Giriş
Geçtiğimiz hafta bir günlüğüne Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’ne gençlerle buluşmaya gittik. Anfiyi dolduran öğrenciler, saatler boyu konuşmacıları dinledi. Şehirden uzak, bozkırın ortasındaki kampüsün içinde, doğal yaşam parkına kapatılmış nadide türler gibi bir başlarına yaşayan gençler “Burada böyle etkinlikler olmaz. Buralara kimse gelmez” dedikçe böyle de öğrencilik olmaz diye isyan ettim açıkçası.
[[HAFTAYA]]
Etkinliği Doğuş Grubu Gayrı Maddi Varlık Yönetimi Başkanı Semih Yalman düzenliyor. Bir üniversite hocasından çok yaşam gurusu görüntüsünde. “www.bugungunlerdenyarin.com” platformu, gençlere kişisel başarı ve gelişim için rehberlik veriyor. Bir yılda 10 üniversitede 9 bin öğrenciyle bir araya gelmişler. Gençlerin hayallerini gerçekleştirmeleri için kendilerini dinleyen ve yol gösteren uzmanları bulmak büyük şans onlar için. Sırada Niğde, Kayseri, Elazığ, Şanlıurfa’daki üniversiteler var.
İnsanlara kıydınız bari katırlara kıymayın
Katır dedin mi akla, çilekeş hayvan gelir. Bu tuhaflıktan her zorluğa katlanabilen bir tür çıkmış. Katlandıkça da vurmuşlar üstüne yükü. Kaçağa giderler çoğunluk. Sınır ötesine dağ yollarından gidip gelirken gecenin karanlığında vurulup ölen, düşüp ölen çok. Devlet için kaçak, oralar için sınır ticareti demek. Başka gelir kaynağı olmayınca yapma desen de aç kalmamak için mecbur yapıyor. Üç yıl önce Devlet kaçakçı mı PKK’lı mı diye ayırt edemeden vatandaşlarını bombaladığında cesetleri katırların cesetlerine karıştı. O olayın hesabı verilmeden bu kez katırlar hedef gösterildi: “Kaçağa gidiyorlar, oradan hastalık kapıyorlar, öldürüle!” diye emir çıktı. Nasılsa, emanette tutulan katırların bir kısmı kaçtı! Bir kısmı iş üstünde yakalanıp (kaçakta!) üstünde insanlar varken vuruldu geçende, 6’sı öldürüldü, 2’si yaralandı. Diğerleri şimdilik yaşıyor. Katır oralarda bazen ambulans, bazen gelin alayı arabası, bazen dost. Katırları olmayan mahkemelerde yargılayıp, suçlu ilan edip, idam fermanı çıkarıp, öldürmeye kalkarak Devlet büyük değil, acımasız, komik ve zavallı oluyor. İnsana yapmak istediğini yapamayıp da acısını hayvandan çıkarmak gibi anlaşılıyor! Niyetiniz ne? Hangisi?
Köpekler insan yemez!
Eskişehir’de terkedilmiş köpeklere yemek götüren bir genç kadının köpekler tarafından parçalandığı hikayesi. Olay olduğundan beri veterinerlerle konuştum. Sokak köpeği de olsa, kurt bu, köpek değil, canlı birini parçalayıp yemeleri söz konusu değil. Köpekler insan etini ancak aradan bir kaç gün geçip leş haline dönüştükten, yani çürüdükten sonra yiyor. Çünkü o artık canlı değil ve insan kokusu yok. Zaten o kadına da yalapşap bir otopsi yapıldı. Vücudunda diş izleri varmış ve iç kanama saptanmış. Köpek nasıl iç kanama yapacak? O ceset öldürülüp oraya getirilip atılmış. Bu haber üstelik de hayvan dostu Hürriyet’de de çıktı! Allahtan uygar sayılabilecek bir kentte uyduruldu. Yoksa ortalıktaki bütün hayvanlar itlaf edilirdi!
İstanbul sinemaya doyacak
Sinema sevenler için İstanbul Film Festivali’nin başlaması şu demektir: günde 3-4 film izleme, aralarda İstiklal’de nefes alma, tanıdıklarla karşılaşıp hasret giderme! Bu yıl Onur Ödülleri alan sinema emekçilerinden yüzlerce filmin senaryosuna imza atmış Sefa Önal ne dedi biliyor musunuz ödülünü alırken? “Emekli maaşım bile yok ve günde en az iki filmimi gösteren tv kanalları 165 tl telif hakkımı bile ödemiyor!” Kenara 3 kuruş koymamışsa sonu Darülaceze’de bitecek! Onur Ödülü alan Nebahat Çehre’nin güzelliği, şıklığı anlatılamaz. yaş aldıkça güzelleşiyor! Yılmaz Güney’le birlikte oynadığı filmdeki kız kaçırma sahneleri gözümden yaş getirdi. Eski Yeşilçam filmlerini bulup izlemek lazım, ayrı bir tadı var. Yüzlerce film gösterilecek, hafta içi gündüz seansları 5 tl, kaçırmayın derim!
Kimden korkuyorlar?
Hakimler ve savcılar, adliyelerde artık kapılarını içeriden kilitleyip oturuyormuş. Avukatlar içeri aranmadan girdikleri için değil, olsa olsa “ağır yaralı hastaneye götürüldü” denilen savcının otopsi raporunda üstünde 10 kurşun deliği bulunduğu belli olduktan sonradır. Bir de devlet kurşunuyla ölmesinler diye! Adliye binalarına herkes X-ray’den geçsin, kavga bitsin! Avukat, bu emri verene de lazım olacak.
