Barışa daha çok ihtiyacımız var

Dünyanın her yanından şiddet haberleri geliyor. Özellikle çocuklar ve gençler bu durumdan ciddi anlamda olumsuz olarak etkileniyor. Olumsuzluklar ne yazık ki günlük hayata da yansıyor. Bunu görmezden gelmek imkansız. Geçtiğimiz hafta Bağcılar Kaymakamlığı’nın katkılarıyla, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde düzenlenen bir çalıştayda okullardaki zorbalık konusu masaya yatırıldı.

Uzmanlar, okulda zorbalığı, öğrenciler arasında yaşanan bir şiddet eylemi olarak tanımlıyor ve bazı yöntemlerle öğrenciler arasında yaşanan psikolojik ve fiziksel şiddetin azaltabileceğini belirtiyorlar. Zorbalık, daha çok bir öğrencinin diğerini fiziksel, sözlü, duygusal, cinsel veya siber taciziyle gerçekleşiyor. Avrupa Birliği ülkeleri öğrencilerin şiddetsiz bir ortamda büyümesi konusuna büyük önem veriyor ve AB’nin bu konuda projeleri var. Bu tür çalışmalar artık genel olarak dünyanın her yerinde yapılıyor ve bu bir insan hakkı olarak görülüyor.

Çocukların dövmeden, dövülmeden ve birbirlerine zarar vermeden büyüyebilme hakkı bu konunun en önemli parçası. Unutmamak gerekir ki, okullarda en çok maddi ve manevi bakımdan aileleri tarafından yalnız bırakılan gençler şiddet görüyor. Aileler çocuklarına sahip çıkmalı. Okullarda yaşanan zorbalığın sadece öğrencileri değil, öğretmenleri de mağdur ettiğini, hem veli hem de öğrenciden şiddet gören öğretmenlerin okul değiştirmek zorunda kaldığı gibi ceza verilmeyen öğrencilerin okullarda kahraman ilan edildiğine dair örnekleri geçmişte gördük. Önemli olan şiddet ve suç oluştuktan sonra müdahale etmek değil, okulda çocukları takip ederek erken uyarı işaretlerini tespit edebilmek.

MEBBİS istatistiklerine göre 2006 yılında öğrencilerin elebaşı olarak rol oynadığı olayların sayısı 2 bin 676 iken, bu sayı 2010’da 312’ye düşmüş. Şiddetle mücadelede en önemli etkenlerden birinin çocukları spora yönlendirmek olduğu da unutulmamalı. Açılan spor salonlarının bu etkiyi artırdığını görüyoruz. Şiddet kültürüne karşı şiddetsiz barış kültürünü yaygınlaştırmak gerekiyor. Hepimizin barışa dünden daha çok ihtiyacımız var. Dün başlayan Şeker Bayramı vesilesiyle bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor, bayramın dünyamıza barış, ülkemize, insanlarımıza sağlık, mutluluk, esenlik getirmesini diliyorum.

Okul standartları değişti

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumlarına yeni standartlar getirdi. Bu düzenlemelere göre yeni açılacak kurumlar fiziki standartlarına göre A, B, C ve D olarak gruplara ayrılacak. En büyük kolaylık dönüşüm programına katılan kurumlara sağlanıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı geçtiğimiz hafta özel okullara yeni standartlar getirdi. Yeni yapılan düzenlemelere göre kurumlar fiziki şartlarına göre 4 farklı kategoride sınıflandırılacak. Yeni açılacak okulların, “Özel Okullar Değerlendirme Yönergesinde” belirlenen fiziki standartlara göre “A, B, C ve D” olarak grubu tespit edilecek. Özel ilkokul, ortaokul ve liselerde müdür odası, öğretmenler odası, öğrenci işleri bürosu, arşiv ve dosya odası, rehberlik ve ölçme-değerlendirme servisi odası, derslikler, kapalı beden eğitimi salonu, kütüphane, teneffüshane, oyun bahçesi, yemek salonu, ibadethane zorunlu olarak bulunacak. Yüzme havuzu ise isteğe bağlı olarak yapılacak.

