Şirin Sever Kafayı gerçek çözüm bulmak için yorsanız artık
HABERİ PAYLAŞ

Kafayı gerçek çözüm bulmak için yorsanız artık

İstanbul’da yaşayanların çoğu bilmez Vezneciler’in neresi olduğunu, İstanbul’un neresinde bulunduğunu... Benimse koca dört yılım geçti bu semtte. Marmara Üniversitesi’ni kazanıp Ankara’dan ilk geldiğimde, iz bilmez yol bilmez haldeyken yani, ilk öğrendiğim yer Vezneciler’di. Çünkü kaldığım kız yurdu bu semtteydi. İstanbul Üniversitesi’ne de çok yakın. Turistlerin cirit attığı Laleli taraflarına da. Dolayısıyla öğrencinin bol olduğu, hareketli, kalabalık bir semt. Sabah telefon mesajlarımda Vezneciler’de patlama olduğunu görünce, dikkat kesildim. Algıda seçicilik işte; insan tanıdığı bir yerlerden kötü haber gelince daha çok telaşlanıyor. Ve öğrendim ki, 6 polis şehit olmuş, 11 kişi hayatını kaybetmiş, 36 kişi de yaralanmış... Bunun üzerine ne söylenebilir bilmiyorum. Zira söylenecek sözler tükendi ama o meşhur şarkıdaki gibi halimiz: Sussan olmuyor, susmasan olmaz...

Haberin Devamı

İstanbul’un göbeğine o bombayı koyanları lanetleyelim tamam ama artık şu hamaset edebiyatı bitsin istiyorsun... Konuşanlar, konuşması gerekenler dişe dokunur şeyler söylesin istiyorsun... Sürekli istikrardan, büyük devlet olmaktan, yenilmemekten bahsetmek yerine; gerçek, kalıcı bir çözüm bulunsun istiyorsun... Daha gerçekçi bir şey yapsınlar, kanı durdurmak için çaba sarf etsinler istiyorsun… İşi, terörü engellemek olanlar bunları yapamıyorsa, boş boş konuşmasın bari! İnsanların sinirleri iyice laçkalaştı çünkü

Terim’e önerim: Şiddet konferansı

Fatih Terim, Antalya’daki Milli Takım kampına tarihçi İlber Ortaylı’yı davet etmişti... Futbolcuların kişisel ve entelektüel gelişimlerine katkı yapmak istemiş belli ki ve onların tarih konulu bir konferans dinlemesini istemiş. Çok da iyi yapmış, futbolcuların ufkunun açılması her yönden iyidir... Dünya sadece otomobillerden ve marka kıyafetlerden ibaret değil çünkü! Terim bu faydalı buluşmalara devam edecekse şayet, bir önerim var kendisine: Sıradaki konferans aile ve evlilik hayatı, kadınlara saygı, şiddetin kötülüğü ve ‘delikanlılık bu değil’ konularında olmalı. İbrahim Toraman’dan sonra Burak Yılmaz’ın da eşine şiddet göstermesi herkesin gündeminde. Bu durum, futbolcular arasında yayılmadan, ehil birinin anlatacakları iyi olur. Fatih Terim futbolcularına iyi babalık yapıyor, bu konuyu da es geçmesin lütfen.

Haberin Devamı

Göz morartan Hillary Clinton!

Amerika Başkanı olmak için yarışan Hillary Clinton’ı zor günler bekliyor belli ki… Zira eski Amerika Başkanı Bill Clinton döneminde Beyaz Saray’da çalışan gizli servis ajanı Gary Byrne, Hillary Clinton hakkında bir kitap yazdı. ‘Karakter Krizi’ adlı kitapta; Bayan Clinton’ın ‘kaba ve eşine karşı şiddet uygulayan biri’ olduğu öne sürülüyor; hatta eski Başkan’ın gözünü morarttığı yazıyor. Öyle ki, güvenlikler Bill Clinton’ı First Lady’den korumak için güvenlik önlemleri bile alıyormuş! Okurken güldüm, ‘yok artık’ dedim. Bakalım Amerikalılar, evinde ‘şahin’ olan Hillary Clinton’la ilgili iddialara inanacak mı? Yoksa pozitif ayrımcılık mı uygulayacak

Turistler yine kaçtı, senin politikan ne?

