Giriş
Atatürk Havalimanı’na saldırıyı gerçekleştirenlere Fatih’teki evi kiralayan emlakçı demiş ki “Düzgün giyimli oldukları için teröristlerden şüphelenmedim…”
Bu kadar işte! Şekilciliğimizin, nasıl da kılık kıyafete göre insanları değerlendirdiğimizin, dış görünüşe göre muamele çektiğimizin şahane bir özeti. Bilinçli ya da bilinçsiz, hepimiz yapıyoruz bunu.
Sakın ‘hayır’ demeyin, işte size ispatı: Dünyada çocuk haklarının başlıca savunucusu UNICEF, yaptığı sosyal bir deneyle yoksullara yapılan adaletsizliği bir güzel ortaya sermiş. Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te bir cadde…
6 yaşındaki Anano, üstü başı kir içinde, eski kıyafetlerle yolda dikiliyor ama o yokmuş gibi. Kimse onu fark etmiyor bile.
Sonra Anano’ya temiz ve yeni kıyafetler giydiriliyor, aynı yerde bekletiliyor. İlginçtir, herkes onunla ilgileniyor, adını soruyor, yakınlık gösteriyor.
Aynı deney bir restoranda da yapılıyor... Masaların arasında temiz kıyafetleriyle dolaştığında yanakları okşanıyor, sorular soruluyor ve ilgi görüyor.
Ama kirli kıyafetleri giyip masaların arasına girdiğinde, herkes çantasını kucağına alıyor, kapıyı gösteriyor.
Ne kadar ikiyüzlü olduğumuzu ortaya seren inanılmaz bir deney. Utanmamak elde değil. Oysa kız aynı kız.
Tam anlamıyla bir ‘ye kürküm ye’ deneyi gerçekten. Kendimize biraz bakmamız, sorgulamamız için izlemek lazım.
Eğer yüzümüz kızarır da pişmanlık duyarsak bazı şeylerden; bu video amacına ulaşmış demektir.
Dikkat erken check- in yaptırın
Pazar sabahı Bodrum’a uçmaya çalıştığımda havalimanı bomboştu...
Çalıştım diyorum çünkü erken check-in yaptırmadığım için uçağın kalkmasına 50 dakika varken uçağa alınmadım.
Öğlen uçağına yedek yolcu olarak zar zor yer buldum. Bu yoğunluğa rağmen, havalimanı neden bu kadar boş ve sakindi hiç anlamadım.
Bu arada havalimanı kapısında özel tim’lerin görev aldığı yazılıp çizildi ama yok öyle bir şey. Araç araması bile yoktu.
Hatta “Böyle bir olaydan sonra bu ne rahatlık” diye düşünüyor insan! Neyse…
Bodrum’da da yoğunluk bayram itibariyle başladı... Restoranlarda yer yok, rezervasyonsuz bir yere gitmek mümkün değil.
Pazartesi gecesi Türkbükü’ndeki Sess’te izdiham vardı. Dışarda en az 200 kişi bekliyordu.
Dönüş yolculuğuna dikkat diyeyim...
Erken ya da online check-in yapmayı ihmal etmeyin, alanda kalırsınız!
Medeni ve huzurlu tatiller herkese
Bayram tatilimi Club Med Bodrum Palmiye’de geçiriyorum…
Bodrum’da ama kalabalıktan uzakta, cennetten bir köşe. Yalıçiftlik’te sessiz, sakin, medeni bir tatil köyü. Yemyeşil… Sabahları cır cır böceklerinin sesiyle uyanmak paha biçilmez.
İnsanları huzursuz edecek lüks anlayışı yok; son derece doğal. Rahatlık ön planda. Spordan masaja aktivite bol. Huzurlu ve medeni. Her şeyden önemlisi de kibar insanlarla dolu.
Sabah kahvaltıda insanların birbirine gülümseyerek ‘günaydın’ dediği, kibar davrandığı, kimsenin kimseyi bakışlarıyla yemediği, rahatsız etmediği bir yer.
Zira ağırlıklı olarak Fransız ve Belçikalı turistlerin uğrak yeri. 66 yıllık köklü bir marka olmanın sonucu. Ben insanların kibarlığını izledikçe, yaşadığım ülkeden soğuyorum ve sinir oluyorum.
Ne kadar sevgisiz, tahammülsüz olduğumuzu, kabalıklarımızı, şekilciliğimizi düşünüp duruyorum.
Birkaç turist görüp bu kadar hisleneceğim hiç aklıma gelmezdi ama Ramazan’da sigara içtiği için bir yobaz tarafından yumruk atılan gencin haberini okduğumdan beri bu haldeyim.
Bayram geldi diye ağzımızdan sevgi, saygı, hoşgörü lafları dökülüyor ama hepsi boş! Bunları hayata geçiremedikten sonra anlamı yok. N’olur artık birbirimizi sevelim, anlamaya çalışalım...
İnsanlara üzerindeki etiketlere göre muamele etmeyelim. Bizim gibi değil diye, bizim istediğimiz gibi davranmıyor diye nefret etmeyi bırakalım.
Asıl o zaman hayat bayram olacak hepimize. İnanın hayat böyle de yaşanıyor ve çok güzel oluyor.
Tatil okuması
Buket Uzuner’in 1997 yılında yayımlanan romanı ‘Kumral Ada Mavi Tuna’ya, içinde ‘cinsel içerik’ ve ‘sapkınlık’ ifadeleri olduğu gerekçesiyle soruşturma açılmış. Tam komedi!
20 senedir var olan ve 500 binden fazla okunmuş bir kitap şimdi ‘sapkın’ bulunuyor. Oysa yazarının açıkladığı gibi “Romanın meselesi, kardeşi kardeşe düşman eden siyasi atmosferin yarattığı iç savaş aslında.”
O yüzden alın bu kitabı okuyun. Hatta okuyanlar bir daha okusun. Çünkü kitaplar suç işlemez, kitaplar sapkın değildir. İnsanlar sapkındır.
Bayramda İstanbul
Ben ilk kez bayramda İstanbul dışındayım ama İstanbul en güzel günlerini yaşıyor, biliyorum…
Pazar sabahı Taksim’den Sabiha Gökçen Havalimanı’na 45 dakikada geçince anladım bunu. Trafiksiz İstanbul cennet gibi! E bayramda en güzel yer İstanbul olduğuna göre; yapacak çok şey var:
Sokaklar, caddeler size kaldı; o zaman araba kullanmanın keyfini çıkarın.
Sinema salonuna atın kendinizi, serin serin film izleyin. ‘Hitler’e Suikast’ filmini tavsiye ederim.
Atlayın vapura adalara gidin, şahane plajlar var. Boğaz hattındaki turlar da çok keyifli, püfür püfür.
Otellerin havuzları kadar Caddebostan’taki plajlar da cıvıl cıvıl. Keşfedin.
Kafelerde izdihamdan, insan kalabalığından, gürültüden uzak kahvaltı ve kahve keyfi yapın.
