Nedim Şener Kavgayı önceden gören adam
HABERİ PAYLAŞ

Kavgayı önceden gören adam

Haberin Devamı

Gülen cemaati hakkında 2010 yılında ‘Haliç’te Yaşayan Simonlar’ isimli kitap yazan Hanefi Avcı, hükümet-cemaat gerginliğinin büyüyeceğini düşünüyor...

Dün benim de sanığı olduğum Odatv davasının 20’inci duruşması yapıldı. 20’inci kez kurulan komplolardan söz edildi. Terör örgütü üyeliği suçlamasına karşı 20’inci kez kitap ve haber dışında suç delili olmadığı anlatıldı. Herkes yazdığı habere, kitaba sahip çıktı. 13 sanıklı davada tutuklu olan Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük için ancak 20’inci duruşma sonunda tahliye kararı verildi. Ama bu karar onlara özgürlük getirmiyor. Çünkü Hanefi Avcı Devrimci Karargah davasından, Yalçın Küçük de Ergenekon davasından tutuklu. Bu davalardaki tutukluluk kararı kalkıncaya kadar her ikisi de Silivri’de kalacaklar. Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, yazdığı kitapla bugün yaşanan hükümet cemaat kavgasının da işaretlerini vermiş bir kişi. Zaten duruşmada da “Bugünü anlamak isteyenler kitabımı bir kez daha okusun” dedi. Duruşma da sanık bölümünde yan yana geldiğimizde bu çatışmayı konuştuk. Sohbetten aklımda kalanları aktarıyorum;

Kavgayı izlerken “Ben bugünleri görmüştüm” diyor musunuz?

Ben şimdi bunu demek istemem. Ama maalesef öyle. Şöyle bir örnek vereyim; Necip Fazıl 2. Dünya Savaşı öncesi ‘Savaş çıkacak, savaş çıkacak’ diye yazıyor. Sonunda savaş çıkıyor. Ardında, ‘Böyle bir şeyde haklı çıkmak istemezdim. Ama bu insanlar 40 yıldır tank fabrikası kuruyordu, savaş çıkaracakları belliydi.’ diyor. Evet gelişmelerden hükümet ile cemaatin savaşacağı belliydi. Keşke zamanında tedbir alınsaydı ve bu duruma düşülmeseydi. Çok kötü şeyler mi yaşandı? Hayır. Ama bugün yaşananlar gelecekte çok daha kötü şeyler yaşanacağını gösteriyor.

Cemaatin devlet içindeki yapısını nasıl görüyorsunuz?

Hilkat garibesi gibi bir şey. Böyle bir şey var mı, hem dış politikayı, hem adaleti, hem polisi yönlendireceksin hem her işi karıştıracaksın ve dini duygularla bir dini cemaatim diyeceksin. Böyle bir yapı olmaz.

Sizce kim haklı?


Bu kavgada haklı haksız yok. İki yanlıştan bir doğru çıkmıyor. Cemaate karşı olmak ya da iktidara yakın olmak gibi bir durum yok. Herkes yerinde olacak. Cemaat cemaat gibi davranacak, siyasete, devlete el atmayacak. Cemaat olduğu yerde sınırları içinde dursun ama devletin içine elini sokmak nereden geliyor.


Hükümet ile cemaat tartışmasında içerden bir grup suçlanıyor

Bu mümkün değil, bu tür büyük bir kavga ancak cemaatin tamamının verdiği karardır, birkaç kişinin yapacağı işler değildir. Yöneticiler karar verirse de kavga bir anda biter zaten.

Gülen sizce duruma hakim mi?

İçerde olup bitene hakim değilim ama merkezin haberi olmadan kimse bu tür bir kavga çıkaramaz. Bu tür işlemler yapamaz. ‘Cemaatin içinden bir hizip yaptı’ gibi bir şey söz konusu olmaz.

Dershane meselesi mi?


Dershane işi bahane. Bir yerde hükümet varsa orada başka bir güç kabul edilmez.

Gülen cemaatinin amacı devlet içinde güç olmak mıydı?

Baştan beri bu olduğunu söyleyemeyiz. Ama şunu düşünün 7 Şubat başarılı olsaydı bugün 300 MİT’çi yargılanıyor olacaktı. Balyoz davası gibi onlar da hakim karşısında olacaklardı.

Başbakan tutuklanır mıydı?


O kadarını zannetmiyorum. Emniyet ellerindeydi MİT de pasifize edilecekti. Devletin icrai tüm güçleri denetimlerine geçecekti. Devletin geri kalan diğer güçleri göstermelik kukla olacaktı

Paralel devlet iddiası doğru mu?

Paralel devlet değil paralel yönetim istedikleri ortaya çıkıyor açıkça.

Hükümetin, cemaate yönelik tavrı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben çok daha açık ve net tavır konması gerektiğini düşünüyorum. Küçük tedbirlerle değil kesin çizgilerle herkesin kendi çizgisine gelmesi lazım.

Bu sürecin sonucunda bir normalleşme olur mu?


Temennim o inşallah öyle olur.

Seçime doğru ne bekliyorsunuz?

Seçim olsa da olmasa da bu kavganın büyüyeceğini düşünüyorum. Herkes kendi elindekini kullanmaya çalışacaktır. Şu ana kadar olup bitenler onu gösteriyor. Kitapta da yazdım, her şeyin arşivlendiği çok açık. Onları kullanacaklardır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder