Candaş Tolga Işık BİZE BEŞİKTAŞLILIĞI ÖĞRETEN ADAM
HABERİ PAYLAŞ

BİZE BEŞİKTAŞLILIĞI ÖĞRETEN ADAM

Haberin Devamı

İlkokuldayken teneffüslerde yapılacak iki aktivite vardı: Kızlar ve kız ruhlular için yakalamaç, erkekler için ise top oynamak. Top oynayanlar kendi aralarında üçe ayrılırdı. Meşin topla oynayanlar, plastik topla oynayanlar ve kola kutusuyla oynayanlar. Kola kutusu?! Evet, bildiğiniz içi boş kola kutusu...

[[HAFTAYA]]

Meşin topla oynayanlarda ilk ve en önemli kural topun sahibi olan çocuğa hürmet ve onun oyunun her dakikasında ‘haklı’ olduğunu bilmekti. O nerede düşerse düşsün, penaltıydı. Golleri hep o atmalı, pasları hep o almalıydı. Plastik topla oynayanlar da enteresan çocuklardı... Kendilerince ‘yetenekli’ olanlar oynar, diğerleri kenardan oynayanlara gıpta ederek bakardı. Oyunda biri düşse-sakatlansa yerine yenisi hazırdı. Öyle ki çocuk acılar içinde kıvranırken “Sen çık filanca girsin” diyecek kadar hırslılardı. Oysa kutu kola ile oynayanlar öyle miydi? Biri sakatlansa oyun durur, herkes başına toplanır, düşeni ayağa kaldırmak için herkes bir yerinden tutardı. Onlarla top oynamak için ‘yetenekli’, paralı ya da top sahibi olmaya gerek yoktu, arkadaş olmak yeterliydi.

*

Velhasıl benim gibi arıza tiplerin ayağı ilkokul boyunca ne meşin ne de plastik top gördü! Kaderin cilvesine bakın ki biz, yani bütün kola kutusu peşinde koşanlar Beşiktaşlıydık. Önceleri ‘tesadüf’ sandığımız bu rastlantının aslında Beşiktaşlılığın ta kendisi olduğunu sonradan anladık. O’nun sayesinde! “Beşiktaş, takım maç kazanıyor, kupa kaldırıyor diye tutulmaz. Beşiktaşlılık bir değerler manzumesidir ve bu değerler yüzünden Beşiktaşlı olunur” derdi. Dünya futbol literatürüne ilk kez o sokmuştu, ‘Şerefli İkincilik’ kavramını... Para babaları futbol kulüplerini milyarlarla yönetirken o itibarı ile yönetmişti.

*

Beşiktaşlılık bir futbol kulübü taraftarlığı değil; bir sevdaydı, bir duruştu ve benim jenerasyonumun başına bu sevdayı saran Süleyman Seba’ydı.

*

Alnı öpülesi futbolcu, eli öpülesi başkan... Onu unutmak imkansız, hatırlatmak ise haddim değil... Benimkisi sadece bir teşekkür! Süleyman Seba, bugün 88 yaşında. Doğum günüydü dün... Adama hasret bu topraklarda, adamlığınla yaşa..

Sıradaki haber yükleniyor...
holder