Yazgülü Aldoğan Bayramdan çıkan ders
HABERİ PAYLAŞ

Bayramdan çıkan ders

Haberin Devamı

Bir daha da bayramda sokağa çıkmam! Çıkarım da sadece yürüyerek gidilen yerler için çıkarım! İstanbul dışına asla çıkmam! Çıkışı ayrı, girişi ayrı rezillik. İstanbul içinde de kamu araçlarına asla binmem! Metrosu, metrobüsü, otobüsü ayrı felaket. 20 milyonluk kent topluca hareket edince ne yol yetiyor, ne araç! Evim evim güzel evim, otur evinde!

Neler oluyor bize, neler oluyor?

Düğmeye pazartesi gecesi basıldı. Gece yarısına doğru sokağa inme emri geldi. Bayram ertesi İstanbul dönüşleri başlamış, Sapanca’dan itibaren yol tıkanmış, adım adım ilerlerken kulağımız Radyo Trafik’te, Esenler’den barikat ve yakılan otobüs haberleri başladı. Ne oluyor derken olaylar öyle hızlı tırmandırıldı ki! Bugün karşı karşıya kaldığımız tablo 27 il ve 68 ilçedeki olaylarda hâlâ sayısını kesin olarak bilemediğimiz onlarca ölü, en az 200 kamu binası, okul, banka, market otobüs, araç yangını ve tahribi! Güvenlik güçlerinin önce ortadan çekilip seyirci kaldığı, sonra sert müdahalenin geldiği tablo, askerin sokağa inmesi ve bir çok ilde sokağa çıkma yasağı ile sürüyor!

[[HAFTAYA]]

Neden böyle oldu?

Bu vahim tablo neden oldu? Suriye’deki ateş neden Türkiye’ye sıçradı? Sokaktakilere sorarsanız “Kobani’de çatışan Kürtlere Türkiye yardım etmedi. Kobani düşüyor diye üzülen, Türkiye yardım etmiyor diye kızan Kürtler sokağa inip protesto yaparak tepkilerini gösterdi! Buna karşı çıkmak çok ayıp. Türk milliyetçiliği, polis şiddetine evet demek. Bayrak ve Atatürk heykeli yakmak da provokasyon.” Peki, Türkiye yüzbinlerce Kobanili Kürt mülteciye kapılarını açmadı mı? Koalisyon güçlerine evet demedi mi, tezkereyi çıkarmadı mı? Yetmiyormuş. Kobani’de savaşan YPG’lilere niçin Türkiye’den ağır silahlar gönderilmemiş! Kimse böyle bir ağır silah yardımı yaparız demedi ki? Bugün gelinen noktada ateşi fitilleyen şimdiki Başbakan’ın stratejisini çizdiği dış politikadır! Esad’ı devirip Suriye’de etkin olacağız hayaline kapılan Davutoğlu, düşmanımın düşmanı dostumdur diye IŞİD’e her türlü desteği verince karşımıza bugünkü çok başlı ejderha çıktı ki ateşi Türkiye’yi de yakıyor.

Hoşgörü yok

Ancak çözüm süreci, silahları bırakmak filan derken doğup büyüdüğü, yaşadığı ülkeyi masum protesto diye ateşe atan PKK’nın yaptığı da dereyi geçerken sırtına bindiği kurbağayı akrebin sokmasıdır! Huyu kurusun, vazgeçemiyor! PKK’lılara laf anlatmak zor ama Kürt kardeşlerimiz şunu unutmasın: Protesto ediyorum diye bu cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün heykelini kırıp kafasını tekmeleyene ben hoşgörüyle bakamam. Bayrağımızı yakana da! Otobüsü yanan şoför de içinden iyi sövüyordur...

Yüzümüzü Cem Yılmaz güldürdü

Bayramın şekeri Cem Yılmaz ve 3 Adam’ın beraberliği oldu! Yüzümüzü güldüren tek şey yaptıkları samimi, muhteşem şovdu ki, aslında mizahın kendisinin halktan geldiğini de gösterdi. Sokak röportajlarında Cem Yılmaz’ı çok sevdiğini ve onunla telefonda konuşmak istediğini söylemiş liseli gencin dileği yerine getirildi.

Gencin hayranı olduğu sanatçıya telefonda ilk söylediği, okuluna selam yollamak oldu! En büyük mutluluk ise stüdyoyu dolduran gençlerin acıkması üzerine Acun’un stüdyoya gelip gençlere 2 bin pizza ısmarlamasıydı ki, bu siparişi alan pizzacının suratını gerçekten çok merak ettim!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder