İslamcı ajanlar

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinde partinin ismindeki ‘Kalkınma’ kısmını kendisine aldı. ‘Adalet’ kısmını ise Fethullah Gülen cemaatine bıraktı.

İhaleydi, TOKİ’ydi, paraydı, araziydi derken ‘kalkınma’ kısmı yolsuzluğa bulaştı. Fethullah Gülen cemaati ise polisi, savcısı, yargısı, sahte delille, operasyonlarla ‘adaleti’ kirletti. Cemaat ‘iktidarlarına’ karşı gördükleri herkese yaptığı operasyonu, ortağı AKP’ye de yaptı. AKP yıllar içinde böyle bir operasyonunun zeminini de hazırladı. Aklına gelmeyen ise muhaliflerine karşı kullanılan silahın kendilerine çevrilmesiydi.

2014 yılına kadar süren bu koalisyon aslında mağdur muhafazakar kesimlerin hayallerini çaldı; yolsuzlukla, hukuksuzluk ve adaletsizlikle.

Şimdi herkes elini yıkayıp temiz rolü oynamaya çalışıyor.

Dışarıdan, “Dindardır, Allah korkusu bilir, vicdanlıdır” denilenler meğer ne gaddar ve vahşilermiş. Meğer, ‘din, iyilik, diyalog’ diyenler ne sahtekarmış.

Ama artık sıra geldi ‘ajanlıklarına’.

Cemaatin gazetesi Zaman çok şey öğreneceğimiz bir konu ortaya attı; İslamcı Ajanlar.

Sağdan, soldan ajanlar

Bu konu meğer mütedeyyin kesim içinde içten içe kanayan bir yaraymış. Zaman yazarı Ali Bulaç, İslami kesimde ajanlardan söz etti. Bu kesimleri iyi tanıyan HDP’li Altan Tan, “İslamcı yazarların ve Kürt siyasetinde yer alanların yarısı devletin ajanıdır” dedi.

Yalnız onlar mı, sol, sosyalist kesimde, merkez sağda yazarların kaçı ajan, kaçı derin devletin adamı acaba?

Herkes bildiği isimleri delilleriyle ortaya koysun, yüzleşerek gerçeğin ortayı çıkmasını sağlasın.

Türk basının merkez medyadaki, sosyalist basındaki, muhafazakar ve İslamcı medyadaki velhasıl tüm kanatlardaki ajanlarının deşifre olması lazım.

Gülen Cemaatinin istihbarat ve ajanlık konusundaki faaliyetlerine özel önem verilmeli bence.

Milli İstihbarat Teşkilatı’nda, askeri istihbaratta elemanları bulunan, bir zamanlar da Emniyet İstihbarat’ın neredeyse tamamını eline geçirmiş Fethullah Gülen Cemaati’nin ajanlar ve istihbarat tartışmasında özel bir yeri olmalı. Nazlı Ilıcak bir keresinde “Fethullah Gülen çok iyi bir istihbaratçı. En iyi bilgiler onda toplanır” diye yazmıştı. Ondan iyi bilecek değiliz ya. TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek de “Fethullah Hoca istihbarat işlerine meraklı” diye bir açıklama yapmıştı.

Nitekim bizzat Fethullah Gülen, ABD’de, CIA (Amerikan Haberalma Teşkilatı)’da görev yapmış kişilerin referans mektubuyla oturma izni almış birisidir.

Sağcısı, solcusu, muhafazakarı, liberali,cemaatçisi kimin gazetecilik dışında istihbarat dünyasıyla, askerle, polisle, derin devletle ‘operasyonel’ ilişkisi varsa ortaya saçılmalı. Saçılmalı ki, gazeteci ile casus, yazar ile istihbaratçı birbirinden ayrılsın.