Giriş
Cumhuriyet Halk Partisi’nin birçok vaadi ve projesi aylardır tartışılıyor. Emekliye iki maaş ikramiye, asgari ücretin 1.500 TL olması, “Merkez Türkiye Projesi”. Peki iyi kaliteli bir demokrasi yoksa, insan kendisini özgür hissetmiyorsa, iki ikramiye alsa ne olur, asgari ücret 1.500 TL olsa ne olur?
Bu seçim kampanyasında CHP’nin demokrasi ve özgürlükler konusunda vurgusunun değil ekonomik vaatlerinin tartışıldığını gördük. Ama dün tanıttığı bir kitap, CHP’nin Türkiye’nin en büyük sorunu hakkında çok tartışılacak tespitler yaptığını gösterdi.
Kitabın adı aslında özeti gibi; “AKP İktidarı ve Rejimin Otoriterleşmesi.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sencer Ayata’nın başkanlığındaki komisyon tarafından hazırlanan kitapta hukuk, insan hakları, medya, ekonomi, kültür ve özel yaşam konusunda hak ihlalleri örneklerle sıralanmış.
Kitap şu cümleyle başlıyor; “Türkiye’de demokrasiye yönelik “askeri vesayet” tehdidi ortadan kalkarken sivil ve popüler niteliği ağır basan bir otoriter rejim, siyaseti, ekonomiyi ve toplumu tüm yoğunluğu ile etkisi altına alıyor.
Düşünce ve ifade özgürlüğü üzerindeki sınırlamalar sistemli biçimde artırılmaktadır. Toplantı ve gösteriler, şiddet yoluyla bastırılmaktadır. Hukuk, iktidar taraftarlarını koruma ve muhalifleri cezalandırma aracı haline getirilmiştir.
Bürokraside yaşanan kadrolaşma ile parti ve devlet arasında ayrım ortadan kalkmış, yerine AKP’nin siyasal ve ekonomik amaçlarına hizmet eden bir “parti devlet” yapısı yerleştirilmiştir.”
rejim ‘yarı-totaliter’
Kitabın Türkiye’deki rejim ile ilgili tespiti şöyle;“Türkiye otoriter bir devlet tehlikesinin ötesinde, adım adım “yarı-totaliter” bir rejime doğru sürüklenmektedir”. Çalışmanın başındaki isim CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Sencer Ayata, “Neden faşizm ya da totaliter rejim” denmeyeceğini ise “Evet yargı, yasama ve yürütmede etkisi çok büyük ama Erdoğan hâlâ tam kontrolü sağlayabilmiş değil.
Mesela medyanın hala yüzde 30’unu tam kontrol altına alabilmiş değil” diye cevaplıyor. Bence doğru bir görüş. İktidarın şunu anlaması lazım hâlâ otoriterleşmeye karşı direnen bir kesim var.
Ve özgürlük ateşini yakmak için bir elin tuttuğu meşale yeter. CHP kitapta otoriterleşmeye karşı atacağı adımları da tek tek sıralamış.
Mesela, bir kişinin elinde toplanan yargı, yasama ve yürütmenin “kuvvetler ayrılığı” prensibi ile yer değiştireceğini, toplumun ve iş dünyasının üzerindeki baskının bitirileceğini söylüyor.
Burada uzun uzun anlatmaya gerek yok ama, bence CHP topluma demokrasi konusundaki bu vaatlerini de etkili biçimde anlatmalı. CHP’liler de ne kadar farkında bilmiyorum ama bu kitabı tanıtarak dün bence en önemli projelerini açıkladılar. Çünkü hiçbir vaat özgürlükten daha değerli olamaz.
