Giriş
Demirtaşı bu sütundan bir iki kere abi gibi uyarmıştım. Özetle demiştim ki: - Diline hakim ol, çözüm süreci çökerse, kabahat senin üstüne yıkılır.
Koskoca adam. Beni dinleyecek değil ya. Bildiğini okudu. Yaptığı çağrıyla ahaliyi sokağa döktü. Ortaya felâket görüntüler çıkınca da: - Sokağa çağrı yaptıysak, şiddet uygulayın demedik ya... Eh, zannettik ki nadim oldu.
Fakat Gurup Toplantısı’na baktım. Demirtaş hâlâ konuşuyor. Daha da sert konuşuyor. Bunlar, karşılarında kalabalık bir dinleyici kitlesi buldular mı, coştukça coşarlar, dillerinin ucuna ne gelirse söylerler. Nereye varacağını hiç düşünmezler. Demirtaş da böyle. Alkışların şehvetine kapılıp, esti gürledi yine...
Ona tavsiyem. Dapdaracık çevresinden çıkıp, biraz Kürt vatandaşların arasına girip, şööyle bir sohbet etsin, nabızlarını bir yoklasın, ne düşündüklerini bir dinlesin. O zaman kendine belki bir çekidüzen verir.
Verir mi dersiniz? Son seçimde aldığı yüzde 10 oy’un şımarıklığına kapılmışsa, uçmuş demektir ki, tedavisi zordur. Bana ne? Kendi bilir. Ama yüzde 10’u bir daha dürbünün tersiyle görür. Not: Güvenlikle ilgili yeni yasada, “makul şüphe” kavramı sahiden varsa, bence tehlikelidir...
Neye göre makul? Kime göre makul? Ölçü ne? Ucu açık olmamalı.
