Giriş
Patavatsız bir arkadaşım var. Susar susar, sonra birden bağırır: - Bu Devlet Bahçeli AKP’li. - Saçmalama deriz Devlet Bey MHP Genel Başkanı. Bir süre susar. Ama hiç ummadığınız bir anda tekrar bağırır: - Bu Kemal Bey AKP’li. - Saçmalama, Kemal Bey CHP Genel Başkanı. Söylene söylene gider.
Dün yine çıkageldi. Dedi ki: - Namus ve şeref nedir, ben bunu öğrenmek istiyorum. Hoppala. Belli ki Kanal 24’ü iyi takip ediyor. Frikikleri hiç kaçırmıyor. Nitekim bağırmaya başladı: - Benim adım Cemil. Ne Cemil’i ulan, senin adın Cemil değil, Erim. - Devrimci Cemil’im ben. Dedim ki: - Bana bak, şimdi deli gömleğini giydirip seni hastaneye yollarım. Çok kızdı. - Benim adım Cemil diye bağıra bağıra çıktı gitti.
Gittikten sonra arkadaşlarla sohbete daldık. Laf Aylin Nazlıaka’ya geldi. Nasıl gelmez? Tuhaf bir hadise... Atatürk’ü duvardan indiren değil de indirildiğini söyleyen kötü kişi oluyor... Yahu koskoca Atatürk, bir dedikoduya alet edilir mi? Belki de hiç olmadı öyle bir hadise. Velev ki oldu. Peki Zeynep Altıok nasıl sıyırdı bu işten? Hım... - Herhalde soyadı sayesinde. Öbürü de soyadında Nazlı kelimesi geçtiği için yandı herhalde.
Derken bizim patavatsız tekrar gözüktü uzaktan. Avazı çıktığı kadar bağırıyordu: - Benim adım Erim. - Devrimci Erim’im ben.
