Giriş
CHP adayı Muhittin Araç: Benim performansımı CHP Türkiye genelinde yapmış olsaydı oyu yüzde 52 olurdu!
Kasım seçimleri yazılarıma Mardin izlenimleriyle başlamış, CHP adayı Muhittin Araç’ın peşine takılıp çalışmalarını yansıtmıştım. Niye Mardin? CHP, Güneydoğu’da yok, Mardin’de de bundan önce 1700 oy çıkmış çıka çıka!
Bir aday böyle bir ilde ne yapabilir, nasıl yapabilir, bundan ilginç ne olabilir bir gazeteci için!
Seçim sonuçları, muhalefet için şok şok şok oldu! CHP’liler fire vermeden atlattıklarını söyleseler de oylarını Türkiye genelinde binde 4 artırabildiler.
Mardin’de ise yüzde 100! Nasıl mı? Çünkü Muhittin Araç, 1700 oyu 6796’ya çıkarmıştı! O zaman bu CHP’nin Güneydoğu oyları ve seçmen davranışları meselesini Muhittin Araç’ın izlenimleriyle bir kez daha yazmak gerekiyordu.
CHP’nin yurt dışı oyları da başka sürprizler göstermişti: En yüksek oyu ABD’den ve ABD’de de en çok oyu Miami’de alan CHP’nin bu sonucuna bakıp, “Ee, bu kadar mı elit olunur?” diye dalga geçmeyi bir tarafa bırakıp Mardin’de nasıl oy alındığını sordum adayımıza.
İşte sorular ve yanıtları:
YA: Mardin adaylığı için CHP’den ne zaman teklif aldınız?
MA: 7 Haziran seçimlerinde HDP’den aday adayıydım. Aday gösterilmeyince bu seçimlerde başvurmamıştım.
10 Eylül’de yani listeler kesinleşmeden bir hafta on gün önce CHP Genel Merkez’den arayıp adaylık teklif ettiler.
Son başvuru gününe kadar kararsızdım. Son gün başvurdum. Dolayısıyla çok az bir vakit kalıyor, ne kadar seçim çalışması yapabildiniz?
Toplam 22 günlük bir çalışma süresi yaşadık. Siz Mardin Mazıdağlısınız ama İstanbul’da yaşıyorsunuz, bölgeyle ilişkiniz var mıydı, bu kadar kısa süre yetti mi oy almak için? İki üç ayda bir gidiyordum.
Bir yıl önce de bir otel yatırımı yapmaya karar verdiğimiz için daha sık gider olmuştum. Süre çok az tabii ama ben il ve ilçe örgütleriyle çalışacağımı sanıyordum.
Gidip baktım ki Genel Merkez’den gelen bayrak ve afişleri bile astırmıyor İl Başkanı Mahmut Uyar. 4-5 gün de böyle geçti, engellemeyi görünce İstanbul’dan arkadaşlarımı ve bir ekip çağırdım. Bir tek Gençlik Kolları Başkanı yardımcı oldu, il her türlü engellemeyi yaptı.
Ben size ne gibi zorluklarla karşılaştınız, her yere girebildiniz mi diye soracaktım ama başta kendi teşkilatınız engellemiş, ne için? Bundan önceki seçim başarısızlıklarını örtmek için herhalde.
Muhittin Araç, oğlu Seyfettin Araç ve arkadaşlarıyla sadece 22 günde herkese derdini anlatmaya çalıştı. Oylarını sayısal olarak küçük ancak oransal olarak büyük artırdı.
Halk beni hiç engellemedi. On araç giydirdik, kendi fotoğraflarımız ve parti bayraklarıyla. Devletin giremediği Nusaybin’de bile çalıştık. En küçük köylere bile girdik.
Gece yarılarına kadar ziyaretler yaptık, girmediğimiz yer kalmadı diyebilirim. Size ‘Niye CHP’den aday oldun’ diyorlar mıydı? Soruyorlardı ama ben, ‘Sizin sorunlarınızı bölgeden biri CHP’de anlatsa daha çok sesi duyulmaz mı’ diyordum. Hak veriyorlardı.
Kılıçdaroğlu’nun söylemleri bölgede bir kırılma noktası yaratmış. Halk eskisi kadar soğuk değil. Hatta bir ara ‘patlama yapacağız’ diye umutlandım. “AKP’ye çok kızgınız, bir daha oy vermeyeceğiz” diyorlardı.
Son üç gün AKP büyük bir atak yaptı. İkinci sıradaki aday Süleyman Dönülmez, adaylığı reddedildiği için kızını mutlaka Meclis’e göndermek istiyordu, AKP’nin kasasında büyük para vardı. O parayı dağıttılar.
Muhtarlar söyledi, “Sana verecek köy vardı ama çok para dağıtıldı, oylar satıldı” diye. Siz ne kadar para harcadınız? Ben 350 bin lira kadar harcamışımdır.
Beş bin küsur oy için iyi para, bir oy bayağı pahalıya geliyor.
Siz hiç oy satma, satın alma teklifiyle karşılaştınız mı? Ben arkadaşlarıma söyledim, köylere trafo yaptırdım, cami, okul gibi yerlere yardım ettim. Pişman mısınız, bu kadar para, bu kadar emek harcadınız, sonuç beklediğinizin çok altında.
Bir daha denemek ister misiniz? Pişman değilim. Güneydoğu’da halk, merkezi ve yerel iktidar arasında sıkışıp kalmış. İkisinin arasından sıyrılmak çok zor. Ama aynı zamanda da kolay.
Potansiyel var. Ama sürekli çalışmak, halka inmek lazım. Mardin’den bir milletvekili çıkarılabilir. Ben de tekrar aday olursam memleketimden olmak isterim. Ancak bu çalışmanın sürekli olması lazım.
Genel Merkez, bir heyet oluşturmalı ve sık sık bölgeye gidip halka inmeli, dinlemeli. Köye gitsin, mezraya gitsin. Onlara kendi dillerinden hitap etsin. Kürt politikası oluştursun.
Benim performansımı CHP Türkiye genelinde yapmış olsaydı oyu yüzde 52 olurdu! Mardin bir kıvılcım. Her sandıkta oyumuz çıktı, ama üç, ama beş, ama yüz. O bir oy için çalıştım.
Kocakent diye bir köy var, üç oy çıkmış Haziran’da, oradan 80 oy aldım! AKP hiç bir yere giremedi, oy istemedi. Merkez kuvvetiyle oy aldılar. Peki, seçimler kurallara uygun yapılabildi mi?
Sandık kurullarının sözü geçiyor mu? Tam değil. Hala toplu oy kullanma var. Olmayanın yerine de kullanıyorlar.
Küçük yerlerde kurul pek ses edemiyor. Mesela seçmen sayısı kadar oy çıkan yerler şaibeli.
Hiç bir sandıkta herkes oy kullanabilir mi? Son bir soru; CHP bölgeden oy alabilir mi? Tabii ki alabilir.
Ama öyle Mardin örneğindeki gibi hiç bir şey yapmayan il başkanlarıyla değil.
Çalışan örgütler ve genel merkezin de bölgeye sık sık gitmesiyle. Ben 22 gün yerine 3-5 ay çalışsaydım, 20 bin oy alırdım!
Değerlendirme sizin. Ben bu söylediklerinin bir kısmına tanık oldum. CHP, sadece Güneydoğu’da değil, hiç oy alamadığı bütün illerde, ilçelerde yakın ve sıkı çalışmak zorunda. Yoksa Miami’den en yüksek oyu almaya devam eder, ama bir işe yaramaz!
