Yazgülü Aldoğan Barış, huzur ve sevgi diliyorum
HABERİ PAYLAŞ

Barış, huzur ve sevgi diliyorum

Haberin Devamı

Bayramınızı nasıl kutlayacağımı bilemiyorum, çünkü bu çağda hâlâ hayvan kesip kanını akıtarak ibadet etmenin “bayram”la ilişkisini kuramıyorum. Hele yoksullara yardım etmek adına evin et ihtiyacını stoklamak bana hiç uymuyor. Yine de vesile olsun, bari insan kanı akmasın, dünyaya barış ve huzur gelsin, kimse evinden, yurdundan kopmasın; şiddet, kin, düşmanlık, nefret, yüreklerimizi taş etmesin dileyelim.

İlişki durumu karışık!


Yılların düşmanı, soğuk savaş aktörü iki süper güç ABD ve Rusya, Suriye yüzünden oldu mu müttefik? Rusya İslamcı terör örgütü IŞİD’i bitirme konusunda Batı’dan daha net. Müdahale mi gerekiyor, küt diye girdi askeriyle, uçağıyla, silahıyla Suriye’ye ve müdahale etmeye hazırlanıyor! Eskiden olsa küplere binecek olan ABD, bu durumdan memnun. Tek canı sıkılan ucu kendine de dokunur diye İsrail. Hele Rusya’nın yanında İran’ın da olması hiç işine gelmiyor.

Türkiye bunun neresinde?

Bu karmaşık ilişki durumunda Türkiye’nin iyot gibi açıkta ve açmazda kaldığından bahsetmiyorum bile! Rusya ve ABD, IŞİD’in işini bitirmeye ve Türkiye sınırında IŞİD’den arındırılmış bölge oluşturmaya hazırlanırken bizim “Kırmızı Çizgiler” morarmış durumda. Çünkü o bölgeye ABD tarafından “terörist örgüt” kabul edilmeyen YPG güçleri yerleştirilecek. Oysa Türkiye onları PKK ile bir görüyor ve Kandil’i bombalayıp kaç Kürt öldürdüğümüzü Cumhurbaşkanı televizyon kameralarına iftiharla açıklıyor. Tabii el altından IŞİD’i daha çok sevdikleri de artık sır değil. Başbakan yaptığı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanı’yken “Esat’la el sıkışmaktansa ölürüm” filan demişti; şimdi “kutsal ittifak” işler rayına oturana kadar Esat’ı yerinde bırakmayı planlıyor. Cami açılışı bahanesiyle Rusya’ya gidip Putin’le de görüşen RTE, Esat’ın gönderilmesini isteyecek ama tabloya bakılırsa kimse dinlemeyecek! AKP iktidarının Suriye konusundaki yanlışları, uzak görüşsüzlüğü, Türkiye’nin başını belaya soktu. Hem kucağımızda 2 milyon Suriyeli göçmen bulduk; hem ihracatımız, turizmimiz büyük darbe yedi, hem diplomaside yalnız kaldık. Kürt sorunu konusunda kendi insanlarımızla da düşman olduk. Acaba AKP ne zaman çıkıp da “Bizi kandırmışlar, yanıltmışlar” diye ağlayacak? Ve bu kadar yanlış iş yapıp duran bir iktidar başımızda daha ne kadar kalacak?

Hani tarafsız koalisyon kurulacaktı?

Sonuçlarını beğenmediği 7 Haziran seçimlerinden sonra RTE koalisyon kurulmasını engelledi. Yasa ve teamülleri çiğneyerek hükümeti kurma görevini ikinci parti başkanına bile vermeden yeniden seçime gitme kararı aldı. Bu durumda her partiden temsilcilerle oluşturulması gereken koalisyon hükümeti için AKP bir kandırmaca yaptı: Partilere şu kadar temsil hakkınız var, bakan yollayın demek yerine kendi belirlediği isimlere bakanlık teklifi yaptı. MHP’den iki, HDP’den bir, toplam üç kişinin başını böyle yedi. Bakanlığı kabul eden Tuğrul Türkeş ihraç edilince AKP’ye geçti; Meral Akşener liste dışı bırakıldı. HDP’nin durumu daha parlak değildi; bakanlığı reddeden Levent Tüzel de HDP’de yeniden listeye giremedi. En son gelinen noktada diğer iki HDP’li bakan istifa etti. Yerlerine hemen tarafsız görünümlü AKP’lilerin atandığını söylemek yanlış olmayacak. Şimdi bu, Anayasa’da belirtildiği gibi tarafsız bir koalisyon hükümeti midir? Yoksa bal gibi bir AKP hükümeti mi? 8 Haziran’dan beri iktidardan düşmesine rağmen AKP ülkeyi bildiği gibi yönetmekte. Atamaları, kararları ve keyfiliğiyle seçime kadar yönetecek, seçimden sonra çıkacak koalisyon tablosunda hükümetn kurulmaması için katakulli çevirerek yönetmeye devam mı edecek?

Bayram için gidiyorlarmış!


Şaka gibi ama gerçek: Ülkelerindeki savaştan ve ölmekten kaçtıkları için Türkiye’ye sığınan Suriyeliler, Kurban Bayramı nedeniyle ülkelerine gidecek, bayramı geçirdikten sonra geri geleceklermiş! Eğer orada bayram geçirilebilecek bir rahatlık varsa niye kalmıyorlar? Bir anlayan var mı, yoksa ben mi salağım?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder