Giriş
Var, var.
İnsanlara bakıyorum (siyasetçiler hariç) kimse 1 ay öncesi kadar gergin değil. Herkes gayet terbiyeli bir beklenti içinde:
- Hangi koalisyon kurulur?
Birbirlerini kırmadan bunu konuşuyorlar.
* * *
Fakat seçim tekrarlanırsa, kampanya boyunca tekrar gerginleşeceğimiz muhakkaktır.
7 Haziran’da, millet, üzerine düşeni yapmış, oyları gönlünce dağıtmış, meclisi büyük ölçüde yenilemiş, artık gerisini de siz halledin demiş.
Ne var ki, parti kurmayları, burunlarından kıl aldırtmıyorlar.
Diktatör olmak için ille sarayda oturmak şart değil. Zannedersiniz ki seçimin hiç mağlubu yok.
Hepsi şampiyon.
[[HAFTAYA]]
* * *
Aritmetik meraklısı bir dostum mesaj atmış. Diyor ki:
- CHP’nin oy kaybı yüzde 1 değil, yüzde 4.
Buyrun bakalım.
Nedenini de yazmış:
- 25’te 1 kayıp, 100’de 4’e tekabül eder.
Hoppala.
* * *
Tanırsınız ama ismini vermem.
Futbol puan cetvelinde de her yıl buna benzer nice hesapları vardır. Beni deli eder.
Açtım sordum:
- Velev ki yüzde 4, nereye varmak istiyorsun?
Baklayı ağzından çıkardı.
Dostuma göre Kılıçdaroğlu, kimseye şart şurt falan koşamaz.
Koalisyonun her türlüsüne boyun eğmeye mecbur.
Dedim ki:
- Sen ne biçim CHP’lisin?
Dedi ki:
- Ben akıllı bir CHP’liyim.
* * *
Dostum, sahiden akıllıdır.
Tekrar bir seçimde eğer CHP, 2 puan yükselirse “oylarımız yüzde 2 değil, yüzde 8 arttı” diye övünecektir.
Haklısın dostum.
25’te 2, 100’de 8’e tekabül eder.
Yahu, bu hesaba göre acaba HDP ne alemdedir?
Uçup gitmiş midir meğer?
