Aylan bebek bir fotoğrafmış meğer!

Aylan bebeğin cansız bedeni Bodrum Akyarlar sahiline vuralı daha altı ay olmadı. Dünya o fotoğrafa bakıp ağladı. Siyasetçiler bile gözyaşı döktü. Hepsi yalanmış, Aylan bebek onlar için yalnızca bir fotoğrafmış meğer. Macaristan’da bir kadın gazeteci sınırı geçmeye çalışan Suriyeliye çelme takmıştı. Adam kucağında çocuğuyla yere yuvarlandığında “İnsanlık yerlerde” demiştik.

Gazetelerde Avrupa Birliği’nin Suriyeli mülteci geçişini önlemek amacıyla Yunanistan ve Makedonya’nın sınırını kapatması için maddi yardımda bulunduğunu okuyunca “O Macar kadın gazeteci yalnız değilmiş meğer” diye düşündüm. Sonra aklıma Yunan askerlerinin denizde Suriyeli mültecileri taşıyan lastik botu çengelle patlatması geldi. Belçika Göç Bakanı “Mültecileri denize geri itmeniz yeterli” diye dahiyane bir fikir vermişti. İsveç Göçmen Bakanı, mültecilere “Buraya gelmeyin” dedi. *

Zar zor aldıkları mültecilere davranışları ise ibretlik. İngiltere mültecileri kırmızı kapılı evlere yerleştirdi. Finlandiyalılar bileklerine plastik bant taktı. Danimarkalılar mültecilerin ziynet eşyalarına el koydu. Almanya İçin Alternatif (AfD) Partisi lideri "Yasa dışı yollarla giren mülteciler gerekirse vurulsun" önerisinde bile bulundu. Şimdi Türkiye’ye 3 milyar dolar verip sorunu görmezden gelmeye çalışıyorlar. Olmadı sınırı kapatıyorlar.

Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletler ikiyüzlüce 2.7 milyon mülteciyi kabul eden Türkiye’ye “Sınırı açın” çağrısı yapıyor. Başta da söyledim. Milyonlarca mülteci onlar için Aylan bebek gibi yalnızca bir fotoğraf. Hatta Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun çizdiği gibi bir karikatür. Charlie Hebdo "Göçmenler" başlıklı karikatürde Aylan bebeğin kıyıya vuran cesedini çizmiş "Küçük Aylan büyüdüğünde ne olurdu?" diye sorup, cevabı da kendisi vermişti: Tacizci… Hayır baylar bayanlar eğer Avrupa ve dünya görevini yapsa Aylan bebek büyüyüp “Adam” sizler ise “İnsan” olurdunuz.