Yazgülü Aldoğan Beraber İstiklal Marşı okuduk ya!
HABERİ PAYLAŞ

Beraber İstiklal Marşı okuduk ya!

Pazar günü CHP’nin düzenlediği ama herkesin davetli olduğu Demokrasiyi Destekleme Mitingi’ne katıldım.

1. Taksim yıllardır ilk kez bize de açılmıştı, bu fırsatı kaçıramazdım.

2. Basından Sansürün Kaldırılışı’nın 100 küsuruncu yıldönümüydü, iyi bir gerekçe. Lozan’ın 93. Yıldönümü’nü de eklersen koşa koşa git. Meydana girilecek üç koldan birinde, Şişhane’de kimseler yoktu, İstiklal Caddesi’nden geçtik. Güneş o kadar yakıcı ki millet saçak altında, niye bu kadar erken toplanılıyor, iktidarın düzenlediği meydan toplantıları gece yapılıyor, onlarınki önceden rezerve mi? Taksim Meydanı’nın etrafı barikatlarla çevrili. Aranıp geçmek lazım. Kadınların geçeceği yerde büyük bir kalabalık birikmiş. Gece gelen kadınları da arıyor musunuz diye hır çıkarıyorum. On gündür burada herkes elini kolunu sallayarak gelip şenlik yapıyor, ne barikat, ne bir şey, bize niye bu muamele? Kendi güvenliğimiz içinmiş. Öbürlerinin güvenliğini CİN’ler mi sağlıyor? İçeri girdikten sonra çıkana kadar da huzursuzum. Bir olay olsa barikatların dışına çıkamaz, içerde fare gibi sıkışıp kalırız. Kendimi kapana kısılmış hissetme duygum sonuna kadar geçmiyor!

Haberin Devamı

Manifesto anlamlı

Meydan iyice dolunca toplantı başlıyor, içeri giremeyenler çoğunlukta. En etkilendiğim ve ‘sadece bunun için bile gelmeye değerdi’ diye düşündüğüm an, o koca meydanı dolduranların çıt çıkarmadan saygı duruşunda bulunması ve haykırırcasına hep beraber İstiklal Marşı’nı söylemesi. Kılıçdaroğlu’nun manifestosu da çok anlamlı, meydandaki herkesin onaylaması da. Konuşmanın sonrası? Kimse sonrasını dinlemedi. Kızılay’ın dağıttığı kumanyalar çok daha ilgi çekici geldi! Arkadaşım Miyase İlknur farkıyla meydana kadar gelen AKP’liler de laiklik sloganlarını duyunca “rahatsız etmemek için” içeri girmemiş. Misbah dışında! En çok alkışı Gezi şehitleri ve Balyoz kurbanları aldı. Halkı coşturacak müzik eksikti. Gençler sıkıldı. Biz ayrıldık, gece meydan yine AKP’lilere kaldı. Yeşil bayraklar, zikir çekenler geri geldi. Birkaç saatlik muhalefet parantezi kapandı. Beştepe Buluşması’ndan da fazla bir şey beklemiyorum. Sistem darbe üretir diye bütün sistemi Cumhurbaşkanı’na bağlayıp bu kez tek adam yönetimi yaratacak, buna destek mi arayacaklar? Cumhurbaşkanı bu ülkeyi dışladığı gruplarla birlikte yönetebilir ancak hainlerle değil.

Haberin Devamı

Gözaltı ve işten çıkarmalar hassas teraziye

Oğlu geçen yıl polis okulunu bitirip diplomasını alan ama ataması yapılmayan bir babayla konuşuyorum. Geçen yıl ilk kez yaptıkları bir uygulamayla diploma verdikleri 7 bin küsur mezunu mülakata alıyor, 1800’ünü eliyor, atamasını yapmıyorlar. Hangi gerekçeyle? “Bu hak ihlalidir” şerhini düşen Danıştay hakimine rağmen hukuktan sonuç alamayan gençler, ellerinde diplomaları açıkta kalıyor. Polis okuluna zengin çocuğu gitmez. Tam iş sahibi olacağını düşünürken bunların sokağa bırakılması haksızlık. Emniyet ve hakimler arasındaki kamplaşmayı görünce, insanın aklına ‘acaba bu 1800 polis adayı, yeterince FETÖ’cü olmadığı için mi elendi’ düşüncesi geliyor. İçlerinde intihara kalkışan, anası babası hastalanan da olmuş, bunların durumunu yeniden değerlendirmek gerekir.

Haberin Devamı

İşkence söylentileri tehlikeli

İşkence, kötü muamele, hukuksuz işten atma ve idama kesinlikle karşıyım. Bütün bu operasyonların yurt içinde ve yurt dışında desteklenmesi için tek yol, hukuk içinde kalmak ve adalettir. Yoksa istediğiniz kadar ilan verin, hiçbir işe yaramaz. Darp ve işkence görüntülerini bir de servis yapıp yayınlamak, yapılan yanlışla övünmek midir, insan hakları mahkemelerine kanıt vermek mi, bilemedim!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder