Candaş Tolga Işık Bazen 1 yanlış çok bile...
HABERİ PAYLAŞ

Bazen 1 yanlış çok bile...

Haberin Devamı

İsviçre’nin en köklü saat firması Swiss dünya saat pazarında liderliği uzun yıllar tek başına elinde tuttu. Firma dijital saati kendisi dünyaya tanıtmasına rağmen çalışırken tıklama sesi duyulmayan bu saatleri barındıran yeni paradigmayı kavrayamadığından 1-2 sene içerisinde eski pazar payının tümüne yakınını Japon elektronik saat firmalarına kaptırmıştır. Paradigma değişimine ayak uyduramayan bir başka deyişle paradigma felcine yakalanan kurumları anlatmak için çok sık kullanılan bir örnektir bu...

* * *

Bir zamanlar Ortadoğu’nun sevilen, özenilen, taktir ve takip edilen ülkesiyken bölgedeki değişimi ve yeni paradigmayı takip etmek yerine “istikrar” adı altında kendi pozisyonunu güncelleyemeyen Türkiye’nin bugün başına gelen de tam olarak böyle bir paradigma felcinin neticesidir.

* * *

Robert Fisk, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’ nun dağıldığını, ÖSO savaşçılarının bir kısmının Esad saflarına geri döndüğünü bir kısmının ise IŞİD ve El Nusra tarafına geçtiğini yazalı neredeyse 2 yıl oluyor. Usta Ortadoğu muhabiri Fisk, The Independent’da yayımlanan o makalesinde “Suriye’de kimin eli kimin cebinde artık belli değil” diye yazmış, başta Türkiye ve diğer ülkelerden Suriyeli muhaliflere gönderilen “desteğin” bizzat ÖSO militanları tarafından nasıl paraya dönüştürüldüğünü de aktarmıştı. Sadece Robert Fisk de değil... Son 2 yılda yüzlerce gazeteci bu durumu anlatan binlerce haber yapıp, yazılar yazdı. Bırak istihbaratı, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nda doğru düzgün gazete okuyup haber seyreden bir Allah kulu da yoktu muydu ki bu durumu görmediler? Aslına bakarsanız gördüler... Ama işlerine gelmedi. Çünkü Suriye’de oluşan yeni paradigma Türkiye’nin Suriye politikasının iflası anlamına geliyordu. Şu çok net: Türkiye, 2 yıl önce Esad’ı devirme inadından vazgeçip bölgedeki iç savaşın doğuracağı muhtemel sonuçları iyi okuyabilse, Suriye politikasını buna göre güncelleyebilseydi bugün muhtemelen başımıza bu belaların hiçbiri en azından bu seviyede açılmayacaktı. DHA çok çarpıcı bir habere imza attı dün: 7 aydır IŞİD militanlarının tedavisi için kullanılan Gaziantep’teki hastane 3 gün önce kapatılmış. Gaziantep’teki bu hastane AK Parti iktidarının Suriye politikasını ve Kilis’teki saldırıya kadar değiştirmediği IŞİD algısını gösteren ibret verici örneklerden sadece biri...

* * *

1 doğruyu götürmek için her zaman 3 yanlış yapma lüksünüz olmaz. Bazen 1 yanlış, yaptığınız bütün doğruları yok eder. Ankara, Suriye meselesinde ölçülü davranmak, ulusal çıkarları gözetmek varken “emperyal” rüyalar görüp Esad, PYD, IŞİD üçgeninde bir denge arayışına girerek bedeli çok ağır bir hata yaptı. Milletçe, bu şeytan üçgenine bakıp “Hangisi Türkiye için daha düşük tehdit?” sorusuna verilen yanlış cevabın mağduruyuz. O cevabı kim mi verdi? Allah Allah.... Yok mu bu hatayı üstlenecek bir babayiğit?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder