Yazgülü Aldoğan Beş bin yıllık gelenek sürüyor, üfleyerek cam üretiliyor
HABERİ PAYLAŞ

Beş bin yıllık gelenek sürüyor, üfleyerek cam üretiliyor

Bu çılgın gündemden kaçıp biraz da üretimle, işçiyle, ekonomiyle ilgilensek deyip Paşabahçe’nin Denizli’deki Cam Fabrikası’nı gezmeye gittim. Etkilenmemek mümkün mü, 5 bin yıllık gelenek yaşıyor, ustalar, işçiler, fırınların önünde camı üflüyor, elle kesiyor, biçim veriyor ve birbirinden güzel ürünler ortaya çıkarıyor. Tamamen elde, üfleyerek butik üretim yapılan fabrikada 660 mavi yakalı, 160 çırak üç vardiya halinde durmaksızın çalışarak yılda yaklaşık 5 milyona yakın ürün üretiyor. Camın üretiminde civardaki kuvars kullanılıyor.

Haberin Devamı

Fabrikada üretilen ürünlerin katma değeri çok yüksek olduğu için Denizli ekonomisine katkı olarak 16- 17 milyon dolarlık ihracat yapılıyor. Camın içindeki ithal girdisi de çok düşük. Üretimin en büyük müşterisi de Paşabahçe Mağazaları.

Denizli Cam Fabrikası Genel Müdürü Mehmet Rabuş’un verdiği bilgiye göre fabrikaya Paşabahçe dışında yurt dışından da özgün ürün siparişi geliyor. Özellikle tasarımcılar sipariş de veriyor, hatta bazen kendilerinin de gelip çalıştığı oluyor. Cam üretimi 8-10 kişilik ekipler halinde yapılıyor. Çırakların eğitim süresi üç yılı buluyor. Üretim süreci içinde dikkatimizi çeken ayrıntılardan biri, ne üretirlerse üretsinler, üfleyebilmek için illaki başında bir baloncuk olmasıydı.

Usta, uzun tüpün ucunda, fırından aldığı eriyiği üfleyerek şekillendiriyor, sonra kalıpla biçim veriyor, ardından suya sokup soğutuyor ve ondan sonra da o baloncuk kesiliyor. Ürün fırında “tavlanıyor”, yani yavaş yavaş soğutuluyor. Ardından tek tek kontrol edilip, temizlenip yine elde ambalajlanıyor.

Günümüzde büyük rakamlarda bir üretimin hala böyle elde yapılıyor olması mucize gibi. Bundan sonra o Çeşmibülbül’lerime, ince belli çay bardaklarıma daha büyük saygıyla bakacağım!

Paşabahçe yurt dışında büyüyecek

Bu yıl ilk kez İtalya Milano’da mağaza açan Paşabahçe’nin önümüzdeki yıl için hedefleri ise özgün mağazacılık konsepti ile yurt dışına açılmak. Franchising sistemini de yurt dışı için uygulamaya sokacak olan Paşabahçe Mağazaları Genel Müdürü Esra Tokel’in anlattığına göre hazırlanmakta olan Omnia adlı yeni koleksiyon özel bir sergi ile izleyicilere sunulacak ve zanaatle tasarımı bir araya getirerek Türk camcılığını dünyaya kanıtlayacak.

Haberin Devamı

Şu anda 50 mağazası olan Paşabahçe yıl sonuna kadar bu sayıyı 52’ye çıkarmayı hedefliyor. Gördüğünüz gibi, insanlar işlerini yapmaya ülkenin değerlerini yükseltmeye devam ediyor, bir de siyasetçiler böyle yapsa ne kadar iyi olacak

Gözleriyle değil elleriyle görüyorlar!

Görme engelli çocuklar İstanbul Modern’de, özel olarak üretilmiş kabartma röprodüksiyonları elleyerek ve açıklamaları dinleyerek görüyor. Çocukların fotoğraflarını ise özellikle kullanmıyoruz. Görme engelli çocuklar İstanbul Modern’de, özel olarak üretilmiş kabartma röprodüksiyonları elleyerek ve açıklamaları dinleyerek

İstanbul Modern’i arayan bir grup, “Biz görme engelliyiz, müzenizi gezmek istiyoruz, bizi kabul eder misiniz?” diye soruyor. Bunu dinlerken hüzünle düşündüm: bu müze herkese açık. Ama görsel sanatlar sergileniyor.

Haberin Devamı

Ve görme engelli olanların ne işi var, ya sizi almayız derlerse diye düşünüyorlar, gelmek istedikleri halde. İstanbul Modern yetkilileri, grubu kabul etmekle kalmayıp onlara özel bir program da yapıyor elbet. Çünkü onlar zaten bir süredir görme engelli çocukları gezdiriyor.

Görme engelli çocuklar bir sanat eserini nasıl görebilir? Bir: anlatılır. İki, dokunmasına izin verilir. Görme engelliler renkleri anlıyor, örneğin mavi denince aklına deniz ve kokusu geliyor.

Kırmızı deyince sıcak diyor. Resmi anlatıyorlar. Bazı eserlerin birebir röprodüksiyonu yapılarak, bazılarının kabartması yapılarak ellemelerine izin veriliyor. Böylece dokunarak görüyorlar! İstanbul’daki görme engelliler için olan iki okulun öğrencileriyle başlatılan projede yılda 250 çocuk, 250 yetişkin, müzeyi özel eğitilmiş rehberlerle geziyor.

Sanata “dokunuyor”! Çocuklar, kabartma figürleri elleyerek resimde yerleştiriyor. Okul dışına çıkmaktan çok memnunlar, müzeye gelmeyi seviyorlar. Yılda 500 görme engelliden bu güne kadar 1400 kişi yararlanmış.

2016’da çocuklar portre çalışmasına başlayacak. Önce kendilerini, sonra arkadaşlarını elleyerek tanıyorlar. 32 yıldır Şeker Çocuk dergisini çıkaran ve son 15 yıldır da bu dergiyi görme engelliler için özel olarak basan Şekerbank’ın sponsorluğuyla yapılan proje, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin de tez projesi olmuş. Sayısını bile bilmediğimiz engelli çocuklarımızın küçücük bir bölümüne değmiş olsa bile onların hayatında çok şey değişti. Bu bile büyük bir şey değil mi

Sıradaki haber yükleniyor...
holder