Yazgülü Aldoğan Akan kan hiç kimseye yaramaz!
HABERİ PAYLAŞ

Akan kan hiç kimseye yaramaz!

Güne karanlık başlamış, kanlı bitirmiştik! Henüz her şey aydınlanmadı ama o kadar çok yanlış yapıldı ki: İki teröristin ölü ele geçirildiği ve rehin alınan Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit olduğu operasyon başarılı kabul edilip polisler tebrik edilebilir mi?

[[HAFTAYA]]

Resmi olarak açıklamayı Başbakan’dan önce, üstelik de olayı sadece yurt dışından izlemiş Cumhurbaşkanı yapıyor, polisi tebrik ediyor! Operasyonu an be an takip edip direktifleri veren Başbakan’ın açıklamaları nelerden sonra. O da muhalefet partisinin tweetlerine çakıyor. Bu ülkeyi yöneten aklı başında kimse yok mu diye düşünüyor insan. Elinizde bir rehine iki terörist, kapalı bir oda var. 8 saat bekliyorsunuz. İçeriden silah sesi geldi diye de içeri dakikalarca ateş ediyorsunuz. Zaten oradan kimsenin canlı çıkmasına imkan yok. Savcı da oradan ölü çıkmış, ama görünüşü kurtarmak için yakındaki hastaneye götürülmüş. Hiç mi polisiye film seyretmiyorlar diye düşünüyor insan. İçeri gaz sıkılamaz mı, üçü birden bayıltılamaz mı? Devlet teröriste müdahaleyi becerememiş, savcısını feda etmiştir. Teröristin zaten gözü kara, ölmeyi göze almış. Niye almış, onu da düşünmek lazım. Bu örgüt Berkin Elvan’ın adını o kadar çok kullandı ki! Ve en sonunda o çocuğu bir kez daha öldürmüş oldu. Medya, teröristlerin yolladığı, savcıyı ağzı bantlı, kafasına silah dayalı gösteren fotoğrafları propagandaya alet olmamak için kullanmamalıydı. Bu kanlı operasyondan ne örgüt, ne devlet, ne medya, ne insanlık... Kimse başarıyla çıkmadı! Türkiye’ye bir kez daha yazık oldu.

Haberin Devamı

Elektrik sen bizim her şeyimizsin!

Kâbus gibi bir gündü. Yıllar sonra büyükler küçüklere anlatacak: “Yıl 2015’ti, 31 Mart. Bütün Türkiye’de ışıklar kesildi!” Ben siber saldırı oldu sandım. Camdan bakıp uzay gemisi bile aradım. İnsan inanamıyor, bu teknoloji çağında bütün Türkiye’de elektriğin böyle çat diye gidebileceğine! Akşam olmuş, hâlâ doğru düzgün bir açıklama yok. Umarım siz bu yazıyı okurken ciddi ve inandırıcı bir açıklama yapılmış, bütün Türkiye’de hayat normale dönmüştür. İlk bir-iki saat, telefon şarjları bitene kadar twitter’a girip goy goy yaptık ama sonra? İnsana afakanlar basıyor. Bir transistorlu radyo bulup harp zamanı gibi onu dinledim! Sakın nükleer santral filan yapmaya kalkmayın olur mu! Bütün Türkiye’yi yakarsınız!

Haberin Devamı

Bütün hakları derhal iade edilsin!

İşte şimdi balyoz, o sahte delilleri üretenlere inmeli! Bavulcuya, şıracıya, yalancı tanıklara, sahte savcılara, cemaatçi hakimlere! Silivri davalarını izledim. O kararın verildiği gün ayılan bayılanla yangın yeri gibiydi. Kimse inanamıyordu böyle bir rezilliğe! Gerçi o dava sırasında ne rezillikler yaşanmıştı ama. Yargıtay süreci. Umutlu bekleyiş ve o utanç verici kararın açıklandığı dava. Yargıtay hakimleri bile göz göre göre yapılan sahteciliği onamış, insanları masum olduklarını bile bile cezalandırıyordu! Hıçkıra hıçkıra ağlayan subay eşlerini, elindeki koskoca bayrağı tek başına sallayan o babayiğit delikanlıyı, babasını bir daha göremeyeceğini düşünen genç kızı unutmak mümkün mü? İyi ki cemaatin biti palazlandı da iktidara da saldırdı. İyi ki 17-25 Aralık olayı yaşandı da eşek öldü ortaklık bitti. Yoksa herkesin kumpas olduğunu bildiği bu davada adım atılmaz, o insanlar akıl sağlıklarını yitirmemeye çalışarak zindanlarda hapis yatarlardı! AKP iktidarının gözü, başkalarına hedef gösterttiği silahın kendine döndüğünü görmesiyle açıldı. Balyoz Davası’nda her şey çorap söküğü gibi gitti. Ve beraat geldi. Tabii bu bütün haklarını geri alacakları anlamına gelmiyor. Kariyerleri bitti. Gelecekleri bitti. Hayalleri bitti. Hayatta ve özgür kalmak, adli sicillerini temizlemek tek kazançları olacak!

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder