Giriş
Nedense en sık onlar yaptıkları halde hiçbir partinin kurultayı CHP’ninki kadar ilgi çekmiyor. 13 yıldır iktidarda olmalarına rağmen parti meclisine kimin girip girmeyeceği konusu, başta AKP olmak üzere, diğer partiler için hiç konuşulmuyor! Hatta denilebilir ki hiçbir partinin içine CHP’ninkine karışıldığı kadar karışılmıyor! Neden acaba? Diğerlerinde gerçekten tek adam karar veriyor, tek adam seçiyor, o ne derse o oluyor diye mi? CHP’nin bir olağan kurultayı daha sona erdi ve ne yazık ki kimseleri tatmin edemedi. Bu en demokrat parti olma görüntüsü verme dışında pek de demokrat olmadığından mı acaba?
Eleştiri serbest
Nasıl olsa CHP’yi eleştirmenin, en ağır, en şiddetli sözleri dile getirmenin bir sakıncası yok. En özgür olduğumuz alan CHP’yi eleştirmek. Ne şikayet ederler, ne savcılar kendiliğinden harekete geçer, ne hapse girersin, ne işten atılırsın, bulmuşken imkanı, oh, şöyle rahat rahat eleştirelim bari: Öyle demokrat gibi gözükmesine rağmen, kurultayın en heyecanlı kısmı olan genel başkan seçimi sıfır heyecanla geçti. Erken öten horozu keserler misali, başta meydana çıkıp peşrev çeken bütün adaylar birer birer çekildi! Ve maalesef tek başkan adayıyla kurultay yapılan “demokrat” CHP’de o genel başkan neredeyse bütün oyları alarak başkan seçildi. Sıra parti meclisine geldiğinde ise değişikliği delegeler yaptı, genel başkanın en yakınındaki Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu gibi birkaç kişiyi çiziverdi. Bunun dışında CHP kurultayından gelecek için umut veren ne çıktı?
Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlık için rakip tanımadı ama parti meclisi üyeleri için yaptığı liste delik deşik oldu.
Umut vermedi
Kocaman bir hiç. Biz isterdik ki bir özeleştiri yapılsın, gelecek için vizyon çizilsin. Partideki eksik olan diplomat uzmanlar bulunsun, bir yerlere seçilsin. CHP, ne yazık ki küçük hesapların çatıştığı taşra partisi olmaktan öteye gitmemek için ayak diriyor. Seçmeni onu çoktan geçti gitti, o hâlâ gerilerden geliyor. CHP, seçmenine layık olamıyor, tam da en çok ihtiyaç duyulan zamanda, kimsenin gözünü doldurmuyor. Kendi yüzde 25’lik seçmenini tatmin edemeyen parti, diğerlerini nasıl tatmin edecek de oy alacak? Ne yapacak aydın, sosyal demokrat, laik, orta halli, şehirli seçmen? İngiliz İşçi Partisi’ne mi, İspanyollara mı, Uruguaylılara mı oy verecek? Bizi niye bu kadar çaresiz, umutsuz, kederler içinde bırakıyorsunuz? Oh, içimi döktüm, rahatladım. Ne haliniz varsa görün.
Silah ve militanlar gelirken niye kimse görmemiş!
Kandil’in yeni stratejisiyle şehirlerde başlatılan Kobani örneği hendek savaşları başladığından beri sorduğum tek bir soru var: bu kadar silah, mühimmat, cephane, şehrin içine kadar sokulurken Ey Güvenlik Güçleri, neredeydiniz? Ey MİT, Ey İstihbarat, neden uyudunuz? Sosyal medyada kim kime sallıyor diye milletin nefesini koklayacağınıza, neden PKK’nın güçlü olduğu yerlerdeki bu silah sevkiyatını görmediniz, duymadınız, söylemediniz, engellemediniz? Üstelik de hükümete yakın Yeni Şafak Gazetesi’nin özel haberinde sorumun cevabı veriliyor: PYD/YPG’den ayrılan Ömer Mamaş’ın gazeteye yaptığı açıklamaya göre ABD ve Avrupalı ülkelerin PYD’ye verdiği silah, roket, el bombaları 8 ay önce Suruç ve Kamışlı’dan “gizlice” Türkiye’ye sokulmuş.
PYD’ye verilen silahların türkiye’de PKK’nın eline geçtiğini eski PYD’ci Ömer Mamaş açıkladı.
Kargoyla yollanacak değildi ya, gizlice elbet de bu kadar silah nasıl gizlice girer, herkesin haberi olmuştur! Ayrıca Türkiye’den giden binlerce militan da Kandil’de 90 günlük kursa tabi tutulmuş, sonra geri gelmiş. Bu gidiş gelişler de görülmemiş? Yani memleket toptan işgal edilse, bizim istihbaratın haberi olmayacak! Neyse ki mesele şimdilik sadece Güneydoğu’yla sınırlı kalmış, verilmiş sadakamız varmış...
Sokaktaki canlara yardım ediyorlar
Kış, yoksul mevsimi değildir, hele sokakta yaşayan canlar için sadece soğuk değil, açlık demektir. İstanbul’da bazı belediyeler, sokakta yaşayan evsizlere belediyenin kapılarını açıyor. Sokakta yaşayan terkedilmiş evcil hayvanlara da yiyecek veriyor.
Beyoğlu Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü sokakta yaşayan canlıların ölmemesi için mama dağıtıyor.
Soğuk havalarda kedi ve köpeklerin çok daha sık yemek yemesi lazım. Uzun süre aç kalmak ölüm demek. Beyoğlu ve Ataşehir Belediyesi, kedi evleri yapmış, ayrıca buralara kuru mama bırakıyor. Bildiğim kadarıyla Üsküdar Belediyesi de mahalledeki teyzelere kazak ördürüp kedilere giydirmişti! Yapılacak iş, sokağa hayvan bırakılmasını önlemek ama yine de hepsine kocaman bir teşekkür, sokak canlıları adına.
