Nedim Şener Ahmet Hakan'a saldırı bir faili meçhul dosyası
HABERİ PAYLAŞ

Ahmet Hakan'a saldırı bir faili meçhul dosyası

Gazeteci olarak bir haber yaparsınız, yazı yazarsınız birilerini rahatsız eder, kızdırırsınız. Güç odakları sizi hedef gösterir. Onların tetikçisi olan gazeteciler devreye girer. Hedef olan gazeteci hakkında algı oluşturulması için kampanya yapılır. Kampanya zamana göre değişir, gün gelir “komünist” derler, gün gelir “bölücü” diye yazarlar. Gün gelir “terörist” diye suçlar, gün gelir “vatan haini” ilan ederler.

Toplumun en azından bir kısmını size düşman ederler. Hatta sizi tanıyanlar bile “terörist” ya da “hain” olduğunuza inanır. Etrafınızdaki insanlar azalır, yalnızlaştırılırsınız. Artık toplumun psikolojisi hazırdır. Sıra sokakların hareketlendirilmesine gelir. Tehdit telefonları ederler, yazılı tehditler gelir, gazetenizin kapısına, önüne gelip tehdit ederler. Bunlar olurken devletin sizi koruması gereken yüzü de olan biteni seyreder.

Haberin Devamı

Ve bir gün köşe başından tetikçiler çıkagelir, kendilerine verilen görevi icra ederler. Gazeteci cinayetleri ve yapılan saldırılarda aşağı yukarı süreç böyle işler. Tetikçinin yakalanması ise o saldırının aydınlanacağını değil, aksine soruşturmanın saptırılacağını gösterir.

Dolayısıyla gerçek azmettiricilere hiçbir zaman ulaşılamaz. Cinayet ya da saldırı “faili meçhul” kalır. Bu bile başlı başına mesajdır. Abdi İpekçi cinayeti, Uğur Mumcu cinayeti böyle oldu, uzun yıllar Hrant Dink cinayeti de böyle kaldı. Ahmet Hakan’a yönelik saldırı da bu anlamda “faili meçhul” kalırsa şaşırmayın. Çünkü bir “faili meçhul” dosyasının tüm özellikleri mevcut.

Hep aynı tip tetikçiler

Öncelikle saldırganlar, bildik tiplerden seçilmiş, “uyuşturucu madde ticareti”, “silahla yağma”, “tehdit”ten sabıkalılar. En iyi tetikçi tipi onlardır; çünkü kamuoyu, saldırganların kendiliğinden bu tür suç işleme potansiyeline sahip olduğuna çabuk inanır.

Saldırganların yakalanmış olması, sorumluluğu olan siyasetçiyi ve bürokratı da kurtarır; “Saldırganlar yakalandı” diyerek görevlerini yaptıklarını söylerler. Faili meçhul dosyaların bir özelliği de yakalanan saldırganın ilk ifadesinin yalan olmasıdır.

Haberin Devamı

Arkasında koca derin devlet yapısının çıktığı Mehmet Ali Ağca, vurduğu Abdi İpekçi cinayeti için “Tek başıma planladım ve yaptım” demişti. Hrant Dink’in katili Ogün Samast da “Dink’e kızdığım için milliyetçilik duygularıyla öldürdüm” diye yalan ifade vermişti.

Daha öncekiler gibi Ahmet Hakan’a saldıranlar da ilk ifadelerinde açıkça yalan söyledi. Ahmet Hakan ile trafik yüzünden tartıştıklarını anlattılar. Oysa Bağcılar’daki CNNTürk televizyonu binasından itibaren kiralık araçla Ahmet Hakan’ı Nişantaşı’ndaki evinin önüne kadar takip ettikleri kamera kayıtlarıyla sabit.

Ahmet Hakan’la trafik nedeniyle tartıştıkları yalanını söylemeleri, onların saldırıya giderken kullandıkları araba gibi “kiralık” olduklarını gösteriyor. Evet saldırganlar yakalandı ama görüntülerde hiçbir tedirginlikleri yok.

Ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar ve işledikleri suç karşılığında çok az bir ceza alacaklarının da farkındalar. Hatta bir kesim tarafından kahraman muamelesi yapılacağından da eminler. Soruşturma Asayiş Şube’den, Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne devredilmiş.

Haberin Devamı

Eğer saldırı örgütlü çıkarsa durum değişir ama şu ana kadar elde bu yönde bir delil elde edilmiş değil. Yani saldırganları azmettirenlere ulaşılmasını sağlayacak bir delil şu ana kadar ortaya konamadı. Dediğim gibi muhtemelen “faili meçhul” kalacak. Ama biz biliyoruz ki, böyle bir saldırıda gerçek fail meçhulse, aslında fail devlettir.

Umarım yanılırım, umarım gerçek faillere ulaşılır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder