Kadın katline 'dur' demek için...

Yılbaşından bu yana 139 kadın öldürülmüş. Geçen ayın toplamı 18. Bu aya günde üç kadınla başladık! Üçünün de katili kocası ve öyküleri hikayesi benziyor. Şiddet yüzünden terkedilen eş ve terk edilmeyi kabul etmeyen erkeğin kadını öldürmesi! Kadınlar eskiden “Kocam beni öldürür!” korkusuyla boşanamaz, evi terkedemez, her türlü baskı ve şiddete katlanırdı. Şimdi gözünü karartıp çıkıyor evden ve gerçekten de adam öldürüyor! Kocaları katil, karılarını maktül olmaktan nasıl kurtaracağız? Çocuklar da perişan oluyor, baba katil olmuş hapiste, anne ölmüş mezarda. Çoğu vakada adam bir de intihar ediyor! Sadece hukuki çözüm, ağırlaştırılmış cezalar önleyici olmuyor. Psikolojik destek, ikna, eğitim, dini telkin, ne gerekiyorsa yapılmalı. Kadın, bakanlığın verdiği korumanın yanında öldürüldü. Son olayda adam “korumayı çek, aileni öldürürüm” diye tehdit etmiş ve kadın koruma kararını kaldırtınca öldürmüş. Şu mübarek Ramazan’da, o vaazlarda ‘kadınlarınızı dövmeyin, öldürmeyin’ diye bir hutbe okunamaz, bir nasihat edilemez mi? Madem ki dinden imandan anlıyoruz, bir de bu yolu denesek?

[[HAFTAYA]]

Hangisi zengin, hangisi doğru söyledi?

Başkan adayları mal varlıklarını açıklamışlar. Beklediğim gibi: Yoksul Kürtlerin zengin ağası değil Selahattin Demirtaş, en hafifi onunki. Ekmeleddin Bey’in onca yıl zengin İslam ülkelerinin memurluğunu ekmek parasına yapmasını beklemiyordunuz herhalde. Aileden kalma zenginlikleri de ekleyince Türkiye koşullarında hatırı sayılır bir servet. Siyasi hırsları da yokken, kışı İstanbul, yazı Ege kıyılarında rahat rahat dinlenerek geçirmek dururken, kendisini tanımayan insanlara kabul ettirmeye çalışmak gibi bir sıkıntıya girmesine teşekkür etmek lazım! Esas oğlana gelince: O açıklanan mal varlığına, sokağa çıkıp sorun, 12 yıldır kendisine oy vermiş olanlar dahil olmak üzere inanan bir tek kişi var mı! Hele “sıfırla, sıfırla!” edebiyatından sonra. Hem “yoksul” hem doğru söylemiyor.

Adaylar medyada da eşit değil

Ekmeleddin İhsanoğlu Taha Akyol’un sorularını yanıtlamak üzere ilk çıktığı TV programında “sakin, efendi, düzgün” bulundu. Bir başka kanalda ise Tayyip Bey “gazeteci”lerin övgülerini kabul ediyordu! Bir tiyatro oynanıyor ki festivaller gölgede kaldı. Kurallarını kendi koyduğu seçim oyununda Tayyip Erdoğan, başbakanlıktan istifa etmeden, devletin bütün olanaklarını kullanarak, başta kendi medyası olmak üzere medyayı en yoğun kullanarak, üç dönem iktidar olmanın avantajı ve deneyimiyle yarışa önde başlamış bulunuyor. Muhalefetin adayını sokaktaki adam tanımıyor. CHP’nin bir bölümü de ilkesel olarak karşı çıkıyor. Kendini anlatabilmesi için medyaya ihtiyacı var. Açılan her ekrana çıkacak, üzerindeki tedirginliği atacak, daha atak olacaktır. Selahattin Demirtaş genç yaşına rağmen deneyimli bir siyasetçi ve iyi bir hatip. Ama “Kimse bize ekran açmıyor” diye şikayetçi. Eee, cürmü kadar yer yakıyor. Medya da onun var oluş nedenini biliyor. Tabii ki en güzeli, üçünü aynı anda ekranda görmek olurdu ama bu, kibirinden yanına yaklaşılmayan Erdoğan için dünyanın sonu gibi!