Giriş
Avrupa’nın en büyük teknoloji fuarı Berlin İFA’da sabahtan akşama dolaştıktan sonra içimi bir hüzün kapladı: Evdekilerin hepsi çöp! Televizyonlar bir parmak olmuş, arkalarında sadece bir kablo, elektrik, anten, her şey oradan geçiyor. Ayrıca yamulmuşlar, iç bükey olmuşlar, böylece görüntü kalitesi mükemmele erişmiş.
[[HAFTAYA]]
Büyümüşler, neredeyse bir duvardan bir duvara! Ayrıca ikili olmuşlar: aynı kanapeye oturuyorsunuz iki kişi, aynı ekrana bakıyorsunuz, ama biriniz disizini seyredip hıçkırıyor, biriniz maçını seyredip haykırıyor! Nasıl mı, birer gözlük takarak! Böylece kumanda kimin elinde kavgası bitiyor, aile saadeti başlıyor! Evler akıllanmış, eve gelmeden telefonla kumanda verip klimayı, fırını çalıştırmak, yemeği hazır etmek mümkün. Sabah günaydın moduna alırsanız, uyanır uyanmaz, kahveniz pişiyor, müziğiniz çalıyor. Action kameralar başka bir alem. Köpeğin sırtına tak, koşup oyarken yaşadıklarını belgesel tadında izle. Suyun altında çalışan telefon mu istersiniz, bileğinizdeki saatten telefon bağlantısı yaparak bütün hayatınızı yönetmek mi?
Gelecek burada
Hayat, her işi yapan telefonların etrafında dönecek. Telefonla bağlantılı saatler, kameralar, ev aletleri hayatımızı örgütleyecek. Yüksek teknoloji, oyun oynamaktan tutun da çalışmaya kadar vazgeçemeyeceğimiz bir hızla ilerliyor. Beton ve tuğladan başımızı kaldırıp, biraz da bunlara konsantre olsak ne iyi olacak. Berlin harika bir şehir. Çünkü nerede olursanız olun, dışarı çıkınca bir park ve yeşillik karşılıyor sizi. Teknoloji kadar bunu da özlemişim!
Dedesinin yüz akı oldu
Vestel’in standını şirketin genel müdürlerinden Ergün Güler’le gezerken, Berlin’de İFA Fuarı’nda olmanın kendisi için ayrı bir yeri olduğunu söylüyor. Dedesi, 1958’de Almanya'ya gelen ilk işçilerimizdenmiş. Ergün Güler, Berlin’de doğmuş, 15 yaşına kadar burada yaşamış. Yüksek öğrenimini aklında bir tek hedef varmış. İş kurup istihdam yaratmak ve insanların iş bulmak için yurt dışına gitmesine gerek bırakmamak! Vestel’de çalışırken de iş öğrenip girişimci olmayı düşlüyormuş ama yönetim basamaklarını tırmanıp binlerce kişinin çalıştığı bir yerde olunca zaten amacını gerçekleştirdiğini düşünüp devam etmiş. Berlin’e genel müdür olarak geldiğinde ise buraya işçi olarak gelen dedesinin yüzünü kara çıkarmadığını düşünüyor!
