Nedim Şener Devletin asıl bittiği an
HABERİ PAYLAŞ

Devletin asıl bittiği an

Dün Cumhuriyet gazetesi manşetinden Jandarma’nın silah ve mühimmat taşıdığı gerekçesiyle Milli İstihbarat Teşkilatı personelini kelepçeleme fotoğrafları yayınlandı.

Gazete fotoğrafları “Devletin Bittiği An” diye manşet yaptı. Cumhuriyet gazetesi internet sitesinden de MİT’çilerin üzerine çullanan Jardarma’nın videosunu yayınladı.

Yolun kenarına çekilmiş kamyonda MİT personeli kimliğini gösterdiği halde, ellerinden, kollarından, bacaklarından, ayaklarından çekiştirile çekiştirile kelepçelenmeye çalışılıyor. Hatta bir Jandarma araç içindeki MİT’çiyi kucaklayarak kaldırmaya uğraşıyor.

MİT’çiler silaha sarılmamış, direnç göstermiyor. Kamyonlar uçup gitmeyeceğine göre ortada kanuna aykırı bir durum varsa kolayca çözülebilecekken, olay, önceden kurgusunun yapıldığı belli olan bir operasyona çevrilmiş.

Görüntüleri izleyince cemaatin gözünün ne kadar kara olduğunu bir kez daha gördüm, aklıma Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner geldi.



Gülen cemaati hakkında soruşturma yaptığı için 2010 yılında cemaatçi savcı Osman Şanal emriyle cemaatin polisleri sırtlanlar gibi Cihaner’i makamında kollarından asılarak gözaltına almıştı.

İşte bu noktada Cumhuriyet’in manşetine itiraz ediyorum.

Çünkü bence “devletin asıl bittiği an” cemaatin İlhan Cihaner’i haysiyetsizce tutukladığı andı. O günü o kadar net hatırlıyorum ki, “Bu ülkede hiç kimsenin güvencesi yok” demiştim. Eğer devletin bittiği an MİT’çilerin kelepçelenmesi üzerinden anlatılacaksa yine Erzincan’da İlhan Cihaner’in tutuklandığı operasyonu hatırlatmak isterim.

Paralel devletin bittiği an

O operasyon sırasında cemaatin tetikçi Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal emrindeki cemaatçi polisler MİT Erzincan Bölge Başkanlığı’nın kapısına dayanmış ve arama yapmak istemişti. MİT’çilerle cemaatçi polis ve savcı arasında arbede çıkmış, karşılıklı silah çekilmesi noktasına gelinmişti. Ama cemaatçi savcı o gün MİT’te arama yapamamıştı.


Haberin Devamı

Yalnız o gün mü?

Mesela Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “terör örgütü lideri” diye tutuklanması devletin bittiği andı.

Yine cemaatçi savcı ve polislerin 2012 yılında MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile yardımcıları KCK Terör Örgütü üyesi olarak tutuklama girişimi ve MİT’in İstanbul Bölge Başkanlığı’nın etrafını silahlı güçle çevirdiği gün devletin bittiği andı.

Cemaatin kurguladığı Ergenekon ve Balyoz davaları ise tam olarak hukukun bittiği andı. Hükümet ise hukuksuzluklar üzerinde devlet yönettiğini zannetti. Adaletin mülkün temeli olduğunu bile hatırlamadı. İlhan Cihaner’i aradım o da şunu ekledi; “Devletin asıl bittiği an yargının cemaate devredildiği andır.”

Bence Cumhuriyet’in manşetindeki fotoğraflar ve o video “Devletin bittiği an” değil, “Paralel devletin bittiği andır.”

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder