Güney komşu

Keşke ne sınır ihlali olsaydı, ne de o uçak düşseydi. Fakat şu arkadan bıçaklama lafı ağır kaçtı. Peki, sormazlar mı Rusya’ya: - Suriye’de senin ne işin vardı? Hele Türkiye sınırında ne işin var? Yoksa bizim güney komşumuz olmaya mı karar verdin?

Lavrov da Rus turistlere demez mi ki: - Türkiye’ye gitmeyin. Vallahi isabet olur. Hiç değilse bizim magandaların yuvaları yıkılmaktan kurtulur ama sizin bavul ticaretiniz ne olur bilemem.

Büyük devletler, altından kalkamayacakları büyük laflar etmemeli. Şu Obama’ya bakın. Hem Türkiye’ye hak veriyor, hem de diyor ki: - Bu olay Türkiye ile Rusya arasında bir olaydır. Suya sabuna dokunmayan, kaypak bir tavır bu. Geldiği günden beri zaten idare-i maslahatçıydı, şimdi görevinin sonuna doğru idare de elden gidiyor geriye maslahat kalıyor.

Bu arada Ankara Hükümeti de hâlâ Birleşmiş Milletler’den medet umuyor. Halbuki o Birleşmemiş Milletler’dir. Birleşeceği falan da yoktur. Bir işi uyutmak istiyorsanız hemen BM dedikleri Birleşmiş Milletler’e havale ediniz, gerisini merak etmeyiniz.

Suriye’nin zaten neresinden tutup da düzelteceksiniz? Toprakları işgal altında. Her türlü terör örgütü orada. Tepeden önüne gelen devlet bombalıyor. Ülke harabeye dönmüş. On yılda bile onarılamaz. Esadsız geçiş olsa ne olur, Esadlı yönetim ömürboyu kalsa ne olur? Haline bakmadan hâlâ entrika peşinde.