Güler yüzlü bir başbakan

Normal şartlarda bir demokraside siyasi partileri kimin yöneteceğine teşkilatlar karar verir.
Ki buna biz parti içi demokrasi diyoruz.
Erdoğan, AK Parti’deki güçlü liderliğini teşkilatlardan aldığı müthiş desteğe borçluydu.
Erdoğan’dan sonra ise işler değişti.
* * *
Temayül yoklamalarında teşkilat “Abdullah Gül veya Binali Yıldırım” derken parti içi dengeler Ahmet Davutoğlu’nu genel başkanlık koltuğuna oturttu.
Gel gör ki demokrasi en büyük denge unsuruydu.
Onsuz kurulan hiçbir denge uzun vadede var olamazdı.
* * *
AK Parti için de böyle oldu.
Dün genel başkanlık koltuğuna oturan Binali Yıldırım, Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiğinde yapılan ilk kongrede o koltuğa oturmayı hak eden iki isimden biriydi.
AK Parti genel başkanı, teşkilattan aldığı güçle partisini çok daha etkin ve iyi yönetecek.
* * *
Yıldırım’ın ilk işi bakanlar kurulu hazırlamak. Ankara’dan gelen haberlere göre 2-3 isim dışında bir değişim yok.
Herkesin en çok merak ettiği ulaştırma bakanlığı için en güçlü aday ise Kars Milletvekili Ahmet Arslan.
* * *
Yıldırım dün ilk konuşmasına bir Temel fıkrası anlatarak başladı.
Siyasetin iklimine uzun süredir hakim olan öfkeden ve gerginlikten sonra müstakbel başbakanımızın bu güler yüzü ilaç gibi geldi ülkeye.
Meğer ne çok hasret kalmışız gülen, güldüren liderlere.
Umarım Binali Bey bu gülen yüzünü hiç kaybetmez.
Zira Türkiye’nin buna çok ihtiyacı var.