Giriş
Eskiden uzun ömürlü hükümetler bütün kurumlarla kavgalı olurdu. Şimdi muhalefet herkesle kavgalı. Önüne gelene fırça çekiyor. Yargıtay’a, Danıştay’a, Sayıştay’a, HSYK’ya, TSK’ya, YSK’ya, TOBB’a, sendikalara... Velhasıl TÜSİAD hariç her tarafa, herkese hakaret...
Sevenleri, teskin eder durur: - Deme bey, söyleme. Suç bunlar. - Söylerim, hapse atsınlar. Atmazlarsa şerefsiz ve alçaktırlar. - Yapma bey, kanunlar var. - Kanun da neymiş? - Söyleme bey, savcılar var. - Savcı da kimmiş? Öyle ya. Herkes satılık, herkes şerefsiz, namussuz, alçak.
İşte, Avrupalılar da böyle bir Türkiye istiyorlar zaten: - “Suç işleme özgürlüğüne sahip bir ülke” olmamızı diliyorlar. Çünkü bize bayılıyorlar. Demokrasiden bir milim bile uzaklaştığımızda çok üzülüyorlar. İfade özgürlüğüne bir gram bile dokunduğumuzda, çok endişe ediyorlar, karalar bağlıyorlar... Yani öylesine âşıklar bize.
Lakin, kafaları işlemiyor. Bir taraftan bize “terörle mücadeleyi abartıyorsunuz, biraz gevşetin” derken, öbür taraftan da kendi halklarına “Türkiye’de terör var, oraya gitmeyin” diyorlar. Zekâ sıfır. Düşmanlığı bile beceremiyorlar. Not: Binali Yıldırım için cumhuriyet tarihinin en başarılı Ulaştırma Bakanı diyorlar. Kemal Bey, Kemal Bey!.. Düşük profillisi buysa, yüksek profillisinden sizi Allah korusun.
