Nedim Şener Demirtaş barış için risk almalıydı
HABERİ PAYLAŞ

Demirtaş barış için risk almalıydı

Bir dönem PKK’nın içinde yer alan ve 10 yıl hapis yattıktan sonra örgütten ayrılan Aytekin Yılmaz bakın ne diyor; “HDP’nin 80 milletvekili kazandığı an ilk çağrısı dağa yani Kandil’e olması gerekiyordu. Artık silaha gerek yoktur, ‘Öte tarafa çekilin’ demeliydi. HDP bunu yapmayarak çok büyük bir fırsat kaybetti. Eğer o gün HDP açıklamayı yapsaydı bugün bunlar olmazdı. HDP’yi şunun için eleştirmemiz gerekiyor. 30 yıldır HDP olarak bir gücünüz yoktu, örgüte sözünüz geçmiyordu ama insanlar sizi yüzde 13 ile Meclise gönderdi. Bu bir şanstı gerekirse kavgayı göze alabilirlerdi. Bu cesaret niye gösterilmedi? İki yıl İmralı’ya gidip gelen HDP’nin bugünkü olup bitenlerden kapsamlı özeleştiri vermeleri lazım. Her İmralı’ya gidip gelmelerde “Güzel şeyler olacak, sonuna doğru geldik” gibi abartılı laflar ettiler. İmralı masasında çok ciddi şeylerin konuşulduğunu düşünmüyorum. Hükümet bu konuda daha samimi. İmralı masasında bana göre hiçbir söz vermedi.” Yanlış anlaşılmasın. Aytekin Yılmaz yalnız HDP’yi değil devletin de hatalarını eleştiriyor. Hatta “İki yılık çatışmasızlık dönemini taraflar silahlanarak, savaşa hazırlanarak geçirdiler” diyor.

Haberin Devamı

PKK’yı eleştiremez

7 Ağustos’ta “Demirtaş’tan ne beklenemez?” başlıklı yazımın özü de buydu. PKK’nin terör saldırılarına karşı tavır alamadığını yazmış şöyle demiştim; “…yanılgı Demirtaş’ın PKK’nın saldırılarına “Kirli” demesini bekleyenlerde. Onun bir sınırı var, anlaşıldı ki asıl söz hakkı siyasetin değil Kandil’in. Oysa nasıl ki, Türk savaş uçakları Kandil’deki Zergele kampı ya da köyünde adı ne olursa olsun sivillerin ölümüne yol açan bombardımana “Katliam” diyebiliyorsak, PKK’nın yaptıklarına da terör diyebilmeliyiz. Nasıl Uludere’de 34 masum insan bombalarla öldürüldüğünde “Katliam” dediysek, Urfa’da uykudaki iki polisin enselerinden vurulmasına “Kalleşlik” diyebilmeliyiz. Yardım için çağırdıkları trafik polislerini kurşunlayan PKK’lıları lanetleyebilmeliyiz. Eşinin ve kızının yanında bir subayı şehit edenlere, mayınla, bomba yüklü araçla askere tuzak kurana “Teröristler” diyebilmeliyiz.

Haberin Devamı

‘Polisin ensesine sıktırmayacağız’

En önemlisi “Kan varsa böyle siyasette ben yokum” diyebilmeliyiz. Barış için bedel ödemeyi göze aldığında siyasetçi olunacağını bilmeliyiz.” Yüzde 13 ile 6 milyon kişiden oy aldı. Bu oyların büyük bölümü barışa olan inançtan verildi. Ama daha ilk gün “emanet oylar” tartışmasında Kandil’in sözünün dışına çıkamayacağını gösterdi. Bence sonuç bir hayal kırıklığıydı. Toplumdaki büyük bir nefret dalgasının üzerinden sörf yaparak bir yere geldi. “Seni başkan yaptırmayacağız” dediği gibi keşke PKK’ya dönüp “Sana da polisin ensesine sıktırmayacağız, askeri arkasından vurdurmayacağız” diyebilseydi. Keşke barış için de risk alabilseydi. O zaman büyük bir siyasetçi olurdu.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder