Nedim Şener Bazen hapishane iyidir!!!
HABERİ PAYLAŞ

Bazen hapishane iyidir!!!

Dün Diyarbakır’da teröristler bir polisi alçakça şehit ederken Baro Başkanı Tahir Elçi’nin vurulduğu haberi geldi. Çok geçmedi Elçi’nin hayatını kaybettiği açıklandı. Bunu duyduğumda ilk aklıma gelen “Hedef gösterenler amacına ulaştı” dedim.

Bundan daha alçakça bir provokasyon planlanamazdı. Çünkü “PKK terör örgütü değildir” dediği için hakkında bir soruşturma açılmıştı.

Böylece açık hedef haline getirildi. Aynı şeyleri düşünmeseniz de Tahir Elçi, toplumsal barışa giden yolda konuşulabilecek insanların başında geliyordu. Zaman zaman da PKK’ya sivil yaşam alanlarında çatışmaya girmemesi konusunda tepki de koyabiliyordu.

Haberin Devamı

İster istemez aklıma Hrant Dink hakkında “Türklüğe hakaret” gerekçesiyle açılan davalar, linç kampanyaları ve 19 Ocak 2007’de Şişli’de uğradığı suikast geldi. Tahir Elçi hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, “terör örgütü propagandası” yapmaktan soruşturma açtı.

İki gün ifadesinin alınması için Diyarbakır’da bekleyen Tahir Elçi hakkında savcılık Bakırköy 2'nci Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurarak yakalama kararı çıkardı. Günlerce savcılığın ifadeye davetini bekleyen Tahir Elçi Diyarbakır’da Baro Başkanlığı binasında polisler tarafından gece 02.00’de gözaltına alındı ve İstanbul’da mahkemeye çıkarıldı.

Tahir Elçi savunmasında şunu söylemişti;

“...Soruşturmaya konu olan sözler, ultra milliyetçi bir siyasi parti temsilcisi ile yaptığım bir tartışma sırasında sarf edilmiştir. Bu yayından sonra özellikle hükümete yakın bazı yayın organları beni tahkir ve tehdit edecek şekilde bir kampanya başlatmışlardır…

Buna paralel biçimde belirli bir merkezden yönlendirildiği açık olan yoğun bir linç kampanyası başlatılmıştır. Bazı histerik gruplar ölüm biçimimi bile ayrıntılı biçimde yazarak sosyal medya üzerinden beni tehdit etmiş, ayrıca baro telefonlarımız aranarak sözlü olarak da tehdit edilmiş durumdayım.”

Tahir Elçi, Bakırköy 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı. Diyarbakır için çalışmaktan vazgeçmedi. Yine bir basın açıklaması için bulunduğu sokakta kurşunların hedefi oldu. Olayın ilk anda bir suikast olup olmadığı tartışıldı. Sonra onu vuran kurşunun kimin silahından çıktığı tartışıldı.

Haberin Devamı

PKK’lı teröristlerin bir polisi şehit ettikten sonra kaçış güzergahlarında yaşanan bir çatışmada kurban gidip gitmediği de üzerinde durulan konulardan birisi. Ama şimdilik en azından orada bulunmasaydı o kurşuna hedef olmazdı diyebiliriz. Sebebi ne olursa olsun ben maalesef kendimi “Keşke tutuklansaydı da hayatta olsaydı” demekten alıkoyamadım.

Hapishane deneyimi yaşamış birisi olarak bir gün bir başkası için “Keşke tutuklansaydı” diyeceğim aklıma gelmezdi. Aklım tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile meşgulken Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin kurşunlara hedef olması maalesef bana bunu düşündürttü.

O yüzden içim acıya acıya “Keşke Tahir Elçi tutuklansaydı, şimdi hayatta olurdu” dedim. Çünkü yaşadığımız koşullar bizi hapis ya da ölüm arasında seçime zorluyor. İki gün önce Cumhuriyet Gazetesi’nin önünde Can Dündar ve Erdem Gül için toplanmıştık. Tecrübeli bir gazeteci ağabeyim, Can ve Erdem için “Belki de şimdi hapiste olmaları iyidir” dedi.

Haberin Devamı

Garip garip baktığımda “Belki başlarına kötü bir şey gelmesinden böylece korunmuş olurlar” diye ekledi. Önceki gün garip gelen bu cümle dün Tahir Elçi’nin vurulmasından sonra bana da “Bazen hapishane iyidir” diye düşündürdü.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder