Nedim Şener Cemaatçiler neden ikiyüzlü?
HABERİ PAYLAŞ

Cemaatçiler neden ikiyüzlü?

Her şeyden önce şunu yazmamız gerekiyor; 17/25 Aralık operasyonlarının konusu tek bir AKP’linin bile savunamayacağı kadar yolsuzluktur. Zaten istifa ettirilmiş dört bakanı savunabilecek tek kişi çıkmamıştır. Bunun kadar açık olan bir konu daha var ki; bu operasyonla Recep Tayyip Erdoğan hapishaneye gönderilecekti. 17/25 Aralık ‘yolsuzluk operasyonu’ diyenlerlerle “hükümete darbe” diyenlerin kavgası hâlâ devam ediyor.

Oysa bu olay hem yolsuzluk hem de Erdoğan’ı tutuklamaya yönelik girişimdir. Hatırlayacaksınız o tarihte Erdoğan hakkında en ağır yolsuzluk suçlaması oğlu Bilal Erdoğan ile arasında geçen “Sıfırlama Tapesi” denilen konuşmaydı. Bu konuşmanın montaj olduğu konusunda birçok tartışma yapıldı. Montaj olup olmadığı, hakkında tutuklama kararı bulunan ve yurtdışına kaçan 17 Aralık Savcısı Celal Kara’ya da soruldu.

Haberin Devamı

Kara 25 Ocak 2015 günü Cumhuriyet’ten Can Dündar’ın “O gün Başbakan’la oğlu Bilal arasında geçen birçok konuşmanın kaydı sızdı internete... Bunların nasıl kaydedildiğini biliyor musunuz?” sorusuna şu cevabı verdi; “Onların menşeini ben de bilmiyorum. Ancak şöyle bir mantık yürütüyorum. Bilal Erdoğan eğer 25 Aralık’ta…şüpheli olarak dinlendiyse babası da bir ihtimal dolaylı olarak takılmış olabilir. Ama somut bir bilgim yok; çünkü 25 Aralık’ın içeriğini bilmiyorum.

” Evet 25 Aralık’ı en iyi bilen soruşturma savcısı Muammer Akkaş’tı. Aynı soru 18 Mayıs 2015 günü cemaate bağlı MİLLET gazetesinden Bülent Ceyhan tarafından Muammer Akkaş’a soruldu. -Başbakan ile oğlu arasında ‘Sıfırlama Tapesi’ diye bilinen bir ses kaydı internete düştü. Evdeki çok yüklü paraların acilen dağıtılması, daireler satın alınarak ortadan kaldırılmasıyla ilgili.

Bu dinlemeyi kim yaptı? Akkaş; “Bu ses kaydından internette yayınlanana kadar hiç haberim olmadı. Bizim dosyamızda böyle bir kayıt yok.” İşte bu açıklamalar bir ucu 4 bakanla ilgili yolsuzluğa dayanan 17/25 Aralık operasyonlarının arka planında bu konuşmaları yayınlayan cemaatin Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulma operasyonu olduğunu düşündürür.

Haberin Devamı

Onların ‘yolsuzlukla mücadele” diye bir amaçları hiçbir zaman olmadı. İşte bana ikiyüzlülük olarak gelen durum bu. Bunu neden yazdım? Çünkü o operasyonların başındaki cemaatçi polislerden Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı, iddianamesi çıkan 25 Aralık operasyonları ile ilgili Silivri’den açıklamada bulunmuş.

25 Aralık soruşturmasının sanıklarından Yasin El Kadı hakkında şunu yazmış; “EL KADI hakkında meraklılarına Nedim ŞENER’in ‘Hayırsever Terörist’ kitabını tavsiye ederim” Bugün benim kitabımı kendi operasyonlarına dayanak yapmak isteyen cemaatçiler o kitabı 2006 yılında, AKPCemaat ortaklığının zirve yıllarında yazdığımı göz ardı etmemeli. Önceki hükümetler gibi AKP’lilerin adlarının karıştığı yolsuzluk haberlerini ilk günden beri yazıyorum.

Ben o araştırmaları yazıp yargılanırken onlar balayı yaşıyor, cemaat gazetecileri yolsuzluk haberi yapanları “darbe girişimi” yapmakla suçluyordu. İşte o yüzden cemaatçilerin yolsuzlukla mücadele söylemi, tıpkı Yakup Saygılı’nın yazdıkları gibi ikiyüzlülüktür. Hükümet ile yolları ayırmaya karar verene kadar “yolsuzluk” diye bir dertleri olmamış cemaatçiler şimdi herkese ahlak dersi vermeye kalkıyor.

Haberin Devamı

Aynı ikiyüzlülüğü gazetecileri “terörist” ilan eden cemaat köşe yazarları, yönetmenleri de yapıyor. Saldırıya uğrayan gazeteci Ahmet Hakan için geçen hafta sonunda Beyoğlu’na çıkan gazetecilerin arasına karışarak kirli sicillerini temizleyeceklerini sanıyorlar. Ama arşiv unutmaz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder