Bakanlık ne düşünüyor?

Dün itibariyle 16 milyon öğrenci okula başladı. 16 milyon öğrenci sınav sisteminden kitaplara, okul kıyafetinden müfredata kadar pek çok değişiklikle karşı karşıya kalacak. Bakanlık içinse yaz dönemi hayli yorucuydu. Bir yandan sistemi kamuoyuna tanıtırken diğer yandan yöneltilen eleştirilerle mücadele etmek zorunda kaldılar. Değişimler, dönüşümler çoğu zaman sancılı olur.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, geçen hafta çalışma arkadaşlarıyla birlikte İstanbul’da eğitim editörleri ve yazarlarıyla bir araya geldi. Aslında yeni sistemle ilgili soruları yanıtlayacaktı ama gazete ve televizyonlarda değişikliklere yönelik yapılan haberleri hem eleştirdi hem de sitemde bulundu. Bakan Avcı en çok gazetelerde klişe haline gelen “Eğitim yaz-boz tahtasına döndü” cümlesinden rahatsızlık duyduğunu dile getirdi.

[[HAFTAYA]]

Avcı’nın “Şahsi olarak ben bu eleştirilere üzülmem ama çalışma arkadaşlarıma haksızlık yapılıyor. Türkler kendi kurumlarının faziletleri konusunda yeterince tatminkâr olmayı beceremiyor. Kendi başarımızı küçümsemek gibi milli zaaflarımız var” dedi. Gazetecilerin bu yaklaşımının özellikle öğrenci, veli ve öğretmenlerde Bakanlığa olan güveni sarstığını oysa eğitimde motivasyonun önemli olduğunu hatırlattı.

Eğitimle ilgili radikal olarak tanımlanabilecek reform tasarıları olduğunu özellikle vurgulayan Avcı, Türkiye’de ortalama bakanlık süresini geçtiğini, 9 aydır Bakanlık koltuğunda oturduğu için artık kendisinde kafasına göre bazı şeyleri yapma hakkı bulduğunu dile getirdi. Bakanın yeni sistemle ilgili açıklamalarını yan sütunda okuyacaksınız. Ben en çok Bakan Avcı’nın kendisini de eleştirmesini önemsiyorum.

Biliyorsunuz, Bakan Avcı aslında bir akademisyen ve uzmanlık alanı iletişim… Ancak bu süreçte bir iletişim eksikliği yaşadıklarını kendisi de itiraf etti. Özellikle sistemdeki değişikliği “160 kilometre hızla giden TIR’da retrifiye yapmak (yani motor değiştirmek) kadar zor bir iş yapıyoruz” benzetmesi omuzlarında hissettiği sorumluluğun ne denli büyük olduğunu gösteriyor. Bakan Avcı, eleştirileri dikkate alacaklarını, riskleri görmelerine rağmen değişiklikleri uygulamaktan vazgeçmelerinin mümkün olmadığını da söyledi. Zor bir yıl olacak ama ben gelecekten umutlu olarak eğitim camiasına iyi bir eğitim-öğretim yılı diliyorum.