Diploma cehaleti alır...

Günlerdir Yeditepe Üniversitesi’nin medarı iftiharı arkadaşımızı konuşuyoruz...
Hani şu siyasal bilgiler fakültesinde okuyup Yüce Divan’ın, Parlamento’nun ne demek olduğunu bilmeyen zeka pıtırcığını...
* * *
Asıl hayret verici olan bir siyasal bilimler öğrencisinin ‘siyasal cehaleti’nden çok, bu duruma şaşıranların hali...
* * *
Yahu siz nerede yaşadığınızı zannediyorsunuz?
Üniversitelerimiz:
1915 olaylarından bihaber tarih bölümü öğrencileri...
Mitokondriyi uzayda bir gezegen zanneden biyoloji öğrencileri...
[[HAFTAYA]]
Denklem çözemeyen matematik öğrencileri...
Periyodik cetveli bir tür mezura sanan kimya öğrencileri...
İngilizce konuşamayan İngiliz dili-edebiyatı öğrencileri ile dolu!
Girin bir hukuk fakültesine öğrencilere rastgele sorun bakalım: Anayasanın ilk 3 maddesinden kaçı haberdar?
* * *
Hem ne hakla kızıyorsunuz ki onlara?
Siyasetle meşgul olan siyasal öğrencilerine darağacını reva gören...
“Ücretsiz eğitim, özgür üniversite...” isteyen öğrencilere copla, cezaeviyle karşılık veren bir ülkede tabii ki de gençler devlet adamı olmaktansa Acun’un adamı olmayı tercih edecek!
* * *
O yüzden ne cehaletiyle övünen üniversiteli arkadaşımıza, ne bu durumu gururla seyreden ailesine ne de bundan malzeme çıkaran meslektaşlarımıza kızma hakkımız var...
Burası böyle bir ülke...
Üniversite, eğitim, öğretim, bilim, 4+4+4 filan hikaye!
Hayat bir toto, eğitim modelimiz ise 13+1!
Tutturan yürür, tutturamayan sürünür!
* * *
Bak ne yazmış Yeditepeli arkadaşımız twitter’a?
“Okeeey haklısınız belki çok akıllı biri değilim ama herkese her şeye inat Atatürkçüyüm!”
Yahu hepsine tamam da...
Allah aşkına bir düşün artık Atatürk’ün yakasından be, bi düşün artık!