Okulların bulunduğu binanın bahçe ve bina girişinde merdiven bulunması halinde, bedensel engelli bireyler için rampa, dikey engelli lifti veya güvenlik önlemleri alınmış benzeri erişim imkânları bulundurulacak. Binanın zemin katının dışında birden fazla katı bulunan kurumlarda veya binanın zemin katı dışında kurum açılacak binalarda asansör bulunacak. Asansörler TSE standartlarına uygun olacak.

Anaokullarındaki “oyun etkinlik odası” ismi, “okul öncesi eğitim dersliği” olacak. Dönüşüm programına alınan ve mevcut binalarında veya farklı binalarda 2018-2019 eğitim öğretim yılı sonuna kadar anaokulu olarak faaliyetlerini sürdürecek olan okulların standartlarında kolaylık sağlanacak. Dönüşüm ilkokullarında, mevcut okullarda zorunlu olan öğrenci işleri bürosu, oyun bahçesi, okul öncesi eğitim dersliği, yemek salonu isteğe bağlı kurulacak. İlkokul, ortaokul ve liselerdeki 50 metrekare olan kütüphane alanı 30 metrekare olacak.

İlkokul, ortaokul ve liselerde mecburi hale getirilen ibadethaneler, doğal havalandırması (merkezi havalandırma sistemi bulunan okullar hariç) ve aydınlanması olan ihtiyaca cevap verebilecek şekilde ve büyüklükte olacak. Ortaokul ve liselerde, “Bilişim teknolojileri ve Yazılım Dersliği” mecburi olarak açılacak. Liselerde; Fizik, Kimya ve Biyoloji dersleri için en az bir laboratuvar veya ayrı ayrı laboratuvarlar düzenlenebilecek.

Özel okullar isterlerse; “çocuk emzirme odası, büro hizmetleri, bilişim teknolojisi, araç gereç, yardımcı hizmetli odaları ve mutfak, kantin, depo, ambar, konferans salonu” gibi bölümler de düzenleyebilecek. Yönergenin yürürlüğe girdiği 16 Temmuz tarihinden önce il veya ilçe milli eğitim müdürlüklerine başvuranlardan işlemleri devam eden kurumlar hakkında, yönergenin yürürlüğe girmeden önceki hükümleri uygulanacak.

Eğitim dersliği

Tavan yükseklikleri 2 metre 40 santimetreden az olan dersliklere kontenjan verilmeyecek. Okullar dışındaki diğer kurumlarda bir öğrenci için ayrılan kullanım alanı teorik dersliklerde 1.2 metrekareden, öğrenci etüt eğitim merkezlerinin uygulama dersliklerinde ise 1.5 metrekareden az olamayacak. Okullarda su kesintisi durumunda kullanılmak üzere paslanmaz çelikten yapılmış, kişi başı en az 5 litre hacminde binanın tesisatına bağlı modüler su deposu veya tankı bulundurulacak.

Sakıp Sabancı Ödüllerİ

Sabancı Üniversitesi tarafından her yıl düzenlenen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü’nün 2015 yılı konusu “Türkiye’de Çeşitlilik İçerisinde Birlikte Yaşamak, Diyalog ve İşbirliği” olarak belirlendi. Ödüle son başvuru tarihi 15 Ocak 2015. Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü kapsamında belirlenen temaya en değerli katkıyı yapan bir kişiye Jüri Özel Ödülü verilecek. Makale kategorisinde 45 yaşının altında üç araştırmacıya ödül verilecek. Makale Ödülleri ve Jüri Özel Ödülü sahiplerini uluslararası ve bağımsız bir jüri belirleyecek.

Boğaziçi Yaz Okulu

Boğaziçi Üniversitesi ve Bilim Akademisi tarafından düzenlenen Feza Gürsey Yaz Bilim Okulu’nda fizik, matematik, astronomi, kozmolojinin yanı sıra bu yıl mantık yaz okulu da yer alıyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik yoğun programlarıyla açılacak olan yaz okulu Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü’nde eğitim verecek. Boğaziçi Üniversitesi ve Bilim Akademisi desteğiyle kapılarını açan Feza Gürsey Yaz Okulları, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik yoğun programlarıyla Ağustos ve Eylül ayları boyunca bilimsel gelişime destek olacak dersler veriyor.