Az gelişmişlik ölümleri

Gazetemizin dünkü manşeti “Ucuz ölüm” başlığını taşıyordu. Son 2,5 ayın bilançosuna baktığımızda inanılmaz şeylere tanık olduk. Denizde boğularak hayatını kaybedenler, dere suyuna kapılanlar, kapıya sıkışan kafalar, kopan kollar, çöken iskeleler, uçan minibüsler, dövülerek hastanelik edilen kadınlar... Hepsi kolay ölüm, hepsi önlenebilir olay... Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek istiyoruz ama yaşam kalitesinde ilk 100’de bile yokuz. Ekonomik büyüklüğüyle Avrupa standardına yakın olan Türkiye, kabul edelim ki hayatın bu alanlarında az gelişmiş bir üçüncü dünya ülkesidir. Önlemenin yolu var. Ama bunun için siyasi irade, cesaret ve samimi gayret gerekir. Bugüne kadar yazdığım 100’e yakın yazıda aynı noktayı vurguladım: Ülkemizde karayollarında her yıl 10 bine yakın can kaybı yaşanıyor. Yüzbinlerce kişi yaralanıyor, milyarlarca dolarlık ekonomik kayba uğruyoruz. Ölümleri etkin denetim, kaliteli altyapı ve eğitimle büyük oranda önleyebiliriz. Ancak trafik kazalarını kanıksadık, bu nedenle umursamıyoruz bile.

[[HAFTAYA]]

***

İstanbul-Avcılar’daki olay, tipik bir Türkiye kazasıdır. Sıvı glikoz yüklü tanker yasak saatte trafiğe çıkıyor ve hiçbir şekilde durduran olmuyor. Büyük bir süratle yol alıyor, yine fark eden yok. Üstündeki damperi S 300 füzesi gibi havaya kalkıyor, bunu bilmesine rağmen durmayıp yola devam ediyor. Üst geçide çarpıyor ve platformun tamamen çökmesine neden oluyor. Kazada bir kişi feci şekilde hayatını kaybetti, ağır yaralılar da var. Eğitimsizlik, cahillik, vurdumduymazlık; ne ararsanız var. Türkiye’deki kamyon, otobüs, minibüs ve hatta maalesef taksi şoförlerinin profili aşağı yukarı bu seviyede. Göktürk-Kemerburgaz arasında seyredin; tankerlerin, kamyonların nasıl büyük süratlerle yarıştığını görürsünüz. Önceki akşam Mahmutbey’den Edirne istikametine giden “KoçNak” firmasına ait 54 plakalı kamyonun farları yanmıyordu. Evet, yanlış okumadınız, karanlıkta farları kapalı ilerleyen bir kamyon vardı TEM’de. Otoyolda bunu fark eden bir polis yok. Birkaç hafta önce yine TEM’de orta şeritte ilerlerken “Genim” dağıtım şirketinin 34 JM 1620 plakalı kamyonunun tacizine uğradım. Aracın fotoğrafını çekip şirkete mail attım, yanıt veren olmadı! Polisi arayıp bildirimde bulundum, ne yaptıklarını bilmiyorum. Son bir şey daha söyleyeyim; kış geliyor, araçlarına doğru lastik takmadıkları için yine otobüs ve servis kazaları göreceğiz. Geçen yıl 100’den fazla insanı yanlış lastik kullanımından ötürü kaybettik. Yazık! Hem de çok yazık!