Terör saldırısının hemen ardından, bölgedeki otellerde kalan turistler odalarını boşaltıp bir bir ayrılmaya başladı.. İngiltere ve Almanya dışişleri bakanlıkları da, Türkiye’de tatil yapan vatandaşlarına dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulundular. Hatta Almanya, ‘ülkedeki politik gerilim yüzünden terörist saldırıları olabileceği, Türkiye’nin Güneydoğu kentlerine gidilmemesi’ tavsiyesinde bulundu. Türkiye algısı artık bu! Turizmi kan ağlayan bir ülke olarak, buna çözüm aranması gerekirken, iyileştirici politikalar üretilmesi gerekirken; siyasiler sadece ve sadece kadınlara kafayı takmış. ‘Yarım kadın’, ‘eksik kadın’ ‘hafif kadın’ yok bilmem ne kadın diyerek siyaset yaptıklarını sanıyorlar. Size ne bizden ya, size ne? Çocuk yapmadım diye babam bana tek kelime etmemiş, sana ne oluyor? Yok mu sizin başka politik duruşunuz? Yok mu ilgilenecek başka mevzunuz? Mesela terörü durdurmanın yolları, yöntemleri nedir? Turizmi nasıl canlandırırsın? Bak, Yunanistan, Türklere yüzde 20 indirim yapmaktan ve turizmi canlandırmaktan bahsediyor, sen ne vaat ediyorsun turiste peki? Türk vatandaşı daha uygun fiyatlarda tatil yapsın diye Bodrum’daki, Çeşme’deki fahiş fiyatların indirilmesi için politikalar üretebiliyor musun, turizmcilerle kafa kafaya verebiliyor musun? Türkiye’yi turist için nasıl ilgi çekici hale getirebilirsin diye kafa yoruyor musun? Eğer bunları yapmıyorsan, bir an önce yap. Çünkü sadece kadınlara kafayı takarak yaşanmaz? Yıpranırsınız, delirirsiniz. Gerek yok.

Haberin Devamı

Düşmanlığın faydası yok

Twitter’da #kürtlerkatledilsin başlığı açılmış, nefretini kusmak isteyenler fırsattan istifade kusup kusup duruyor. Şu bombayla kan döküp insan öldüren canilerden farkınız ne sizin? Hayvanlığın lüzümu var mı? “Irk, dil, din fark etmez, kimse ölmesin” demek bu kadar mı zor yahu? Bunun kimseye faydası yok arkadaşlar... Yıllardır nefretle çözülemedi bu mevzu, bundan sonra da çözülmez. Ayrıca bu nasıl bir yaman çelişkidir? İki gün önce “Ermeniler’e soykırım yapmadık” diye bas bas bağıranların şimdi “Kürtler katledilsin” demesi neyin nesidir? Tamam herkes öfkeli, üzüntülü ama kendinize gelin. Almanya Parlamentosu’nda soykırımı onaylayan Türk vekillere “Kanlarının testten geçmesi lazım” denilmiş olabilir... Kafatasçılık yapılıyor, nefret saçılıyor olabilir ama sizin de gaza gelmeniz gerekmiyor. Kendinizi kaybetmeyin lütfen.

Protestonun Dibi!

Bugüne dek gördüğüm en etkili protesto! Osmaniye’nin Düziçi ilçe belediye başkanı, AK Partili Ökkeş Namlı; Ermeni soykırımı yasa tasarısını onaylayan Almanya’yı protesto etmek için Alman malı Mercedes otomobilinin armasını siyah örtüyle kapatıp kent meydanında bekletmiş. Araç bir gün bekletildikten sonra, tekrar belediye binasına götürülmüş tabii! Gözlerim yaşardı… Şu yaşıma geldim; bu kadar etkili, bu kadar ağır bir başka protesto görmedim! Sayın Başkan, Allah iyiliğinizi versin. Çok protestonuz geldiyse, araca binmeyip, geri verseydiniz ya... Vallahi akılda daha çok kalırdınız, çok da alkış alırdınız.

DUVAR YAZISI

Çok düşündüm ve karar verdim: Çok düşünmek iyi bir şey değil!

Delikanlı ol ciğerimi ye!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, soykırım kararını kabul eden Almanya’ya tepkisini “Delikanlı ol, ciğerimi ye” sözleriyle göstermiş. Merak ettim, bu sözler nasıl çevrildi acaba? Bir de şunu soracaktım naçizane: Yeni siyaset dilimiz, Kasımpaşa ağzı mı artık?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder