin vermediler. Çocuklardan birini ben aldım diğerini karım. Bu şekilde rezil olduk yolculukta. Evlilik cüzdanımı göstermeme rağmen ‘Aynı kuşetten veremeyiz’ dediler” diye şikayet ediyor. Yeni Türkiye’de adım adım Suud’vari yaşama yol alınırken bu ahlakçılık akımı ne getiriyor? O yapma dediklerini insanın aklına getiriyor, aklına!

Askeri suçlamak yavuz hırsızlık!

Haberin Devamı


Milli Savunma Bakanı Fikri Işık acaba hangi gerekçe ve hangi yüzle -her gün şehit cenazeleri gelirken- ‘ölümler olmasın’ diye askeri operasyona çıkmamakla suçluyor! Tam da morale ve desteğe ihtiyacı oldukları bir zamanda bu eski hesap tartışması ne demek? O zaman korkuyorlardı da şimdi niye korkmuyorlar? Asker işte böyle iftiradan korkar. Genelkurmay Başkanı da iki kez yanıt verdi bu iddiaya. “Asker dün de bugün de operasyonlara şehit olacağını bilerek çıktı” açıklamasını yaptı

Valiler engellemedi mi?

Üstelik herkes biliyor ki “çözüm süreci” zamanında ‘asker operasyon izni istediği halde’ valiler ‘görüşmeleri etkiler’ diye engelledi. Asker, şehit olacağını bile bile operasyona çıkmaktan korkmuyor ama daha sonra yıllarca sürecek davalarda kıdem kaybı, terfi kaybı, mahkemelere çıkmaya uğraşmaktan korkuyor! İnsanları ölüme yollarken bile haksızlık ediyorsunuz ya!

CHP’li milletvekillerini linç mi edelim?

CHP’li Veli Ağbaba soruyor: “Adalet Bakanı’nın izni ve onayıyla defalarca çeşitli cezaevlerinde mahkumları ziyaret ettim. Ortada bir suç varsa bu suça Adalet Bakanı da ortaktır. Bugün 24 CHP milletvekili “teröristleri ziyaret ediyorlar” diye hedef haline getiriliyor! Ben hem alt komisyonda hem kendi komisyonumda defalarca cezaevi ziyaretine gittim, gitmeye de devam ediyorum. Yardım çığlığı atan herkesi, ayırmadan ziyaret ettik. Bu isimleri Adalet Bakanlığı sızdırıyor.” CHP’li vekillerin yaptığı en iyi işlerden biriydi bu Cezaevi Komisyonu. Hasta mahkumları, Silivri’deki Ergenekon ve Balyoz tutuklularını, gazetecileri, her suçtan mahkum ve sanığı ziyaret ettiler. Bunların içinde terör sanığı da vardı, adli suçlusu da. Cezaevinde elbet bir suç isnat edildiği için bulunuyorlar. Ama bir süredir CHP’yi suçlamak için bir algı operasyonu yapılıyor: CHP’liler sadece ve tek başlarına PKK’lı teröristleri ziyaret edip arkasında durmakla suçlanıyor. Cezaevindeki mahkumun sağlık ve barınma sorunlarıyla ilgilenmek -suçu ne olursa olsun- bir milletvekilinin görevidir. Onlar çok zor ve önemli bir görev yaptılar. Veli Ağbaba yana yakıla, elinde fotoğraflarla bu komisyonun başkanının AKP milletvekili olduğunu, komisyonda her partiden üye olduğunu anlatmaya çalışıyor. Nafile, broşür bile bastırmışlar, nedense Ankara’daki arabalara, evlere bırakılıyor. Ankara olunca insanın aklına niye Melih Gökçek geliyor?

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder