Bu da bize ders olsun!

Milli Takım Avrupa Şampiyonası’nda son maçında ilk galibiyetini aldı
Bir üst tura çıkıp çıkamayacağımız turnuvadaki diğer takımların bugün oynayacakları maçlarda belli olacak.
Bu tablonun sorumlusu futbolculara göre Fatih Hoca, Fatih Hoca’ya göre “bazı” futbolcular, “bazı” futbolculara göre ise Federasyon.
Başımıza gelen tüm olumsuzlukların nedenlerini “dışarıda” aramak tarih boyunca yaşamımızın parçası olmuş.
İyi olunca “Bizim sayemizde...”,
kötü olunca “Başkaları yüzünden...”
* * *
“Kim daha suçlu?” bilmem, ama Milli Takım’ın kaderini başka takımların alacağı sonuçlara bırakan bu tabloda emeği geçenleri tek tek tebrik etmek gerek...
* * *
İspanya karşılaşmasında maçın koptuğu yer Arda’nın daha 60’ıncı dakikada yuhalanmaya başladığı andır.
O maçtan 1 puan alabilseydik ya da daha az gol yeseydik bugün belki tur atlamıştık.
Başta takım kaptanı olmak üzere sahadaki bütün futbolcuları 90 dakikanın tamamlanmasına yarım saatten fazla süre varken “bitiren”...
Milli Takım hocasının kızına, kızının doğmamış bebeğine aşağılıkça küfürler ederek insanları futboldan tiksindiren taraftarı kutlarım!
* * *
Milli Takım kampındaki futbolcuları abuk sabuk transfer dedikodularıyla yıpratan, polemiklerin ortasına atan büyük kulüplerimizin çok büyük yöneticilerini kutlarım.
* * *
Milli futbolcuları daha ilk mağlubiyetin ardından “saçını taradı” diye yerin dibine sokan... Düne kadar “kahraman” dediği oyuncuları bugün “paragöz” ilan eden... Düne kadar “imparator” dediği Fatih Terim’i Pirlo’nun anılarından yola çıkarak “futboldan anlamaz” ilan eden ve bütün bunları turnuva devam ederken yapan meslektaşlarımı kutlarım.
* * *
Atınç Nukan, Ersan Gülüm, Ömer Toprak gibi stoperler varken ısrarla onları kadroya almayıp sol bek Hakan Balta’dan, ön libero Mehmet Topal’dan stoper yaratmakta inat eden...
Bu vesileyle stoper hatalarından yediğimiz gollerde en az stoperler kadar emeği bulunan...
Türkiye Futbol Direktörü olduğu halde kendi seçtiği oyunculardan kurulu takımı yönetemeyen Fatih Hoca’yı ve ekibini kutlarım.
* * *
Milli Takım idmanlarını lacivert takım elbiseli adamların futbolcularla selfie çektirme alanına çeviren... Reklam filmlerinde parlarken sahada sapır sapır dökülen oyunculara “Yeter artık” diyemeyen, Fransa’dan Portekiz’e kadar hiçbir ülkenin prim koymadığı Avrupa Şampiyonası’nda rekor prim dağıtarak futbolu bir spor olmaktan çıkarıp bir kazanç kapısı haline dönüştüren Futbol Federasyonu’nu kutlarım.
* * *
Hâlâ şansımız var.
Dua ediyoruz...
Ama bu da bize ders olsun.
Demek ki bitip bitmeyeceğine biz değil her zamanki gibi başkaları karar veriyormuş.